Hafta İçi : 09:00-18:00
·

1.HAKSIZ FİİL NEDİR?

 

Haksız fiil,hukuka aykırı olarak bir kimsenin başka birine zarar verici nitelikteki fiilidir. Haksız fiil sorumluluğu bir kusur sorumluluğudur.

 

2.HAKSIZ FİİLİN UNSURLARI NELERDİR?

 

Türk Borçlar Kanunu Madde 49’a göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”Kanunun lafzında da anlaşılacağı üzere bir fiilin haksız fiil olarak nitelendirilebilmesi için 3 unsurun bir arada olması gerekmektedir. Bu 3 unsur; hukuka aykırılık, fiil ve kusurdur.

Haksız fiil sebebiyle sorumluluğun doğabilmesi için hukuka aykırı bir fiilin varlığı gerekmektedir. Bu fiille bir kişiye verilen bir zarar olması ve fiilin işlenmesinde failin kusurlu olması gerekmektedir.Söz konusu unsurlardan birinin eksikliği halinde haksız fiilden dolayı sorumluluk doğmayacaktır.

 

2.1 Hukuka Aykırı Fiil

Haksız fiil sorumluluğunun doğabilmesi için öncelikle hukuka aykırı bir fiilin varlığı gerekmektedir.Haksız fiilin 3 temel unsurundan biri olan “hukuka aykırılık” zarar veren kişinin genel bir davranış kuralını ihlal etmesi olarak nitelendirilmektedir. Hukuka aykırı bir fiil sebebiyle zarara uğrayan kişinin haksız fiil hükümlerine göre tazminat talep edebilmesi için zarara sebep olan söz konusu fiil ile ihlal edilen genel davranış kuralı arasında bir hukuka aykırılık bağının bulunması gerekmektedir.

 

2.1.1 Hukuka Uygunluk Sebepleri

TBK Madde 63’e göre “Kanunun verdiği yetkiye dayanan ve bu yetkinin sınırları içinde kalan bir fiil, zarara yol açsa bile, hukuka aykırı sayılmaz. Zarar görenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar, zarar verenin davranışının haklı savunma niteliği taşıması, yetkili kamu makamlarının müdahalesinin zamanında sağlanamayacak olması durumunda kişinin hakkını kendi gücüyle koruması veya zorunluluk hâllerinde de fiil, hukuka aykırı sayılmaz.”.

 

Kanunun lafzında da anlaşılacağı üzere hukuka uygunluk sebepleri ; kanunun verdiği yetkiyi kullanma zarar görenin rızası, kamu yararı, üstün nitelikte özel yarar, haklı savunma ve zorunluluk halidir.

 

a)Kanunun Verdiği Yetkiyi Kullanma

Bir başkasına zarar verme neticesine doğuran fiil kanuna veya kamusal bir yetkiye dayanıyorsa söz konusu fiil hukuka uygun hale gelir. Örneğin,bir haciz kararını uygulayan icra memurunun fiili hukuka uygundur.

 

b)Zarar Görenin Rızası

Zarar görenin rızasının söz konusu fiili hukuka uygun hale getirebilmesi için; rızanın  üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen bir hakka ilişkin olması,rızasını özgür iradesiyle açıklamış olması,rızanın hukuka ve ahlaka aykırılık teşkil etmiyor olması ve kişinin hukuki işlem ehliyetine sahip olması gerekmektedir.

 

c)Üstün Nitelikte Özel Yarar

Zarara neden olan fiil bir kişinin üstün bir yararının gerçekleştirilmesi amacıyla yapılmışsa söz konusu fiil hukuka uygun hale gelir.Örneğin,bilinci kapalı olan bi hastanın acil ameliyata alınması gerekiyorsa kişinin üstün nitelikte özel yararı söz konusu olur.Söz konusu hastaya acil müdahale gerekmektedir ancak bilinci kapalı olduğundan rıza alınacak halde değildir bu durumda üstün nitelikteki özel yarar devreye girer ve müdahalede bulunulur.Söz konusu müdahalede bulunma fiili hukuka uygun hale gelir.

 

d)Haklı Savunma

Haklı savunma,bir kimsenin kendisine veya bir başkasının malvarlığına  veya kişiliğine karşı yapılan hukuka aykırı ve mevcut saldırıyı önlemek için saldırıda bulunan kişiye karşı savunmada bulunma eylemidir.

 

TBK Madde 64/1’e göre “Haklı savunmada bulunan, saldıranın şahsına veya mallarına verdiği zarardan sorumlu tutulamaz.

 

Kanunun lafzından da anlaşılacağı üzere haklı savunmanın koşulları şu şekildedir;

  • Kişiye veya bir üçüncü şahsa yönelmiş bir saldırı mevcut olmalıdır.
  • Söz konusu saldırının şahsa veya malvarlığına yönelmiş olması gerekmektedir.
  • Saldırı hukuka aykırı nitelikte bir saldırı olmalıdır.
  • Saldırı,yakın ve halen devam ediyor olmalıdır.
  • Savunma,saldırıyı önleme amacına yönelik olmalıdır.

 

e)Kamu Yararı

Kamu yararı,halkın ve toplumun refahı,huzuru olarak tanımlanabilir.Kamu yararı bireysel menfaatlerin kısıtlanması halinde bu kısıtlanmayı hukuka uygun hale getirir.Bunun neticesinde bir kamu yararı ile bireysel menfaat çatıştığında kamu yararı üstün tutulur.

 

f)Zorunluluk Hali

TBK 64/2’ye göre ““Kendisini veya başkasını açık ya da yakın bir zarar tehlikesinden korumak için diğer bir kişinin mallarına zarar verenin, bu zararı giderim yükümlülüğünü hâkim hakkaniyete göre belirler.”

Bir kişinin kendisini veyahut başkasını tehdit eden açık ya da yakın bir zarar tehlikesinden korumak amacıyla üçünci bir kişinin mallarına zarar vermiş olması hukuka uygunluk nedenidir.

 

2.2 Kusur

Haksız fiil sorumluluğunun doğabilmesi için gerekli olan bir diğer unsur ise kusurdur.Kusur,hukuka aykırı bir fiil işleyen kişinin hukuken kınanan bir irade ile hareket etmesidir.Kişinin söz konusu hukuka aykırı davranışından sorumlu tutulabilmesi için davranışını kusurla gerçekleştirmiş olması gerekmektedir.

Kusur;ihmal ve kast şeklinde olabilir.Kast,failin hukuka aykırı sonucu bilerek ve isteyerek davranmasıdır;ihmal ise failin meydana gelen hukuka aykırı sonucu istememiş olmasına rağmen gereken dikkat ve özeni göstermemesidir.

 

2.3 Zarar

İki tür zarar bulunmaktadır.Bunlar maddi ve manevi zarardır.

 

2.3.1 Maddi Zarar

Kişinin malvarlığında isteği dışında meydana gelen eksilme maddi zarardır.Malvarlığı,ekonomik değeri bulunan yani para ile ölçülebilen hukuki değerlerin mevcut olduğu bir bütün olarak tanımlanmaktadır.

Maddi zarar ikiye ayrılmaktadır;fiili zarar ve mahrum kalınan kar. Fiili zarar,mağdurun malvarlığındaki net eksilmeyi ifade etmektedir.Örneğin,bir araba kazasında arabanın farının kırılması olayında kişinin buradaki fiili zararı farın fiyat bedelidir.

 

Mahrum kalınan kar ise,söz konusu olay hiç meydana gelmemiş olsaydı kişinin malvarlığında oluşabilecek bir artışı ifade etmektedir.Örneğin,bir trafik kazasında kaza sebebiyle taksinin o gün hiç müşteri alamamış olması sebebiyle uğradığı zarar.

 

2.3.2 Manevi Zarar

Kişinin şahısvarlığında meydana gelen zarar manevi zarardır.Manevi zarar,kişiliğe yapılmış olan saldırının neticesinde doğmuş olan ruhsal ve bedensel acııyı,üzüntüyü,elemi ve kederi ifade eder. TBK Madde 58/1’e göre “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.”

 

 

 

 

2.4 İlliyet Bağı

 

İlliyet bağı hukuka aykırı fiil ile meydana gelen netice arasındaki bağı ifade etmektedir.Bir fiilin sorumluluk doğurabilmesi için öncelikle fiil ile meydana gelen netice arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.

 

İlliyet bağını açıklayan 2 temel teori bulunmaktadır;şart teorisi ve uygun nedensellik bağı teorisidir.Türk Hukuku’nda geniş ölçüde kabul edilmekte olan anlayış uygun nedensellik bağı teorisidir.

Uygun nedensellik bağı,hayat deneyimlerine göre ,yaşamın olağan akışı içinde elde edilen tecrübeler doğrultusunda  somut olayda gerçekleşen sonucu meydana getirmeye elverişli bir söz konusu sebep ile sonuç arasında bir ilişkinin olmasına dayanmaktadır.

 

2.4.1 İlliyet Bağının Kesilmesi

 

a)Mücbir Sebep

Mücbir sebep,kişinin önceden öngörmesinin mümkün olmadığı ve bunun sonucunda kaçınılmaz olan olaylara denmektedir.Haksız fillerde,mücbir sebep söz konusu olduğu takdirde fiil ile meydana gelen zarar arasındaki illiyet bağı kesilir ve borçlu sorumluluktan kurtulur. Örneğin;sel,deprem olması bir mücbir sebeptir.

 

b)Zarar Görenin Ağır Kusuru

Zarar gören kişi kendi kusurlu davranışı nedeniyle illiyet bağını kesebilir ve bu durumda borçlu sorumluluktan kurtulur.Örneğin; intihar edecek olan kişinin tren gelirken demiryoluna atlama illiyet bağını keser ve bunun sonucunda hukuki bir sorumluluk doğmaz.

 

c)Üçüncü Kişinin Kusuru

Üçüncü bir kişinin kusuru zarar veren kişinin kusurundan daha ağır derecede ise illiyet bağı kesilir ve hukuki sorumluluk doğmaz.Örneğin a,b kişisine bir zehir içirmiştir ancak zehir vücuduna karışmadan d,b’yi vurup öldürmüştür.Somut olayda a,b’nin ölmesinden sorumlu tutulamaz çünkü fiili ile sonuç arasında illiyet bağı kesilmiştir.

 

 

3.HAKSIZ FİİLİN HÜKÜM VE SONUÇLARI 

Haksız fiil sorumluluğunun amacı,bir kimsenin kendi iradesi dışında malvarlığında meydana gelen eksilmeyi aynen veya nakden bir şekilde gidermektir.Bu bakımdan zarar veren kişinin yerine getirmek zorunda olduğu söz konusu bu sorumluluğun adı tazminattır.

Öncelikle zararın tazmin edilebilmesi için hesaplanması gerekmektedir.Bu bakımdan TBK Madde 50/1’e göre “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. “.Zarara uğramış olan kişi zararını her türlü delille ispat edebilir.

Zarar hesaplanırken göz önünde tutulacak olan an,zararın meydana gelmiş olduğu an veya hükmün verildiği andır.Hüküm tarihinin esas alınması daha çok gerçekleşmiş zararlarda söz konusu olmaktadır. Zarar doğmuş ancak daha sonuçları devam etmekteyse veya bu zarar doğuran fiile bağlı olarak gelecekte başkaca zararların doğma ihtimali bulunuyorsa hüküm tarihinin esas alınması hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayacaktır. Sonuç olarak zararın tespitinde hangi anın esas alınacağı konusunda bir açıklık bulunmamaktadır.

TBK Madde 53’e göre “Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:

  1. Cenaze giderleri.
  2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.”

TBK Madde 54’e göre “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:

  1. Tedavi giderleri.
  2. Kazanç kaybı.
  3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”

 

 

3.1 Tazminatın Hesaplanması

TBK Madde 51/1’e göre “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.”

TBK Madde 52’ye göre “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim