Miras bırakanın vasiyet ettiği mal paylaşımının iptali için açılan davaya vasiyetnamenin iptali davası denir. Miras bırakan ardında bıraktığı mal varlığına tereke ismi verilmektedir. Miras bırakan ölmeden önce terekesinin mirasçıları arasında nasıl paylaşılacağına dair tasarrufta bulunabilir. Miras bırakan mirasının nasıl paylaşılacağını iki şekilde belirleyebilir. Vasiyetname ve miras sözleşmeleri. Miras bırakanın sağlığında yapmış olduğu vasiyetname ve miras sözleşmeleri ölümünden sonra hüküm ve sonuçları doğurmaktadır. Bu yazımızda vasiyetnameyi ve vasiyetnameden doğabilecek uyuşmazlıklar ile vasiyetnamenin iptali davası konularını ele almaktayız.
Vasiyetname
Vasiyetname; sözlü, el yazılı ve resmi olmak üzere üç şekilde yapılabilir. Sözlü vasiyetname, kişinin çeşitli sebeplerle yazılı vasiyetname yapma imkanının bulunmadığı hallerde yapılabilir. Ancak miras bırakan yazılı vasiyetname yapma imkanına sahip olduğu andan itibaren 1 ay içinde yazılı vasiyetname yapmazsa sözlü vasiyetname geçersiz olacaktır. El yazılı vasiyetname ve resmi vasiyetname ise yazılı olarak yapılır. El Yazılı Vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için bazı şekil şartları bulunmaktadır. Vasiyetnamenin tamamının bizzat miras bırakanın kendisi tarafından yazılmış olması üzerinde tarih bulunması ve miras bırakan tarafından imzalanmış olması gerekmektedir. El yazılı vasiyetnamenin bir başkası tarafından yazılarak miras bırakana imzalattırılması veya bir kısmının başkası tarafından kaleme alınması vasiyetnamenin geçerlilik şartlarına aykırılık teşkil etmektedir. Vasiyet sahibinden başkasının kaleme aldığı vasiyetname geçerli olmayacaktır hatta vasiyet sahibinin yasal temsilcisi veya vasisi tarafından yazılmış olsa dahi geçerli olmayacaktır. Çünkü vasiyetname yapılırken temsil yasağı bulunmaktadır. Aksi takdirde vasiyetname geçerli olmayacaktır. Resmi vasiyetname ise resmi memur huzurunda yapılmaktadır. Resmi memur; sulh hakimi, noter veya kanunen yetkilendirilmiş bir başka görevli olabilir. El yazılı vasiyetname ile resmi vasiyetname arasında geçerlilik bakımından bir fark bulunmamaktadır. Tüm unsurlarını taşıyan el yazılı vasiyetname ile resmi vasiyetname aynı hükümdedir.
Hukukumuzda bir vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için yapan kişinin ayırt etme gücüne sahip ve 15 yaşını doldurmuş olması gerekir. Vasiyetname yapabilmek için aranılan ayırt etme gücü, vasiyetname yapmanın anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek yeterlilikte olmak anlamına gelmektedir. Vasiyetnamenin yapıldığı sırada miras bırakanın iradesini sakatlayacak bir etken bulunmamalıdır. Ancak irade sakatlığı altında bırakılan vasiyetname kendiliğinden geçersiz olmaz. Miras bırakan irade sakatlığına sebebiyet verecek bir durum altında vasiyetname bırakmış ise iradesini sakatlayan hile, tehdit gibi etkenlerin ortadan kalkmasından itibaren 1 yıl içinde vasiyetten döndüğünü bildirmelidir. Aksi takdirde irade sakatlığı altında yapılmış olsa da geri dönülmeyen vasiyetname geçerli hale gelecektir. Vasiyetname geçerli hale gelse dahi miras bırakan sağlığında her zaman vasiyetnamesinden geri dönebilir. Ancak 1 yıllık sürenin şöyle bir önemi vardır miras bırakan irade sakatlığı altında yapmış olduğu vasiyetnamesinden 1 yıl içinde dönmeden ölürse vasiyetname kendiliğinden geçersiz hale gelmez. Vasiyetnamenin iptali istenilmesine gerek olmaksızın kendiliğinden geçersiz olan hükümler de bulunmaktadır. Bu hükümlerin tespiti için vasiyetin iptali davası değil hükümsüzlüğün tespiti davası açmak gerekmektedir. Hükümsüzlük için zaman sınırı ön görülmemiştir dava her zaman açılabilmektedir.
- Vasiyetname ile ilgili bir kararın vasiyetname sahibi kişiden bir başkasına bırakılması da geçersiz hükümdür. Örneğin evin kime bırakılacağına eşim karar versin şeklinde bir hüküm kendiliğinden geçersiz olacaktır.
- Boşanma halinde vasiyetnamede yer alan eşlerin birbirleri için tasarrufları kediliğinden geçersiz hale gelir. Ancak vasiyetnamede aksi ön görülmüşse yani boşansak da ev eşime kalacak şeklinde bir hüküm varsa o halde tasarruf geçerli olmaya devam eder.
- Vasiyetnamede kendisi adına hükümler bulunan kişi miras bırakandan önce ölürse o kişi hakkındaki hükümler kendiliğinden geçersiz hale gelir.
- Vasiyetnamede yazılı olan vasiyetten geri dönülemeyeceğine ilişkin beyanlar geçersizdir. Vasiyetname, miras bırakanın sağlığında her zaman geri dönebileceği bir işlemdir.

Vasiyetnamenin İptali Davası
TMK m:557 uyarınca vasiyetname belli hallerde yapılmış ise iptali için dava açılabilmektedir. Bu haller:
- Vasiyetname, miras bırakanın tasarruf ehliyeti yokken bırakılmış ise
- Yanılma, aldatma, korkutma, zorlama sonucu yapılmış ise
- Vasiyetname içeriği kanuna ve ahlaka aykırı ise
- Vasiyetname kanunda öngörülen şekil koşullarına aykırı yapılmış ise iptal davası açılabilecektir.
Vasiyetnamedeki bazı hükümlerin yerine getirilmiş olması iptal davası açılmasına engel değildir. Yerine getirilmiş olan edimler iade edilebilir çünkü iptal davası geçmişe etkili olarak sonuç doğurmaktadır.
Mahkeme kararı ile vasiyetnamenin iptal edilmesi yalnızca iptalini dava eden kişiler için sonuçlarını doğurmaktadır. Vasiyetnamenin iptali için dava açmayan kişiler iptal kararından faydalanamazlar.
İptal davasını vasiyetnamenin iptalinden menfaati olan kişiler yani mirasçılar veya vasiyet alacaklıları açabilmektedir. Vasiyetnamenin iptali davasının açılabilmesi için TMK m:559 uyarınca hak düşürücü süreler ön görülmüştür. 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlaması için kişini vasiyetnameyi veya vasiyetnamede kendisi hakkında tasarruflarda bulunulduğunu veya bir iptal sebebi olduğunu öğrenmesi gerekmektedir. Kişi bunlardan hiçbirini öğrenmemiş ise 1 yıllık hak düşürücü süre başlamaz. Ancak 10 yıllık ve 20 yıllık hak düşürücü süreler ne olursa olsun vasiyetnamenin açıldığı tarihten itibaren başlamaktadır. 10 yıllık hak düşürücü süre bir iptal sebebinin olduğunu bilmeden iyi niyetli şekilde vasiyetnameden kazanımları olan kişiye karşı geçerli hak düşürücü süredir. 20 yıllık hak düşürücü süre ise kötü niyetli şekilde vasiyetnamenin iptalini gerektirecek bir sebebin varlığını bilen kişiye karşı ön görülmüş hak düşürücü süredir.
İptal davası ile vasiyetnamenin tamamı iptal edilebileceği gibi yalnızca iptal sebebi içeren hükümler de iptal edilebilmektedir. Örneğin vasiyetnamenin tasarruf ehliyetinin bulunmadığı bir zamanda yapılmış olması tamamını geçersiz kılmaktadır ancak el yazılı vasiyetnameye sonradan başkasının el yazısı ile eklenen kısımlar olması halinde yalnızca o kısımların iptal edilmesi yeterli olacaktır. Vasiyetnamenin iptali davasında hakim taleple bağlıdır. Mahkeme, vasiyetnamenin iptali sebebi olarak gösterilen sebepten başka bir sebebe bağlı olarak vasiyetnameyi iptal edemez. Örneğin vasiyetnameye sonradan başkalarının birkaç madde kaleme aldığı iddiası ile açılan vasiyetnamenin iptali davasında hakimin ehliyetsizlik nedeniyle iptal kararı vermesi taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil edecektir.





