Sit Alanlarındaki Taşınmazların Trampası demek, sit alanı olarak ilan edilen alanlarda bulunan taşınmazların hazine arazileriyle takas edilmesi demektir. Sit alanından kasıt ise içinde korunması gereken taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları bulunan ve kesin İnşaat yasağı olan yerlerdir.
Bakanlık her yıl belirlenen trampa programlarına alınan yerlerdeki taşınmazların trampa edilmesini kararlaştırabilir .
Sit Alanlarındaki Taşınmazların Trampası yapılan başvurulara göre bakanlıkça belirlenir. Programa dahil edilen sit alanları Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki ilçelerde veya diğer illerin merkez ilçelerinde kalıyorsa valilikçe bunlar dışında ki diğer ilçe sınırları içerisinde kalıyorsa Kaymakamlıkça 30 gün süreyle gerekli ilanlar ve tüm duyurular yapılır. Şayet bu yerler köy sınırları içerisinde ise yukarıdaki bildirim ve ilanlardan ayrı olarak durum köy muhtarlığına ve köy halkına duyurularak bildirilir.
Sit alanında bulunan taşınmazların trampa edilmesini isteyen gayrimenkul sahipleri bizzat yahut vekilleri aracılığıyla başvurularını bir dilekçe ile Kültür ve Turizm İl Müdürlüklerine veya Bakanlığa yapılır.
Yapılan başvuru üzerine ilgili Bakanlık ve Müdürlük tarafından trampa edilecek hazine arazilerinin değeri ve nitelikleri 6 ay süre ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüklerinin internet sitelerinde ve ilan panolarında duyurulur.
Sit alanında kalan taşınmazların tespit edilen değeri başvurucuya yazı ile bildirilerek bu değerin kabul edildiğine dair noterden tasdikli taahhütnamenin İl Müdürlüğü’ne verilmesi istenir. Yine bu bildirimde taşınmazın belirlenen değerine itiraz edilebileceği yazılır.
Belirlenen değere itiraz davalarında görevli Mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Görevli mahkemenin tespiti konusunda;
Danıştay 6. Daire Başkanlığı’nın 2021/10078 E. , 2022/1005 K. , 02.02.2022 T. Kararında “Bedel takdiri esasen kamulaştırma işlemi gibi, kamu gücüne dayalı, re’sen ve tek yanlı olması nedeniyle idari işlem niteliğini taşımakta ise de; yasa koyucu, karma bir düzenlemeyi benimsemiş olup, bedele ilişkin davalarda adli yargıyı görevli kılmıştır.
Şu halde, 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer aldığı için takas programına alınan gayrimenkulle ilgili olarak bedele itiraz edildiğine göre, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinin görevli yargı yerine işaret eden açık düzenlemesi karşısında, takas bedelinin de Kamulaştırma Kanununun 11. maddesindeki esaslara uygunluğunun yargısal denetiminin adli yargı yerince yapılması gerektiği anlaşılmaktadır. Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesinin 22.06.2020 tarihli, E:2020/164, K:2020/392 sayılı kararı da bu yöndedir.
Belirtilen durum karşısında, dava konusu olayda 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde yer alan ve takas programına alınan taşınmazın takdir edilen bedeline itiraz edilerek açılan davanın görüm ve çözümü, 2942 sayılı Kanunun 14. maddesine göre adli yargı yerinin görevine girmektedir.” denilmektedir. (Yargıtay kararının tamamına https://www.eyavuz.av.tr/trampa-edilen-tasinmazin-degerine-karsi-acilacak-davalar-asliye-hukuk-mahkemelerinde-gorulur/linkinden ulaşabilirsiniz)
Belirlenen bedele ilişkin olarak başvurucu itirazda bulunabilir yalnız itiraz süresi 30 gün olup bu süreyi geçirmemesi gerekir başvurular bir dilekçe ile Çevre Şehircilik de iklim değişikliği İl Müdürlüğü’ne yapılır.
Yapılan itirazlar en geç 30 gün içerisinde Bedel tespiti yapan komisyon tarafından çoğunluk oylarıyla karara bağlanır .
Verilen karar en geç 15 gün içerisinde başvurucuya tebliğ edilir şayet başvurucu verilen kararı kabul etmez ise bu kez dava açabilir.