Zina Sebebiyle Boşanma Davası
Türk Medeni Kanununda düzenlenen boşanma konusunda birtakım özel ve genel boşanma sebepleri belirlenmiştir. Söz konusu boşanma sebeplerinden biri de özel boşanma sebepleri arasında olan ve TMK m.161’de düzenlenen“ZİNA”dır. Terim olarak zina; evlilik birliği süresince eşlerden birinin karşı cinsle cinsel ilişkiye girmesi olarak tanımlanabilir. Hukuki olarak zinanın varlığının kabul edilebilmesi için birtakım şartlar aranmaktadır. Aksi takdirde zina kapsamında olmayan fiillerle ilgili zina sebebiyle boşanma davası açılamayacaktır.
Zinanın (Aldatmanın) Şartları:
Zinanın İspatı:
Zina her türlü delille ispat edilebilecektir. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki ağır şartları sebebiyle zinayı ispatlamak oldukça zor olabilmektedir. Boşanma davasında bu konuda yemin teklif edilemeyecektir ve tarafların ikrarı bile hâkimin kararı açısından bağlayıcı olmayacaktır.
Aşağıdaki deliller vasıtasıyla zinanın ispatı sağlanabilir:
Zina(Aldatmanın) Hukuki Sonuçları:
Zina mutlak bir boşanma sebebi olduğundan zinanın varlığı tespit edildiği takdirde hâkim boşanmaya karar vermek zorundadır.
Aldatan eş evlilik birliğinin sonlanmasında ağır kusurlu kabul edilecektir. Bu sebeple boşanma davasında belirlenecek tazminat miktarları da nispeten daha yüksek olabilecektir.
Zina (aldatma) nedeniyle boşanma gerçekleşirse mal paylaşımı açısından da büyük etki doğurmaktadır. TMK 236/2 uyarınca mahkeme, kusurlu eşin katılma alacağının, yani artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya bu hakkın ortadan kaldırılmasına karar verebilecektir. Bu sebeple mal paylaşımının yarı yarıya yapılması şart değildir. Zinanın varlığı durumunda mal paylaşımında zina edenin aleyhine bir durum oluşacaktır.
Dava Açma Süresi:
Davaya hakkı olan eş, boşanma sebebi zina olayını öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl içerisinde zina sebebiyle boşanma davasını açmalıdır. Aksi takdirde dava hakkı düşecektir.
Hak düşürücü sürenin yanı sıra TMK m.161/3 uyarınca affeden tarafın dava hakkı yoktur. Bu sebeple hak düşürücü süreler dolmamış olsa bile zina (aldatma) olayını affeden eşin artık zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı olmayacaktır.