Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Zapttan Sorumluluk

 

TBK MADDE 214

Satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur. Alıcı, elinden alınma tehlikesini sözleşmenin kurulduğu sırada biliyor idiyse satıcı, ayrıca üstlenmiş olmadıkça bundan dolayı sorumlu olmaz. Satıcı, üçüncü kişinin hakkını gizlemişse, sorumluluğunu kaldırma veya sınırlama konusunda yapılmış olan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.

 

Zapttan sorumluluk, satıcının sorumluluğunu gündeme getiren bir müessesedir. Bir satış sözleşmesi kapsamında satılan malın, üçüncü kişi tarafından iddia edilen üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasına veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının sahip olduğu mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamaması durumunda söz konusu olur.

Zapt, iki türlü gerçekleşebilir:

*Tamamen zapt hali: Üçüncü kişinin satılanı tamamen alması.

*Kısmen zapt hali: Üçüncü kişi tarafından hak sahipliğini sınırlayan (rehin, intifa hakkı gibi) bir hakkın ileri sürülmesi.

 

Zapttan Doğan Sorumluluğun Özellikleri

 

Bir satış sözleşmesi kapsamında satıcının mülkiyeti geçirme borcu asli borcudur. Bu borcun sonucu ve müeyyidesi olarak zapttan sorumluluk düzenlenmiştir. Zapt halinde aslında bir borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi ile ilgili TBK madde 112 vd. uygulama imkanı vardır. Ancak zapttan sorumluluk özel kanun hükümleriyle düzenlenerek satıcı için ek koruma imkanı sağlamaktadır.

TBK MADDE 112– Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.

-Satıcının bu borcu kanuni bir borçtur. Zira satış sözleşmesi kapsamında kanuni bir hükümle düzenleme altına alınmıştır.

-Zapttan sorumluluk kapsamında satıcının sorumluluğunu düzenleyen hükümler emredici nitelikte değildir. Bu doğrultuda satıcının sorumluluğunu kaldıran veya daraltan bir anlaşma yapılabilir. Ancak bu durumda da satıcı, üçüncü kişinin üstün hakkını bilerek gizlerse bu sözleşme (sorumsuzluk anlaşması) geçersiz hale gelecektir.

 

 

 

ZAPTTAN DOĞAN SORUMLULULUĞUN ŞARTLARI

  • Satılan, zapt olayından önce alıcıya teslim edilmiş olmalıdır. Bu kapsamda satılanın zilyetliği alıcıya geçirilmelidir.
  • Üçüncü kişinin satılan üzerindeki üstün hakkı, en geç sözleşmenin kurulması sırasında mevcut olmalıdır.
  • Üçüncü kişi zapta girişmiş olmalıdır. Eski kanun, dava açılmasını şart koşuyorken yeni kanun bunu aramamaktadır.

TBK MADDE 216

Satıcının zapttan sorumluluğu aşağıdaki hâllerde devam eder:

  1. Alıcı, bir mahkeme kararı beklemeksizin üçüncü kişinin hakkını dürüstlük kurallarına uygun olarak tanımış ve satılanı ona vermişse.
  2. Alıcı, üçüncü kişinin kendisine karşı dava açmasını beklemeden, satıcıyı satılan üzerindeki hak iddiasına ilişkin uyuşmazlığı dava yoluyla çözümlemesi, aksi takdirde tahkim yoluna başvuracağı konusunda gecikmeksizin uyarmış ve bundan sonuç alamadığı için tahkim yoluna başvurmuşsa.

Satıcının sorumluluğu, alıcının satılanı üçüncü kişiye vermekle yükümlü olduğunu ispat etmesi durumunda da devam eder.

 

  • Üçüncü kişi, alıcıya karşı bir dava açmışsa, alıcı bu davayı satıcıya ihbar etmelidir.
  • Satıcının, zamanında yapılmış olan bildirime rağmen davaya katılmaması veya alıcının yerine geçmemesi durumunda alıcı yine de davayı takip eder. Bu doğrultuda verilen hüküm, satıcıyı da bağlayacaktır.
  • İhbara rağmen satıcının davaya yardım etmemesi alıcıya, mahkemenin hükmünü beklemeksizin 3. Kişinin satılan üzerindeki hakkını tanımak veya hakeme gitmeyi kabul etmek imkanını da verir.

 

***Dava, kendisine yüklenilemeyen sebeplerden dolayı satıcıya bildirilmemişse satıcı, zamanında bildirilmiş olsaydı daha elverişli bir hüküm elde edebileceğini ispatladığı ölçüde sorumluluktan kurtulur.

 

  • Satıcının zapttan sorumluluğunu engelleyen bir durum bulunmamalıdır.
  • Alıcı, satış sözleşmesinin kurulması sırasında zapt tehlikesini biliyorsa satıcı ayrıca sorumluluğu üstlenmiş olmadıkça bundan dolayı sorumlu olmayacaktır.
  • Satıcı üçüncü kişinin hakkını bilmesine rağmen gizlemişse, satıcının sorumluluğunun kaldırılması veya daraltılmasına ilişkin alıcıyla yaptıkları anlaşmalar geçersiz sayılacaktır.

 

 

 

ZAPTTAN SORUMLULUĞUN KAPSAMI VE ALICININ HAKLARI

 

Tam zapt hâlinde

 

TBK MADDE 217

 Satılanın tamamı alıcının elinden alınmışsa, satış sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş sayılır ve alıcı satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir:

1-Satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek, ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini.

2- Satılanı elinden alan üçüncü kişiden isteyemeyeceği giderleri.

3-Davayı satıcıya bildirmekle kaçınılabilecek olanlar dışında kalan bütün yargılama giderleri ile yargılama dışındaki giderleri.

4-Satılanın tamamen elinden alınması yüzünden doğrudan doğruya uğradığı diğer zararları.

Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının satılanın elinden alınması yüzünden uğramış olduğu diğer zararları da gidermekle yükümlüdür.

 

Kısmi zapt hâlinde

 

TBK MADDE 218

Satılanın bir kısmı elinden alınmış veya satılan sınırlı ayni bir hakla yüklenmişse alıcı, sadece bu yüzden uğradığı zararın giderilmesini isteyebilir.

Ancak alıcının, satılandaki bu durumu bilseydi onu satın almayacağı durum ve koşullardan anlaşılıyorsa, alıcı hâkimden sözleşmenin sona ermesine karar vermesini isteyebilir. Bu durumda alıcı, satılanın elinde kalmış olan kısmını o zamana kadar elde etmiş olduğu yararlarla birlikte, satıcıya geri vermekle yükümlüdür.

 

  • Alıcının sahip olduğu bu hakları kullanabilmesi için Türk Borçlar Kanunu’nda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmüş değildir. Bu nedenle 10 yıllık genel zamanaşımı süresi geçerli olacaktır.

 

  • Tamamen zapt halinde,

Sözleşme kendiliğinden sona ermiş sayılır. Bu nedenle sözleşmeden otomatik dönülmesi söz konusudur. Bu durumda alıcı şu istemlerde bulunabilir:

-Elde edilen ve elde dilmesi ihmal edilen ürünlerin değeri indirilerek ödenmiş olan satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesi,

-Üçüncü kişiden isteyemeyeceği giderleri,

-Davayı satıcıya bildirmekle kaçınılabilecek olanlar dışında kalan bütün yargılama giderleri ile yargılama dışındaki giderleri,

-Doğrudan doğruya uğranılan diğer zararları.

***Satıcı, kusursuzluğunu ispat edemezse diğer (müspet) zararları da ödemekle yükümlüdür. (Örneğin kâr yoksunluğu)

 

  • Kısmi zapt halinde,

Bu durumda sözleşmeden dönülmesi ancak istisnai bir yol olup bu hususta mutlaka bir mahkeme kararına ihtiyaç vardır.

-Alıcı, üçüncü kişinin hakkını bilseydi satış sözleşmesini yapmayacağı durum ve koşullardan anlaşılıyorsa, dava açarak sözleşmenin sona erdirilmesi kararı aldırabilir.

-Kısmi zapt halinde sadece değer azalması, zarar tazmini, diğer giderler gibi uğranılan müspet zararın tazmini talep edilebilir.

Mahkeme kararı ile sözleşme sona ererse alıcı, tamamen zapt halindeki alıcının haklarına aynen sahip olur.

 

YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2013/33437 K. 2014/12161 T. 17.4.2014

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Borçlar Kanunu’nun 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapttan sorumluluk hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı sorumluluğunu düzenleyen Türk Borçlar Kanunu’nun 214. maddesinde, Satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcının, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanunu’nun 217 maddesinin 1. bendi gereğince, alıcı satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek, ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini isteyebilir. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcının elde ettiği ya da elde etmeyi ihmal ettiği ürünlerin satış bedelinden tenzil edilmesi gerekir. Yani satılanın zaptı ile birlikte, alıcının satılandan elde ettiği faydaların da, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre hükmedilen alacaktan mahsubu gereklidir.

 

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2017/7679 K. 2020/2167 T. 10.3.2020

Türk Borçlar Kanunu’nun “Zapttan sorumluluk ” başlığı altında düzenlenen 309. maddesinde; ” Bir üçüncü kişinin kiralananda kiracının hakkıyla bağdaşmayan bir hak ileri sürmesi durumunda kiraya veren, kiracının bildirimi üzerine davayı üstlenmek ve kiracının uğradığı her türlü zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir.

Kiraya veren, kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin ayni bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler kiraya verenin tekeffülü altındadır. Kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Kiraya verenin sorumluluğu, kira bedelini geçmemek üzere kiracının ödediği ecrimisil bedeliyle sınırlıdır.

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim