Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi – Yangın Sonucu Oluşan Zarardan Yapı Malikinin Sorumluluğuna 3. Kişinin Kusurunun Etkisi

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/911

K. 2014/8382

T. 28.5.2014

DAVA : Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dilekçesi ile; davalı İl Özel İdaresinin mülkiyetinde olan dava konusu Modern Çarşı’da 24.12.2003 tarihinde çıkan yangın nedeniyle davacının kiracı olarak bulunduğu 33 ve 1/F nolu işyerlerinin tamamen yandığını belirterek, uğradığı zarara karşılık (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 20.000TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; yangın olayının çarşı binasında kiracı olan dava dışı İbrahim Karateke’nin dükkanından kaynaklandığını, üçüncü kişinin eylemi nedeniyle illiyet bağının kesildiğini, elektrik tesisatı ve yangın söndürme cihazlarının kullanıma hazır hale getirildiğini beyan etmiş, zamanaşımı def’inde bulunmuştur.

Mahkemece; davanın kabulü ile 20.000 TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamından davalı İl Özel İdarenin mülkiyetinde olan Modern Çarşı binasında davacının 33 ve 1/F nolu dükkanları davalıdan kiraladığı, çarşıda kiracı bulunan dava dışı İbrahim Karateke’nin dükkanında çalışan işçisi Metin Bostan’ın elektriklerin kesilmesi nedeniyle çalıştırdığı küçük jeneratörden sızan benzinin alev alması sonucu yangının meydana geldiği, işhanında kiracı bulunan diğer esnafın dükkan önüne yanıcı madde koymaları sonucu yangının hızla büyüyerek bütün binanın yanmasına sebebiyet verdikleri anlaşılmaktadır.

Davacının ve diğer dükkan sahiplerinin müşteki olduğu Ankara 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/152 E. sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalı İl Özel İdarenin %20, dava dışı esnafın %20, BEDAŞ’ın %20, Belediyenin %20, yangını çıkaran Metin Bostan ve İbrahim Karateke’nin %10’ar oranında kusurlu oldukları açıklanmış, somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davalı idarenin %40, yangının çıktığı işyeri sahibinin %40, çarşıda bulunan diğer kiracı işyerlerinin ise %20 oranında kusurlu olduğu, davacının zararının 20.000 TL olduğu belirtilmiştir.

Davada, davalı idarenin yapı maliki ve işletenin sorumluluğu kapsamında yangın nedeniyle uğranılan zararın tamamının tahsili talep edilmektedir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;

1-) Davalı idarenin malik ve işletmeci olduğu taşınmazda, günün teknolojisine uygun olarak merkezi jeneratör yedekleme sistemi ve yangın çıkması halinde devreye giren otomatik yangın kesici tertibatının bulunmaması nedeniyle genelde yanıcı maddelerin satıldığı dükkanların elektriklerin sık sık kesilmesi sırasında iç mekanda benzinle çalışan küçük jeneratör kullanılması ile 66-67 nolu dükkanda kiracı olan İbrahim Karateke’nin işçisi Metin..’ın benzinle çalışan jeneratörü çalıştırmak istediği anda sızan benzinin alev alarak yanması sonucu oluşan zarardan 6098 sayılı TBK.nun 69.(818 sayılı BK.nun 58.) maddesi gereğince kusursuz sorumluluğu bulunmaktadır.

Ayrıca, 6098 sayılı TBK’nun 61. ve 62.(818 sayılı BK.nun 50 ve 51.) maddelerine göre bina maliki ve yöneticisi olan davalı idarenin müteselsil sorumluluk ilkesi gereği ileride diğer sorumlulara rücu etmek kaydıyla zararın tamamından sorumlu olması gerekir.

Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yangının meydana gelmesinde çarşı esnafının da kusurlu olduğu belirtilmiş fakat davacının bu hususta bir kusuru olup olmadığı incelenmemiştir. Oysa, davacının yangının çıkmasında ya da zararın artmasında bir kusuru var ise davalı idarenin müteselsilen sorumlu olduğu miktardan davacının kusurlu olduğu oranda indirim yapılması gerekir.

O halde mahkemece; bilirkişiden ek rapor alınarak davacının yangının çıkmasında ya da zararın artmasında bir kusuru olup olmadığı belirlendikten sonra kusuru varsa oranı belirlenerek zarar bedelinin tamamından bu miktar indirim yapılmak suretiyle geri kalan miktara karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yukarıdaki gibi davanın kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

Davanın dayanağı olan eylem, haksız fiil niteliğinde olduğundan, olay tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Davacı tarafından da olay tarihinden itibaren faiz talep edilmiştir. Davanın bu niteliği gözönüne alınarak haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken; dava tarihlerinden faize hükmedilmiş olması doğru görülmemiş ve bu yön de bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim