Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Yargıtay 15 Hukuk Dairesi – Yargıcın Süreye Dair Ara Kararının Tereddüt Uyandırmayacak Yorumu Zorunlu Kılmayacak, Yanlış Anlamayı Önleyecek, İlgili Tarafından Kolaylıkla Anlaşılacak Derecede Açık, Sade Ve Sınırlı Olması Gereklidir

T.C.

YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/7482

K. 2011/6735

T. 22.11.2011

  • BONOLAR NEDENİYLE BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ ( Mahkemece Verilen Kesin Süre İçerisindeki Ara Kararın Yetersiz Olduğu/Ara Kararda Taraflarca Yapılması Gereken İşlerin Ayrıntılı Bir Şekilde Belirleneceği – Taraflara Anlatılacağı )
  • MAHKEMECE VERİLEN ARA KARARIN YETERLİ OLMAMASI ( Mahkemece Verilen Kesin Süre İçerisindeki Ara Kararın Yetersiz Olduğu/Ara Kararda Taraflarca Yapılması Gereken İşlerin Ayrıntılı Bir Şekilde Belirleneceği – Taraflara Anlatılacağı )
  • KESİN SÜRE ( Mahkemenin Kesin Süre İçin Verdiği Ara Kararında Taraflarca Yapılması Gereken İşleri Ayrıntılı Olarak Belirtmesi Gereği – Ara Kararın Yerine Getirilmemesi Durumunda Sonuçlarının Açıklanacağı/Menfi Tespit Davası )

6100/m. 94

1086/m. 163

ÖZET : Dava, iş bedeli karşılığı olarak davalılarar verilen bonalardan dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, verilen kesin süre içinde yatırılmasına karar verilen keşif giderlerinin, davacı yanca yatırılmaması ve dolayısıyla verilen kesin süre içerisinde ara kararı gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle yeniden talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, kesin süreden sözedilebilmesi için ara kararında taraflarca yapılması gereken işler ayrıntılı bir şekilde belirlendikten sonra ara kararının yerine getirilmemesi durumunda ne gibi işlem yapılacağının da taraflara yöntemince anlatılması gerekir.Bu yapılmadığından kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, iş bedeli karşılığı olarak davalılara verildiği ileri sürülen bonolardan ötürü davalılara 5.000,00 TL borçlu olmadığının tesbiti; 3.000,00 TL maddi tazminat ile 1.200,00 TL icra takibinde yaptığı masrafla ödendiği ileri sürülen bonoların bedelinin toplamı olan 5.000,00 TL’nin tahsili istemiyle açılmış; mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Mahkemece, H.U.M.K.nun 163. maddesi gereğince, verilen kesin süre içinde yatırılmasına karar verilen keşif giderlerinin, davacı yanca yatırılmaması ve dolayısıyla verilen kesin süre içerisinde ara kararı gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle yeniden talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

H.U.M.K.nun 163. maddesinde biri yasa öteki yargıç tarafından tanınan iki türlü sürenin varlığı kabul edilmiş ve bu sürelere uyulmayan hallerde karşılaşılacak sonuç açıklanmıştır. H.M.K.nun 94. maddesinde Kanun’un belirlediği sürelerin kesin olduğu, yargıcın tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verilebileceği, aksi halde belirlenen süreyi geçirmiş olan tarafın yeniden süre isteyebileceği, bu şekilde verilecek 2. sürenin kesin olacağı ve yeniden süre verilemeyeceği, kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkının ortadan kalkacağı hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda sözü edilen maddelere göre yasal süre veya yargıç tarafından tanınan süre içinde yapılması gereken işlem, ilgili tarafça yapılmazsa hakkın düşeceği kabul edilmiştir.

Yasal süre içinde yapılması gereken şeyin ne olduğu yasalarda yazılmış ve gösterilmiştir. Yargıcın tanıdığı süre içinde yapılması istenen işlemin ne olduğu ise yargıcın bu yöne dair bulunan ara kararında, herhalde açıklanmış olmalıdır. Yargıcın süreye dair ara kararının tereddüt uyandırmayacak yorumu zorunlu kılmayacak, yanlış anlamayı önleyecek, ilgili tarafından kolaylıkla anlaşılacak derecede açık, sade ve sınırlı olması gereklidir. Daha açığı, yargıcın kesin süreye dair ara kararında ilgili tarafın yapması gerekli görülen işler sade bir dil kullanılarak kolayca anlaşılabilir biçimde birer birer ve açıkça gösterilmiş ve anlatılmış olmalıdır.

Dava konusu somut olayda, 24.6.2010 tarihli ara kararında mahallinde 13.5.2010 günü saat 13:30’da keşif yapılmasına, beraberde bir inşaatçı ve bir mülkçü bilirkişi götürülmesine, 200’erden, 400,00 TL bilirkişi ücretiyle keşif yolluğunun keşif gün ve saatine kadar davacı vekili tarafından yatırılması, keşif gün ve saatinde keşif heyetinin keşif yerine götürülmesi için davacı vekiline kesin mehil verilmesine, kesin mehil gereği yerine getirilmediği takdirde keşif delilinden vazgeçilmiş sayılacağından, davacı vekiline ihtarına ( ihtar edildi ), yönünde ara kararı oluşturulmuş, 24.6.2010 tarihli oturumda ise, davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, yukarda öngörülen yönleri kapsayan kesin süreden sözedilebilmesi için ara kararında taraflarca yapılması gereken işler ayrıntılı bir şekilde belirlendikten sonra ara kararının yerine getirilmemesi durumunda ne gibi işlem yapılacağının da taraflara yöntemince anlatılması gerekir.

Açıklanan olgular gözden uzak tutularak H.U.M.K.nun 163. maddesi ( H.M.K.94 ) uyarınca davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, ödenen temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim