Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi – Usulsüz Tebliğin Geçerli Olması İçin, Muhatabın Usulsüz Tebliği Öğrenmiş Olduğunu Beyan Etmesi Gerekir

T.C.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/6291

K. 2010/6117

T. 31.5.2010

  • İHRAÇ EDİLEN ORTAĞIN ÇIKMA ALACAĞININ TAHSİLİ ( Usulsüz Tebliğ Halinde Muhatap Tebliği Öğrenmiş İse Tebligat Geçerli Hale Geleceği – Usulsüz Tebliğin Geçerli Hale Gelebilmesi İçin Muhatabın Usulsüz Tebliği Öğrenmiş Olduğunu Beyan Etmesi Gerektiği )
  • USULSÜZ TEBLİGAT ( Muhatap Tebliği Öğrenmiş İse Tebligat Geçerli Hale Geleceği – Usulsüz Tebliğin Geçerli Hale Gelebilmesi İçin Muhatabın Usulsüz Tebliği Öğrenmiş Olduğunu Beyan Etmesi Gerektiği )
  • TEBLİGAT ( İhraç Edilen Ortağın Çıkma Alacağının Tahsili – Dava Dosyasının Karar Fotokopisine Göre Davalı Usulsüz Tebligattan Haberdar Olduğu/Usulsüz Tebliğden Haber Olunduğu Tarihte Tebligat Yapılmış Sayılacağından Süresi İçinde Kararın Temyiz Edilmesi Gerektiği )

7201/m.32

Tebligat Tüzüğü/m.51

 

ÖZET : Dava, ihraç edilen ortağın çıkma alacağının tahsili istemine ilişkindir. Kooperatifin Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı olduğu belirtilerek tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, adı geçenin kooperatifle ilgisinin bulunmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 32. maddesi ve Tüzüğün 51. maddesi usulsüz tebliğ halinde izlenecek yolu düzenlemiştir. Buna göre, usulsüz tebliğ halinde muhatap tebliği öğrenmiş ise tebligat geçerli hale gelir. Bu durumda, usulsüz tebliğin geçerli hale gelebilmesi için, muhatabın usulsüz tebliği öğrenmiş olduğunu beyan etmesi gerekir. Muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih, tebliğ tarihi sayılır.

Dosya içinde bulunan anılan dava dosyasının karar fotokopisine göre, davalı, usulsüz tebligattan haberdar olmuştur. Bu durumda usulsüz tebliğden haber olunduğu tarihte tebligat yapılmış sayılacağından süresi içinde kararın temyiz edilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.5.2004 gün ve 2003/578 – 2004/540 Sayılı hükümün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortaklığından 1.12.1001 tarihinde ihraç edildiğini, aradan iki yıl geçmesine rağmen çıkma alacağının ödenmediğini ileri sürerek. 3.074,00 TL alacağın temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının alacağının 3.704,00 TL olup, 31.12.2001 tarihli bilançoya göre belirlenmesi gerektiği ve 17.4.2002 tarihinde muacceli hale geldiği gerekçesiyle anılan meblağın temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, ihraç edilen ortağın çıkma alacağının tahsili istemine ilişkindir.

Mahkeme ilamı 7.7.2004 tarihinde davalı kooperatifin Denetim Kurulu Başkan Yardımcısı olduğu belirtilerek R. Ç.’e tebliğ edilmiştir. Davalı vekili, adı geçenin kooperatifle ilgisinin bulunmadığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 32. maddesi ve Tüzüğün 51. maddesi usulsüz tebliğ halinde izlenecek yolu düzenlemiştir. Buna göre, usulsüz tebliğ halinde muhatap tebliği öğrenmiş ise tebligat geçerli hale gelir. Bu durumda, usulsüz tebliğin geçerli hale gelebilmesi için, muhatabın usulsüz tebliği öğrenmiş olduğunu beyan etmesi gerekir. Muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih, tebliğ tarihi sayılır. ( Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Dördüncü Baskı 1984 Cilt IV, s.3820 ). Somut olayda mahkeme ilamı 7.7.2004 tarihinde usulsüz tebliğ edilmiş, muhatap usulsüz tebligattan haberdar olarak 27.8.2004 tarihinde Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/1715 Esas sayılı dosyasıyla, usulsüz tebligat sebebiyle iadei muhakeme talep etmiştir. Dosya içinde bulunan anılan dava dosyasının karar fotokopisine göre, davalı, usulsüz tebligattan haberdar olmuştur. Bu durumda usulsüz tebliğden haber olunduğu tarihte tebligat yapılmış sayılacağından süresi içinde kararın temyiz edilmesi gerekirken, yaklaşık dört yıl sonra temyiz dilekçesi verilmesi sebebiyle temyizin süresinde yapılmadığının kabulü gerekir.

1.6.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 Sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, H.U.M.K.nun 432/4. maddesi uyarınca davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, istenmesi halinde aşağıda yazılı 32.85 TL harcın temyiz edene iadesine, 31.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim