T.C.
YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/6520
K. 2004/10496
T. 9.11.2004
506/m. 79/10
ÖZET : Davacının tespitini talep ettiği her iki çalışma dönemi başlangıç tarihi itibariyle hak düşürücü süre içerisinde Kuruma ibraz edilmiş işe giriş bildirgeleri bulunduğu gibi, davalı işveren tarafından davacının 1988 yılı çalışmasına ait 13 günlük prim de ödenmiştir. İşe giriş bildirgelerinin verilmesi ile davacının tespitini talep ettiği çalışmalar yönünden hak düşürücü sürenin geçmiş olduğundan bahsedilemeyeceğinden; mahkemece işin esasına girilerek toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.05.1987-31.12.1987 ve 02.05.1988-31.12.1988 tarihleri arasında toplam 489 gün geçici işçi olarak geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Davacı 01.05.1987-31.12.1987 ile 02.05.1988-31.12.1988 tarihleri arasında davalı kurumda geçici işçi olarak kesintisiz çalıştığının ve eksik bildirilen sürelerin tespitini talep etmiş olup, mahkemece; tespiti talep edilen hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren hak düşürücü sürenin geçmiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun’un 79/10. maddesi olup; anılan maddede yer alan hak düşürücü süre “yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar” için geçerlidir. Somut olayda davacının tespitini talep ettiği her iki çalışma dönemi başlangıç tarihi itibariyle hak düşürücü süre içerisinde Kuruma ibraz edilmiş işe giriş bildirgeleri bulunduğu gibi, davalı işveren tarafından davacının 1988 yılı çalışmasına ait 13 günlük prim de ödenmiştir. Maddede sayılan belgelerden olan işe giriş bildirgelerinin verilmesi ile davacının tespitini talep ettiği çalışmalar yönünden hak düşürücü sürenin geçmiş olduğundan bahsedilemeyeceğinden mahkemece işin esasına girilerek toplanacak deliller doğrultusunda karar verilmek gerekirken eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.