Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Miras bırakan, tasarruf özgürlüğünün sınırları içerisinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ya da miras sözleşmesiyle tasarrufta bulunabilir. Miras bırakanın üzerinde tasarruf etmediği kısım yasal mirasçılarına kalır. Miras bırakanın bir vasiyetname düzenleyerek malvarlığını taksim etmesi sıkça görülen bir durumdur. Vasiyetname, tek taraflı bir irade açıklamasıdır ve tek taraflı bir hukuki işlemdir. Kişinin ölmesi ile hüküm ve sonuçlarını doğurmaya başlayacaktır. Bu sebeple vasiyetnameler ölüme bağlı tasarruflardır. Vasiyetnameyi düzenlemek, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır dolayısıyla miras bırakan vasiyetnameyi bizzat düzenlemelidir. Miras bırakan fiil ehliyetine sahip değil ise kanuni temsilcisi onun adına vasiyetname, düzenleyemez.

Kanunumuz vasiyetname düzenleyebilme ehliyeti bakımından iki şart belirlemiştir. Bunlardan birincisi, ayırt etme gücüne sahip olmak, ikincisi ise on beş yaşını doldurmuş, on altı yaşından gün almış olmaktır. Ayırt etme gücüne sahip olmaktan kasıt, kişinin vasiyetnameyle  yapacağı tasarrufun sonuçlarını algılayabilecek ve değerlendirebilecek akli melekelere sahip olmasıdır. Kanunumuz vasiyetnamenin geçerli olduğunu karine olarak kabul etmiştir. Bir vasiyetnamenin ayırt etme gücüne sahip olmayan miras bırakan tarafından düzenlendiğinden bahisle hukuki yönden sakat olduğunu iddia eden kişi, sakatlığı ispatlamak zorundadır. Vasiyetnamenin iptalini talep eden kişi; murisin ölümünden sonra, murisin tüm mirasçılarını davalı olarak göstermek zorundadır. Aslen dava murise yöneltilmektedir ancak muris vefat etmiş olduğundan herhangi bir davada taraf olması mümkün değildir. Dolayısıyla murisin mirasçıları onun halefi olduğundan dava mirasçılara yöneltilecektir.

 Vasiyetnameler 3 türde düzenlenebilir. Bu şekillerde düzenlenmeyen vasiyetnameler hüküm doğurmazlar. Bunlar; resmi vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve sözlü vasiyetnamedir.

 

RESMİ VASİYETNAME

Resmi vasiyetname, kamu görevlisinin katılımıyla düzenlenen vasiyetnamedir. Kanunumuz resmi vasiyetnamenin düzenlenme şeklini okur yazarlığı olanlar ve olmayanlar şeklinde ayırmıştır.

Okur yazar miras bırakan, arzularını resmî memura bildirir. Bunun üzerine memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır ve okuması için miras bırakana verir. Vasiyetname, miras bırakan tarafından okunur ve arzularına uygun şekilde düzenlenmişse imzalanır. Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar. Vasiyetnameye tarih ve imza konulduktan hemen sonra miras bırakan vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memurun huzurunda iki tanığa beyan eder. Tanıklar, bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve miras bırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar. Vasiyetnamenin içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu değildir. Tanıklar yalnızca miras bırakanın arzularına uygun şekilde düzenlendiği hususunu miras bırakandan duyduklarını bildirmiş olurlar. Vasiyetnamenin resmi memur önünde düzenleneceğini yukarıda belirtmiştik. Resmi memurdan kasıt, Sulh Hukuk Mahkemesi hakimi, noter veya konsolostur.

Okur yazar olmayan miras bırakan, yine resmi memur önünde arzularını beyan eder ve resmi memur miras bırakanın arzularını yazar. Yazım işleminin ardından vasiyetname, miras bırakana resmi memur tarafından okunur ve iki tanık vasiyetnamenin okunduğuna tanıklık eder. Tanıklar, miras bırakanın arzularına uygun şekilde vasiyetnamenin düzenlendiğini ve miras bırakanın vasiyetnameyi düzenlemeye ehil olduğunu düşündüklerini yazarak veya yazarak altını imzalarlar.

Vasiyetname düzenlenirken uyulması gereken bu işlemler aynı anda gerçekleştirilmelidir. Aynı andan kasıt, vasiyetnamenin düzenlenmesi işleminin bir bütün olması dolayısıyla yapılacak işlemin zaman bakımından boşluğa sebebiyet vermeyecek şekilde yapılmasıdır.

 

EL YAZILI VASİYETNAME

El yazılı vasiyetname, miras bırakanın kendi elinden çıkmış bir metin ile düzenlediği vasiyetnamedir. El yazılı vasiyetnâme düzenlenirken tanığa veya resmi memura gerek duyulmamaktadır. Genellikle karşılaşılan vasiyetnâme türüdür. El yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar miras bırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur. El yazılı vasiyetname, saklanmak üzere açık veya kapalı olarak notere, sulh hâkimine veya yetkili memura bırakılabilir. El yazılı vasiyetnamedeki her ibarenin miras bırakan tarafından elle yazılması gerekmektedir. Vasiyetnamenin el yazısı dışında bilgisayar veya daktilo vasıtasıyla yazılmış olması halinde el yazılı vasiyetnameden söz edilemeyeceği gibi yazılan metin de vasiyetnâme olarak hüküm doğurmayacaktır. Vasiyetname, el yazısı ile yazılmak kaydıyla herhangi bir materyal üzerine herhangi bir materyal vasıtasıyla yazılabilir. Örneğin makyaj aynasına ruju ile son arzularını yazan kimse geçerli bir vasiyetnâme düzenlemiş olacaktır. Önemli olan, miras bırakanın kendi iradesiyle ve el yazısıyla iradesini açıklamış olmasıdır. Yalnızca vasiyetnamenin saklanması ve korunması bakımından dikkatle hazırlanması önem arz etmektedir. Vasiyetnamenin el yazısıyla yazılmasından bahsedilmiş ise de elleri bulunmayan veya vasiyetnameyi düzenlediği sırada ellerini kullanamayacak durumda olan kişi diğer organları vasıtasıyla da el yazılı vasiyetnâme düzenleyebilir. Vasiyetnamenin okunaklı olmaması durumunda talep halinde mahkemece bilirkişi incelemesi vasıtasıyla vasiyetname metni açıklığa kavuşturulabilir. El yazılı vasiyetnamenin resmi vasiyetnameye göre bir avantajı sonradan ekleme veya çıkarma yapılabilir olmasıdır. Yalnız bu ekleme veya çıkarma işlemi gerçekleştirilirken miras bırakanın paraf ve tarih atarak vasiyetnamede oynama yapması gerekmektedir. Aksi halde vasiyetnamenin tahrifata uğradığından şüphelenilerek vasiyetnamenin hükümsüzlüğü söz konusu olabilecektir. Vasiyetnamede tarih bulunması asli bir unsurdur. Tarih bulunmayan vasiyetnameyse geçersizdir. Vasiyetnamede tarih bulunması kişinin vasiyetnameyi düzenlediği tarihte ehil olup olmadığının tespiti bakımından önem arz etmektedir. Örneğin akıl hastalığı konusunda raporu bulunan bir kişinin vefatı halinde bu rapordan önce mi sonra mı vasiyetnâme düzenlendiği bilinemeyeceğinden tarih aydınlatıcı görev üstlenmektedir. Dolayısıyla kanun koyucu özellikle tarihi geçerlilik şartları arasına eklemiştir. Vasiyetname el yazısı ile düzenlenip muris vefat ettiğinde bulunursa bulan kişi, vasiyetnameyi derhal Sulh Hukuk Mahkemesi’ne götürmek zorundadır.

 

SÖZLÜ VASİYETNAME

Sözlü vasiyetname hukuki uyuşmazlıklarda sürekli karşımıza çıktığı için bu vasiyetname türünden daha ayrıntılı bir şekilde bahsedeceğiz. Sözlü vasiyetname yalnızca, resmi ve el yazılı vasiyetnamenin düzenlenemediği hallerde ve aşağıda açıklanacak bazı durumlarda düzenlenebilir. Sözlü vasiyetname, miras bırakanın son arzularını etrafındaki tanıkların yazıya geçirmesi yoluyla veya tanıklar huzurunda resmi memurun son arzuları yazıya geçirmesi yoluyla düzenlenir. Sözlü vasiyetname düzenlenebilmesi için gerekli şartlar TMK.m.539’da düzenlenmiştir. Miras bırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden el yazılı veya resmi vasiyetname yapamıyorsa sözlü vasiyetname yoluna başvurabilir. Bu olağanüstü durumlar sınırlı olarak sayılmamış, benzer durumlarda sözlü vasiyetin yapılabileceği kabul edilmiştir. Diğer vasiyetname türlerinin yapılamıyor olması hususundan kasıt ise kişi her ne kadar olağanüstü bir hal içerisinde de olsa resmi memur getirilerek vasiyetname düzenlenebileceği yahut el yazısıyla vasiyetname yapılabileceği hallerde sözlü vasiyetname yapılmamasıdır. Kanun koyucu, sözlü vasiyetnameyi istisnai kılmıştır. Miras bırakan son arzularını iki tanığa beyan eder ve son arzularına uygun bir vasiyetname yazılmasını talep eder. Tanıklar, miras bırakanın son arzularına uygun bir vasiyetname metni düzenlemekle yükümlüdür. Tanıklar, vasiyetname metninin miras bırakanın son arzularına uygun olduğunu, miras bırakanın içinde bulunduğu olağanüstü durumu ve miras bırakanın vasiyetname düzenlemeye ehil olduğunu yazarak imza ederler. Derhal, şahsen ve birlikte vasiyetname metnini en yakın Sulh Hukuk Mahkemesi hakimine bildirirler. Sulh Hukuk Mahkemesi hakimi bir tutanak düzenleyerek vasiyetnameyi alır ve tanıkların bu tutanak altına da imzaları alınır. Vasiyetnamenin derhal götürülmesi hususu vasiyetname metninde oynama yapılmasını önlemek adına düşünülmüştür. Hukuki uyuşmazlıkta vasiyetname metninin derhal götürülüp götürülmediği hakim takdirine göre belirlenecektir.

Sözlü vasiyetname düzenlenmesi halinde, miras bırakanın içinde bulunduğu olağanüstü durum ortadan kalkar ve artık resmi veya el yazılı vasiyetname düzenlemeye ehil hale gelirse sözlü vasiyetname hükümsüz kalır. Miras bırakanın yeniden vasiyetname düzenlemesi gerekmektedir.

Kanun sözlü vasiyetnamenin düzenlenmesi için bazı olağanüstü şartların gerektiğini hüküm altına almıştır. Buna göre asıl olan el yazılı veya resmi şekilde yapılmış vasiyetnamedir, sözlü vasiyetname ancak olağanüstü hallerde söz konusu olabilir.

Ayrıca sözlü vasiyetnamenin düzenlenebilmesi için bir diğer koşul ise başka türde bir vasiyetname ( el yazılı, resmi) düzenleme imkanının bulunmamış olmasıdır.

Madde 539- Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir.

Buna göre sözlü vasiyetname düzenlenebilmesi için;

  1. Kanunun aradığı olağanüstü haller söz konusu olmalıdır.
  2. Başka türde bir vasiyetname yapma imkanı bulunmamalıdır.

KANUNUN ARADIĞI OLAĞANÜSTÜ HALLER NELERDİR?

  1. Yakın Ölüm Tehlikesi

Yakın ölüm tehlikesinin varlığı halinde kişinin artık diğer vasiyetname şekillerini düzenleyebilecek imkanı, zamanı kalmamış ise sözlü vasiyetnâme düzenlenebilir. Örneğin mirasbırakanın trafik kazası geçirmesi ve o sırada hayati tehlike içerisinde olarak son arzularını açıklaması halinde bu sözlü vasiyetname hükmündedir.

  1. Ulaşımın Kesilmesi

Bu duruma örnek olarak ise kişinin çığda mahsur kaldığı halde, okuma yazma bilmemesi veyahut yazısını geçirebilecek bir kağıt kalemin yanında bulunmaması halinde eğer notere gidebilecek, noterin kendisine gelebilecek yahut el yazılı vasiyetname için gereken materyalleri bulamayacak şekilde yolların kapanması halinde sözlü vasiyetnâme yapılabilir.

  1. Hastalık

Burada hastalık ifadesinin dar yorumlanması gerekir. Kişinin hastalık sebebiyle sözlü vasiyetnâme yapabilmesi için o anda elinde diğer vasiyetnâme türlerini düzenleyebilecek bir imkanın olmaması gerekmektedir. Yoksa her hastalık durumu kişiye sözlü vasiyetnameyi düzenleyebilme imkanı sağlamamaktadır.

  1. Savaş

Savaş hali söz konusu olduğunda kişi sözlü vasiyetname düzenleyebilir ancak bunun için de diğer vasiyetname türlerinin düzenlenemeyecek durumda kalınması gerekir. Örneğin kişi çatışmanın arasında kalmıştır ve oradan kurtulup bir notere gidebilme yahut el yazılı vasiyetname düzenleme şansı bulunmamaktadır, bu durumda sözlü vasiyetname düzenlenebilir.

  1. Kanunda sayılmamış diğer olağanüstü haller

Kanunda yukarıda belirtilen olağanüstü haller tahdidi olarak sayılmamıştır. Yani hakimin mirasbırakanın başka türde bir vasiyetnâme düzenleyebilecek imkanının olamayacak kadar olağanüstü bir halde olduğunu tespit etmesi halinde sözlü vasiyetnâme diğer şartları da taşımasıyla geçerli kabul edilecektir.

BAŞKA TÜRDE BİR VASİYETNAME YAPMA İMKANININ BULUNMAMASI GEREKİR

Mirasbırakanın sözlü vasiyetnameyi düzenleyebilmesinin ana koşulu el yazılı veya resmi şekilde vasiyetnâme düzenleyebilecek imkanının bulunmamasıdır. Yargıtay bu konuda verdiği kararlarında oldukça sıkı şartlara riayet etmiştir. Aksi halde miras bırakanın iradesini sakatlayabilecek kötü niyetli kişilerce sözlü vasiyetnâme yolu oldukça suiistimal edilebilirdi.

Yargıtay’ın bir kararında mirasbırakan saat sekizde vasiyetname yapma arzusunu dile getiriyor, saat 9’da sözlü vasiyetnamesini yapıyor, saat 9.30’da da vefat ediyor. Mirasbırakanın vefat ettiği hastane ise Beyoğlu’nda ki bir hastane olduğundan acaba Beyoğlu’nda ki hastane çevresinde noter var mıdır, noteri çağırmak ne kadar zorluk teşkil edecektir, çağırabilir miydi diyerek konuyu incelemiş ve çevresindeki insanlar, yakınları noter çağırabilirdi ve noter hastaneye gelerek resmi vasiyetname yapılabilirdi şeklinde hüküm kuruyor.

Görüldüğü üzere diğer şekillerde vasiyetnâme yapılması imkansız olmalıdır ki sözlü vasiyetnâme düzenlenebilsin.

SÖZLÜ VASİYETNAME YAPILABİLMESİ İÇİN NELER YAPILMALIDIR?

TMK Madde 539’a göre; Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyet yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler.

Buna  göre mirasbırakan son arzularını iki tanığa açıklamak zorundadır. Tanığın sayısının 2’den az olması halinde sözlü vasiyetname düzenlenemez.

Ayrıca resmî vasiyetnâme düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir.

Buna göre kanunda resmi vasiyetname için hükmedilen tanık yasaklılıkları şu şekildedir; Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okur yazar olmayanlar, mirasbırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamazlar.

Resmî vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetnâme ile kazandırmada bulunulamaz.

SÖZLÜ VASİYETNAMENİN BELGELENMESİ

Yukarıda şartlar gerçekleşse bile sözlü vasiyetnamenin hüküm ve sonuçlarını doğurabilmesi için tanıklar tarafından vasiyetnamenin belgelenmesi gereklidir. Kanuna göre;

Madde 540- Mirasbırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve mirasbırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hâkime beyan ederler.

Tanıklar, daha önce bir belge düzenlemek yerine, vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurup yukarıdaki hususları beyan ederek mirasbırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilirler.

Sözlü vasiyet yoluna başvuran kimse askerlik hizmetinde bulunuyorsa, teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay; Ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunuyorsa, o aracın sorumlu yöneticisi; sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse, sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hâkim yerine geçer.

Bu durumda sözlü vasiyetnamenin belgelenmesi için iki yol bulunmaktadır:

  1. Tanıklardan her biri kendilerine beyan edilen son arzuları, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır. Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler ve mirasbırakanı vasiyetnâme yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hâkime beyan ederler. Burada el yazılı vasiyetnameden farklı olarak kanun vasiyetnamenin düzenlendiği yerin bilgisinin de yazıya geçirilmesini aramaktadır.

Burada sözü edilen yazıya geçirme işlemi mutlaka el yazısı ile olmak zorunda değildir, yazıya geçirme bilgisayar ya da daktilo gibi herhangi bir araçla da olabilir.

  1. Tanıklar yukarıda bahsettiğimiz yolu tercih etmeyebilirler. Diğer yol ise direkt mahkemeye başvurmaktır. Bu durumda tanıklar vakit geçirmeksizin mahkemeye başvurarak yukarıda bahsettiğimiz hususları beyan ederek mirasbırakanın son arzularını bir tutanağa geçirtebilirler.

Hakim yerine geçebilecek kişiler

Sözlü  vasiyetnamenin hakim tarafından onaylanmasının istisnaları da kanunda şu şekilde sayılmıştır;

-Askerler için teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay sözlü vasiyeti hakim yerine onaylayabilir.

-Ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunan kişiler için o araçtan sorumlu kişi hakim yerine geçer.

-Sağlık kurumlarında tedavi görenler için de sağlık kurumunun en yetkili kişisi hakim yerine geçer (MK m.540).

SÖZLÜ VASİYETNAMENİN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ

TMK’ya göre; Mirasbırakan için sonradan diğer şekillerde vasiyetname yapma olanağı doğarsa, bu tarihin üzerinden bir ay geçince sözlü vasiyet hükümden düşer.

Kanuna göre yukarıda bahsettiğimiz olağanüstü haller ortadan kalktığı ve artık mirasbırakanın başka türlü bir vasiyetname, düzenleme imkanı bulunduğu halden itibaren bir ay geçtikten sonra sözlü vasiyetname, hükümden düşer. Bu hükümden düşme kendiliğinden geçersizlik halidir ve ayrıca hakime başvurulması zorunluluğu yoktur.

Buradan da anlaşılacağı üzere sözlü vasiyetnameye oldukça istisnai hallerde başvurulması gerekir. Sıkı şartlara bağlanmış bir düzenleme şeklidir. Bu sebeple mirasbırakanın başkaca imkanının olup olmadığı meselesi dikkatlice araştırılmalıdır.

Önceki YazıSonraki Yazı

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim