Hafta İçi : 09:00-18:00
·

SİGORTA SÖZLEŞMESİ

Türk Ticaret Kanunu’nun 1401.maddesine göre sigorta sözleşmesi: ‘Sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir.’

Sigorta sözleşmeleri karşılıklı üstlenmeler içerir ve tam iki tarafa borç doğurur. Sigortacı prim karşılığında sigorta muhafazası taahhüt ederken sigorta ettiren ise prim ödemeyi üstlenmektedir. Sigorta sözleşmelerinde azami iyiniyet prensibi geçerlidir. Bu prensip sigorta sözleşmesindeki taraflardan her birinin, diğerine sözleşmeyi kabul edip etmemesinde etkili olabilecek bilgileri, taraflardan herhangi bir talep gelmemiş olsa bile vermesini gerektirir. Bu İlkenin geçerliliği sigorta sözleşmesinin süresi kadardır.

Sigorta sözleşmelerinde sigortanın konusunun tam olarak belirlenmesi ve bunun poliçede belirtilmesi gerekir.

Rizikonun tanımına baktığımıza ise; gerçekleşip gerçekleşmeyeceği veya gerçekleşecekse de ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan lakin gerçekleştiği takdirde zarar doğuran olaylar bütünüdür. TTK madde 1404’e göre söz konusu rizikoyu doğuracak olan olay; ‘Sigorta ettirenin veya sigortalının, kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı bir fiilinden doğabilecek bir zararını teminat almak amacıyla sigorta yapılamaz.’  Sigorta sözleşmeleri rizikoya göre belirlenir.

Türk Ticaret Kanunu madde 1458’e göre ise de: ‘Sigorta, sigorta koruması sözleşmenin yapılmasından önceki bir tarihten itibaren sağlanacak şekilde yapılabilir. Ancak, rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalkmış olduğu, sözleşmenin yapılması sırasında, sigortacı ile sigorta ettiren ve sigortadan haberi olmak şartıyla, sigortalı tarafından biliniyorsa sözleşme geçersizdir. Rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin ortadan kalktığının sigorta ettiren veya sigortalı tarafından bilinip sigortacı tarafından bilinmediği durumlarda, sigortacı sözleşme ile bağlı olmamakla birlikte, ödenmesi gereken primin tamamına hak kazanır.’ Yani kural olarak sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada gerçekleşmiş olan ya da gerçekleme ihtimali olmayan rizikolar sigorta ettirilemez.

Sigorta sözleşmelerinde belirlenen rizikonun belirli bir süreyle de sınırlandırılması gereklidir. Bu sürenin başlangıcından önce veya sonra gerçekleşen rizikolar teminat kapsamında değildir. Süre dışında rizikonun gerçekleşeceği yer bakımından da coğrafi olarak bir sınırlandırılma yapılması gereklidir.

Sigorta sözleşmesinin kurulması ise herhangi bir şekle bağlanmamıştır. Uygun irade beyanları ile sigorta sözleşmesi kurulmuş olur. Aynı zamanda sigorta sözleşmeleri bir temsilci vasıtasıyla da kurulabilir. TTK Madde 1406/3’e göre: ‘Bir kişi, diğer bir kişinin adına onu temsilen sigorta sözleşmesi yapabilir; temsilci yetkisiz ise ilk sigorta döneminin primlerinden sorumlu olur.’  Yani söz konusu temsilci yetkisizse yaptığı işlemle kendisi bağlı kalacaktır.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim