Tahliye taahhütnamesi kiracının kiralananın tesliminden sonra, belirli bir tarihte kiralananı boşaltacağını beyan ettiği taahhütnamedir. Türk Borçlar Kanunu 352. maddesi konu başlığı gereği tahliye taahhütnamesi kira sözleşmesinin kiracıdan kaynaklanan sebeplerle sona erdirilmesi halidir.
Tahliye taahhüdü konusunda karşımızı sıkça çıkan konulardan bir tanesi de eşin rızasının gerekli olup olmadığı hususudur. Bu yazımızda kısaca bu konuyu ele alacağız.
Tahliye Taahhütnamesinde Eşin İmzası Şart Mıdır?
Aile konutu, eşlerin ve varsa çocukların yaşamsal faaliyetlerini sürdürdüğü ev olarak tanımlanabilir. Eğer kiralanan taşınmaz bir aile konutu olarak kiralanacaksa, tahliye taahhüdünde eşin rızası da aranmaktadır.
Medeni Kanun 194/1 “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.”
Kanun maddesinden hareketle taşınmazı kiralayan eş, diğer eşin rızası olmaksızın kira sözleşmesini feshedemez. Tahliye taahhüdü, aynı zamanda fesih iradesini yansıttığı için, diğer eş, aile konutu itirazında bulunma hakkına sahip olacaktır.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2012/629 E. ve 2012/19408 K. sayılı kararına göre; tahliye taahhütnamesine dayalı takibe konu olan taşınmaz, aile konutu olarak kullanılıyorsa ve “aile konutu” şerhi düşmemiş olsa bile, taahhütnamede her iki eşin imzası bulunmuyorsa, tahliye gerçekleştirilemez.
Sonuç olarak, tahliye taahhüdü içeren belgede, eşlerden birinin aile konutuna dair rızasının yer alması gerektiği ve bu rızanın taahhüdün geçerliliği için önemli olduğu anlatılmaktadır.
Tahliye taahhütnamesine dayalı olarak başlatılan icra takibi ya da açılan dava durumunda, rızası olmayan eşin, kiralanmış taşınmazın aile konutu olarak kabul edilmesinin tespiti için dava açması gerekmektedir. Bu davada mahkemeden belirli bir süre talep edilirse, mahkeme bu süreyi uygun bir şekilde vermelidir ve eğer zaten açılmış bir dava varsa sonucunun beklenmesi gerekmektedir.
Tahliye Taahhütnamesine Aile Konutu İtirazı
Tahliye taahhütnamesi ile başlatılan icra takibine, icra emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmelidir. İtiraz edilmesi halinde, icra dosyası duracak ve kiraya veren, itiraza ilişkin olarak genel mahkemede dava açacaktır. Davanın açılmasından sonra, kiracı eş, kira sözleşmesinin tarafı olmasa bile aile konutu itirazında bulunabilir. Mahkeme, kiracıya süre vererek, aile konutunun tespiti davasını açmasını isteyebilir.
Aile Konutu Tespiti Davası
Yargıtay kararlarında, kira sözleşmesine taraf olmayan eşin, tahliye taahhütnamesine rızası bulunmadığına yönelik itirazı bulunduğunda, bu iddiasının dinlenebilmesi için konutun aile konutu olduğuna ilişkin mahkeme kararının varlığını aramaktadır. Tahliye taahhütnamesinde imzası bulunmayan eşin taahhütnameye itiraz edebilmesi için aile konutu tespiti davası açması gerekmektedir. Bu dava neticesinde taşınmazın aile konutu olduğu hususu tespit edilmiş olacaktır. İtiraz sırasında aile konutu tespiti davası sonuçlanmamış olursa, devam eden itirazın kaldırılması davasında, aile konutu tespit davası bekletici mesele yapılacaktır.
Fakat yukarıda açıkladığımız bekletici meseleye ilişkin karar Yargıtay’ın bir başka kararında ise davanın bekletici mesele yapılamayacağına ilişkindir. Bu durumda bize uygulamadaki çatışmaların henüz ortak bir noktada birleşmediğini göstermektedir. Dolaysıyla böyle bir durumda bizimle iletişime geçip profesyonel destek alabilirsiniz.
Aile konutu itirazında bulunmak için tapuda şerh koymak şart mıdır?
Aile konutu itirazında bulunmak için, tapuda aile konutu şerhi koymak şart değildir. Tapudaki aile konutu şerhi, kurucu değil açıklayıcı bir nitelik taşır.
Aile Konutu İtirazında Bulunmak İçin İhtar Şart Mıdır?
Tahliye taahhütnamesine aile konutu itirazı için ihtar şartı aranmamaktadır. Aile konutu itirazında bulunma hakkını kullanmak için ihtar şartının gerekliliği bulunmamaktadır. Bu itiraz hakkı, Medeni Kanunun ilgili hükmü doğrultusunda kullanılabilen, kanunen güvence altına alınmış bir haktır. Ancak, pratikte tahliye taahhütnamesine dayalı takip durumunda, diğer eşin itiraz hakkının kullanılabilmesi için bazen ihtar şartı aranabilir.
Takip öncesinde aile konutuna ilişkin ihtarname gönderilmemişse, taahhütnamede imzası bulunmayan eşin aile konutu itirazı Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından dikkate alınmayabilir. Bu tür kararlar özel durumları yansıtabilir.
Sonuç olarak, aile konutu itirazında bulunabilmek için ihtar şartı kanuni bir zorunluluk olmasa da, uygulamada belirli koşullara göre bu şartın aranabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. İtiraz hakkı, Medeni Kanunun sağladığı temel bir haktır ve ihtar şartı bu hakkın kullanılmasına engel teşkil etmemelidir.
Kesin ve güncel bilgilere ulaşmak için ilgili mevzuatı incelemek ve bir hukuk uzmanına danışmak önemlidir. Konu ile ilgili profesyonel bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz.
Tel: +90 216 349 44 85
GSM: +90 532 302 03 17
E-mail: info@eyavuz.av.tr
Sitemizde yayınlamış olduğumuz güncel makalelere buradan da ulaşabilirsiniz.
Web sitemizde yer alan bu ve benzeri bilgiler öneri, tavsiye veya hukuki mütalaa değildir. Yazarımız veya büromuz bu sitede yer alan çözümlere, bilgilere, metinlere veya yayınlara dayanılmasından, kullanılmasından hareketle zarara uğranmasından dolayı sorumluluk kabul etmez.