Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Trafik Kazası Tazminat Davası

Trafik kazası sonucu tazminat istemiyle hem bedensel hem de malvarlıksal zararların giderilmesi amaçlanır. En az bir motorlu aracın katıldığı kazalar, trafik kazası olarak adlandırılmaktadır. Trafik kazası tazminat davası, bu kaza sonucu bedensel veya malvarlıksal olarak zarara uğrayan kişilerin, kazadan sorumlu kişilere karşı açtığı dava türü olarak nitelendirilebilir.

Trafik kazası sonucu meydana gelen zarar için hem maddi hem manevi tazminat davası açılabilmesi mümkündür.

Trafik kazası nedeniyle tazminat davasının özünde haksız fiil sorumluluğu yatmaktadır. Haksız bir fiil sonucu bir zarara sebep olan kimsenin, bu zararı uygun bir tazminat ödemek suretiyle gidermesi gerekmektedir.

 

TBK MADDE 49

Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.

Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür.

 

ZAMANAŞIMI SÜRESİ NEDİR-NE ZAMAN BAŞLAR?

Trafik kazası tazminat sorumluluğu özünde bir haksız fiil sorumluluğu olduğu için, kazanın (haksız fiilin) gerçekleştirildiği andan itibaren zamanaşımı işlemeye başlamaktadır.

Karayolları Trafik Kanunu’na göre;

**Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.

**Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.

**Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır.

***Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar.

Diğer hususlarda, genel hükümler uygulanır.

TAZMİNAT DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?

 

-Trafik kazası sonucu zarar gören/yaralanan kişinin maddi (kazanç, iş gücü kaybı, tedavi giderleri vs. sebepleriyle) ve manevi (yaşadığı elem ve üzüntü dolayısıyla) tazminat davası açabileceği noktasında kuşku yoktur.

-Ancak zarar gören kişinin yakınları da belirli şartların sağlanması halinde manevi tazminat davası açabileceklerdir. Buna göre, Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da sadece ‘manevi tazminat’ olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.

-Trafik kazası sonucu ölüm meydana gelmişse ölenin destek olduğu kişiler, destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler. Bir kişiye fiilen düzenli ve sürekli şekilde bakan veya hayatın olağan akışı ve olağan hayat tecrübelerine göre bu şekilde bakması kuvvetle muhtemel kişiler destek olarak tanımlanır.

Ölümün gerçekleştiği güne kadar davacıya fiilen destek olan kişiye gerçek destek denirken, ölüm gerçekleşmeseydi gelecekte davacıya kuvvetle muhtemel şekilde bakacak, destek sağlayacak kişiye farazi destek denir. Örnek vermek gerekirse kişinin anne- babası gerçek destekken, anne baba için de çocukları farazi destek sayılabilir.

Gerçek destek bakımından da farazi destek bakımından da destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilir. Zararın miktarının tespiti için gerçek desteğin ölüm tarihindeki geliri, farazi desteğin ise gelir elde etmeye başlayacağı tarihteki muhtemel geliri dikkate alınarak hesaplama yapılır.

Ölenin yardım sağlayacağı süre ile davacının destek ihtiyacının devam edeceği sürenin hesaplanması da zarar miktarının tespit edilmesinde önemli bir faktördür.

 

 

TAZMİNAT DAVASI KİME KARŞI AÇILIR?

Trafik kazası tazminat sorumluluğu özünde bir haksız fiil sorumluluğu olduğu için tazminat davası, kazanın (haksız fiilin) sorumlularına karşı açılmaktadır. Ancak zarar sorumlusu haricinde de trafik kazasında tazminat istemiyle başvurulabilecek kişiler söz konusudur.

  • Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu için kazaya sebebiyet veren araç sürücüsüne karşı bu dava açılabilir.

 

  • Araç için adına yetkili idarece tescil belgesi verilmiş veya sahiplik veya satış belgesi düzenlenmiş kişi olan araç sahibine karşı da tazminat davası açılabilmesi mümkündür.

 

Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.

  • Aracın işleteni de doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu yüzden işletene karşı da maddi ve manevi tazminat davası açılabilmesi mümkündür.

 

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2017/17-2246 K. 2021/1149 T. 5.10.2021

“… 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ( KTK ) 85. maddesi uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi hâlinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olup, 86. maddesi uyarınca da; işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin ya da bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hâkim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir…”

 

  • Kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu veya ihtiyari mali sorumluluk sigortası hangi sigorta şirketi ile yapılmışsa, ilgili sigorta şirketine karşı maddi- manevi tazminat davasının açılabilmesi mümkündür.

 

 

YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

Genel yetkili mahkeme olan davalının davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesinde tüm sorumlulara karşı maddi- manevi tazminat davası açılabilir.

Yine bu kaza, bir haksız fiil olduğu için haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği (kazanın meydana geldiği) ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Ayrıca sigorta şirketine karşı şirketin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde de maddi-manevi tazminat davası açılabilir.

Görevli Mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak trafik sigortasını gerçekleştiren sigorta şirketine karşı dava açılacaksa, bu dava Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmalıdır.

 

TAZMİNAT DAVASINDA İSTENEBİLECEK ZARARLAR

 

  • Manevi Tazminat.

 

TBK MADDE 56

 Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.

Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.

 

**Trafik kazası sonucu bedensel bütünlüğü zedelenen kişi, talep etmesi halinde uygun bir paranın manevi tazminat olarak kendisine ödenmesini isteyebilir.

**Zarar görenin yakınları ise ancak zarar görenin ağır bedensel zararı veya ölümü söz konusuysa manevi tazminat olarak bir miktar paranın ödenmesini talep edebilirler.

Hakim, somut olayın özelliklerini değerlendirerek bir miktar paraya hükmedecektir. Tarafların mali durumu, tarafların kusur oranları, manevi zararın büyüklüğü gibi kriterlere de dikkat ederek tazminatın miktarını belirleyecektir.

 

 

YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ E. 2021/6015 K. 2021/11093 T. 9.11.2021

“…6098 Sayılı TBK’nın 56. maddesi gereğince; hâkim, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir; hakimin taktir edeceği tazminatın miktarı, olayın özel durumu göz önünde tutularak adalete uygun olmalıdır.

Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminatın amacı mağduru cezalandırmak veya onu muzayaka haline düşürmek olmayıp, mağdurun acısını bir nebze olsun gidermek ve onu ruhen tatmin etmektir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.

Nitekim 22/06/1966 tarihli ve 7/7 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde de, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri karar yerinde objektif ölçülere göre uygun bir biçimde göstermelidir.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; olayın özelliğine ve davalıların kusur durumuna göre davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarının hakkaniyete ve adalete daha uygun olması nedeniyle mahkeme kararının onanması gerekirken zuhulen bozulduğu bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir…”

 

 

  • Bedensel Yaralanma Halinde Maddi Tazminat

-Tedavi giderleri, tedavi süresince yapılan her türlü masraf talep edilebilir.

-Zarar görenin çalışmadığı süre boyunca mahrum kaldığın kazanç kaybı.

-Trafik kazası sebebiyle zarar görenin çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.

-Zarar gören sürekli olarak iş göremez hale gelmişse, bu yüzden oluşan/oluşacak kayıplar.

 

*** Zarar görenin maluliyet oranı doktor raporuyla belirlenmektedir. Tazminata hükmedilirken de söz konusu rapor dikkate alınır.

 

  • Ölüm Halinde Maddi Tazminat

-Cenaze giderleri.

-Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

-Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

 

***Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm halinde, ölenin desteğinden mahrum kalan kişilerin talep edebileceği bir tazminat türüdür.

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim