Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Menfi Tespit ve İstirdat Davası

Bir icra takibinden önce veya takip devam ederken, borçlunun alacaklıya karşı borçlu olup olmadığını tespiti için İcra İflas Kanunu m.72’ye göre açılması gereken dava “menfi tespit davası”dır. Alacağı var olup olmadığını tespiti yapılan anlam olarak olumsuz tespit olan bu davada davacı borçlu, davalı ise alacaklıdır.

Görevli mahkeme alacağın değerine ve özelliğine göre belirlenirken yetkili mahkeme alacaklının ikametgâh adresi veya takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir. Basit yargılama usulüne tabi bu tür davalar her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü borçlu olmadığı veya borcu haksız yere ödediğini iddia eden davacı borçluya aittir. Menfi tespit davasında talep edilecek borçlu olmadığı beyan edilen bedel üzerinden binde 68,31 üzerinden nispi harç oranı uygulanacaktır.

Takibe itiraz etmemiş veya itirazı kaldırılmış olan borçlu eğer borcu ödemiş ise ödediği tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde genel mahkemede dava açarak bu paranın geri alınmasını isteyebilir.

İcra takibinden önce menfi tespit davasının açılması halinde, mahkeme başvuru üzerine takibin durdurulması konusunda alacağın %15’inden az olmamak üzere borçludan teminat göstermesini isteyerek ihtiyati tedbir kararı verebilir. Bu durumda takip dava sonuna kadar yapılamaz. İcra takibinden önce menfi tespit davası açılabilmesi için, dava açan borçlunun bir icra tehdidi ile karşılaşmasını kuvvetle muhtemel olması ve dava açmakta hukuki yararının bulunması şarttır.

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ise, ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilmez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararı karşılamak ve alacağın %15’inden az olmamak üzere teminat gösterdiği mahkemeden icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesini tedbir kararı verilmek suretiyle isteyebilir. Yani bu durumda hem icra dosyasında borç tüm ferileriyle beraber tamamen kapatılacak hem de en az %15 olmak üzere teminat yatırılacaktır. Teminatın yatırılması durumunda ihtiyati tedbir kararı da verilecektir.

Dava alacaklı lehine sonuçlanırsa(borcun varlığı tespit edilirse), ihtiyati tedbir kararı kalkar ve kararın kesinleşmesiyle beraber alacaklı ihtiyati tedbirden dolayı alacağını geç almaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar takip konusu alacağın %40’ından az olmamak üzere aynı davada karara bağlanacaktır. Dava takipten önce açıldıysa ve dava sonrasında alacaklı takip açmadıysa, alacaklının alacağı mahkeme kararı ile kesinlik kazanmış olduğundan alacaklı doğrudan ilamlı icraya başvurabilir.

Davanın borçlu lehine sonuçlanması halindeyse (borcun yoluğunun tespit edilmesi durumunda), icra takibi hemen durur ve kararın kesinleşmesiyle beraber yeni bir hükme gerek olmadan icra kısmen veya tamamen eski haline iade edilir. Alacaklı haksız olarak borçlunun menfi tespit davasına sebep olmuşsa, borçlunun istemiyle, davanın açılmasıyla alacağın yine %40’ından az olmamak üzere uğradığı zararın alacaklıdan tahsiline karar verilecektir. Bu durumda artık borçlu aleyhine bir daha aynı borç sebebine dayanılarak bir daha dava açılamaz.

İstirdat Davası;

Takibin sonuçlanıp borcun borçlu tarafından alacaklıya ödenmesi durumunda artık istirdat davası açılması gerekecektir. Borçlunun, gerçekte borçlu bulunmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi ile cebri icra tehdidi altında ödemiş olması gerekir, henüz 7 günlük itiraz süresi dolmadan icra dosyasına ödeme yapılması halinde artık istirdat davası açılamayacaktır! İtiraz süresi içerisinde ödeme yapılmış ise bu durumda artık borçlu sebepsiz zenginleşmeden dolayı dava açabilir.

İstirdat davasıyla geri istenen para icra takibi sırasında ödenmeli ve bu ödeme borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup itirazın kesin olarak kaldırılması yüzünden yapılmış olmalıdır. Burada borçlu yalnızca borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalmış olmasını ispat etmekle yükümlüdür.

Zamanaşımına uğramış bir borcu itirazında veya icra mahkemesinde zamanaşımı itirazında bulunmadan ödeyen borçlu artık istirdat davası açamaz, verilen bu para da geri alınamaz. Zamanaşımı definde bulunmuş olmakla beraber bunu ispat edememiş borçlu yine istirdat davası açabilir. Menfi tespit davasını veya itirazın iptali davasını kaybeden bir borçlu da artık istirdat davası açamaz. Ancak borçlu menfi tespit davasını açmakla beraber takibin durdurulması için tedbir kararı almamış ve icra veznesindeki para alacaklıya ödenmişse, menfi tespit davasının konusunun kalmayacağından dava reddolunmaz. Bu durumda artık davaya istirdat davası olarak bakılarak sonuçlandırılır.

Menfi tespit ve istirdat davalarıyla ilgili bilgi ve yardım için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim