Hafta İçi : 09:00-18:00
·

İş Kazası Tazminat Davası

İşçinin aralarındaki hizmet sözleşmesi uyarınca işverenin işini yerine getirmesi nedeniyle yaralanması halinde kendisine veya ölümü halinde yakınlarına işveren tarafından tazminat ödenmesi istemiyle açılan bir dava türüdür. Maddi ve madeni tazminatı kapsar.

Tazminat davası, asıl işverene veya alt işverene (taşeron) karşı açılabilir. İki işveren de müteselsilen/ müştereken sorumludur.

 

Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 13. Maddesinde iş kazası sayılan haller belirtilmiştir.

SSK MADDE 13

İş kazası;

  1. a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
  2. b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
  3. c) Bir işverene bağlı olarak çalışan işçinin, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
  4. d) Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
  5. e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

 

***İşçinin işverenin işyerinde bulunduğu sırada uğradığı her türlü bedensel veya ruhsal zararlar iş kazası sayılmaktadır. İşçinin ne yaparken ne şekilde zarara uğradığının bir önemi yoktur. Tazminat davasının açılabilmesi için kazanın işyerinde gerçekleşmesi yeterlidir. Örneğin işçi, işyerinde kalp krizi geçirerek ölmüşse veya işyerinin bahçesinde futbol oynarken düşüp sakatlanmışsa yine iş kazası sayılacaktır ve tazminat talep edilebilecektir.

***İşçi işveren tarafından görevli olduğu işyeri dışında bir yere gönderilmişse, maruz kaldığı fiiller yine iş kazası olup tazminat talep edilebilir.

 

İŞ KAZASI TAZMİNAT DAVASI AÇMA SÜRESİ

İşçinin veya ölümü halinde yakınlarının iş kazası sebebiyle tazminat davası açma istemi, Borçlar Kanunundaki genel hükme göre, kazanın meydana gelmesinden itibaren 10 yıldır. Ancak iş kazasına neden olan haksız fiil, bir suça sebebiyet veriyorsa bu yüzden iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının dava zamanaşımı süresi daha fazla ise, iş kazası nedeniyle tazminat davasında da ceza davasına ilişkin zamanaşımı süresi uygulanacaktır.

***Zamanaşımı süresi, işçinin maluliyetinin kesin olarak tespit edildiği son raporun tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır.

 

TAZMİNAT DAVASINDA İSTENEBİLECEK ZARARLAR

 

  • Manevi Tazminat.

 

TBK MADDE 56

 Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.

Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.

 

**İş kazası sonucu bedensel bütünlüğü zedelenen işçi, talep etmesi halinde uygun bir paranın manevi tazminat olarak kendisine ödenmesini isteyebilir.

**İşçinin yakınları ise ancak işçinin ağır bedensel zararı veya ölümü söz konusuysa manevi tazminat olarak bir miktar paranın ödenmesini talep edebilirler.

Hakim, somut olayın özelliklerini değerlendirerek bir miktar paraya hükmedecektir. Tarafların mali durumu, tarafların kusur oranları, manevi zararın büyüklüğü gibi kriterlere de dikkat ederek tazminatın miktarını belirleyecektir.

 

 

  • Bedensel Yaralanma Halinde Maddi Tazminat

– Tedavi giderleri, tedavi süresince yapılan her türlü masraf talep edilebilir.

-İşçinin çalışmadığı süre boyunca mahrum kaldığın kazanç kaybı.

-İş kazası sebebiyle işçinin çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.

-İşçi sürekli olarak iş göremez hale gelmişse, bu yüzden oluşan/oluşacak kayıplar.

 

***İşçinin maluliyet oranı doktor raporuyla belirlenmektedir. Tazminata hükmedilirken de söz konusu rapor dikkate alınır.

 

 

 

  • Ölüm Halinde Maddi Tazminat

-Cenaze giderleri.

-Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.

-Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

 

***Destekten yoksun kalma tazminatı, ölüm halinde, ölenin desteğinden mahrum kalan kişilerin talep edebileceği bir tazminat türüdür.

 

TAZMİNAT DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME

İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir.

Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Yukarıda yer alan yetki hükümlerine aykırı şekilde yapılan yetki sözleşmeleri geçersizdir.

 

İŞ KAZASININ TESPİTİ DAVASI

İş kazası meydana geldiği gibi işveren bunu Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmekle yükümlüdür. Bildirim üzerine SGK müfettişleri bir inceleme yaparak iş kazasına ilişkin bir rapor düzenlerler. Bu raporda kazanın iş kazası olup olmadığı, olayın oluş şekli ve tarafların kusur oranları yer alır.

İnceleme raporunda kazanın iş kazası sayılması önemlidir. Çünkü bu durumda rapora istinaden doğrudan tazminat davası açılabilmektedir.

Ancak inceleme sonucunda düzenlenen raporda kazanın bir iş kazası olmadığına kanaat getirilmişse, işveren ve SGK birlikte taraf gösterilerek bir ‘iş kazası tespit davası’nın açılması gerekmektedir. Ancak bu dava, açılacak tazminat davasından bağımsız bir davadır ve SGK tazminat davasının tarafı değildir. İş kazasının tespiti davası açma süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

 

 

YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ E. 2014/20986 K. 2015/5902 T. 23.3.2015

“…Somut olayda; iş kazası olduğu iddia olunan 20.4.2006 tarihli olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalının maluliyet oranının tespiti ve giderek kendisine iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Bu açıklamadan olarak belirtilen husustaki eksiklik giderilmeden Mahkemece neticeye varılması doğru olmamıştır.

Bunun yanında yargılama konusu trafik kazasında tüm kusur kendisinde bulunan dava dışı sürücü M. G. davalı şirket çalışanı ( istihdamı ) olup yine kazaya konu aracın da davalı işverene ait bulunmasına göre davalı şirketin gerek istihdam eden olarak gerekse araç işleten olarak anılan kazada kusursuz sorumluluğunun bulunacağının Mahkemece karar yerinde gözetilmemesi de ayrıca hatalı olmuştur.

Yapılacak iş; öncelikle davacıya 20.4.2006 tarihli iş kazası iddiasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar etmesi için önel vermek, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde bu kez Sosyal Güvenlik Kurumunun ve hak alanını etkileyeceğinden işverenin hasım gösterildiği ‘iş kazasının ve maluliyet oranının tespiti’ davası açması için davacıya önel vererek açılacak olan bu tespit davasının neticesini beklemek, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu kez davacının anılan kaza sebebiyle oluşan maluliyet oranının tespiti için Kuruma müracaat etmesini sağlamak ve buradan çıkacak sonuca göre davalı şirketin gerek istihdam eden gerekse araç işleten olarak kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu da gözeterek tüm delileri bir arada değerlendirip neticesine göre karar vermekten ibarettir…”

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim