Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Bir ticari kuruluşun faaliyetlerine son verilerek ortada kalan maldan ve paradan alacaklılara paylarına düşen miktarın verildiği süreç tasfiyedir. Tasfiye süreci şirketin ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer ve şirketin tüzel kişiliği de bu şekilde ortadan kalkar.

Ancak bazen şirket tasfiye edilmesine rağmen daha sonra ortaya çıkan borç veya tasfiye edilen şirkete karşı tasfiyeden sonra öğrenilen bir hak olabilir. Bu gibi durumlarda, şirketin geçici olarak canlandırılması için şirketin tasfiyeden önceki merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi’nde “şirketin ihyası davası” açılması gerekir.

Bu davayı şirket tasfiye memuru veya tasfiye kurulu, şirketin tasfiyeden önceki son yönetim kurulu üyeleri, şirket ortakları, o şirkette daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi ile şirket alacaklıları açabilir. Açılacak olan bu davada davacı olan şirketin tasfiye memurunun veya kurulunun yanında şirketin kayıtlı olduğu yer Ticaret Sicil Müdürlüğü zorunlu hasım olduğu için davada taraf olarak gösterilmelidir. Ancak burada dikkat edilmelidir ki ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğü zorunlu hasım olduğu için Ticaret Sicil Müdürlüğünden yargılama giderleri ile vekâlet ücreti talep edilmemelidir.

İhya davasında ihya gerekçeleri delilleriyle beraber sunulmalıdır. İhya gerekçesi terkinden önce açılan icra takibi de olabilir, sicilden terkin edilen şirketten işçinin ücret alacağı da olabilir, terkin edilen şirketin üzerinde herhangi bir malvarlığı olduğunun daha sonradan anlaşılması da olabilir, sicilden terkinden önce şirkete karşı açılmış bir dava da olabilir. Ancak açılmış bir dava devam ederken şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi durumunda, Mahkeme davacıya dava açması için ek süre vermek zorundadır.

Açılan bu davanın haklı görülmesi durumunda şirketin ihyasına karar verilir ve şirket tekrardan ticaret siciline tescil edilerek tüzel kişilik kazanır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi de şudur ki, ihyadan sonra şirket sadece ihya sebebiyle ilgili işlemleri yapabilir! İhya sebebi ortadan kalktıktan sonra şirket tekrardan ticaret sicilinden silinir. Ancak vergi kaydı devam edip hala faal olan şirketlerin ihya davası açarken faal olduğunu belirtmesi durumunda, dava sonucunda verilen ihya kararı kalıcı olacaktır!

01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen geçici 7.madde ile fesholmamasına veya fesholmamış sayılmasına karşın tasfiye edilmeyerek ticaret sicili kayıtlarından terkin edilmeyen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve sicilden terkinine ilişkin düzenleme yapılmıştır. Bu düzenleme kapsamında ticaret sicilinden terkin edilen sermaye şirketleri ile kooperatiflerin üzerinde herhangi bir mal varlığının olduğunun sonradan anlaşılması veya ilgili şirket veya kooperatifin faaliyetlerine kaldığı yerden devam etmek istemesi durumlarında ya da şirketten veya kooperatiften kişinin alacağının bulunması halinde ticaret sicilden silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya yoluna gidilmesi gerekmektedir.

Bu tür teknik konularda hak kaybı yaşamamak adına konusunda uzman avukattan destek almanız önemlidir. Ticaret Hukuku alanında uzman kadromuzdan destek almak için her zaman bizimle iletişime geçebilirsiniz.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim