Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Olağanüstü Hal Döneminde çıkarılan 31 Temmuz 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan kararnameyle “iflas erteleme” kurumu askıya alınmıştı. 15/03/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7101 sayılı “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun” ile askıya alınan iflas erteleme kurumu yerine “konkordato” kurumu getirildi. Yapılan bu düzenleme ile olağanüstü hal döneminde ilgi görmeye başlayan konkordato kurumu alternatif bir hukuki yol olarak ön plana çıktı.

Konkordato kumunun ne olduğundan bahsetmeye geçmeden önce iflas ertelemenin ne olduğundan anlatacak olursak;

Türk Ticaret Kanunu’nun 377. Maddesine göre iflas ertelemeye sermaye şirketleri ya da kooperatifler başvurabilmektedir. İflas ertelemesi istenen şirket veya kooperatifin borca batık olması ve bir iyileştirme projesinin olması şarttır. Olağanüstü durumlarda, özellikle ekonomik krizlerde, Bakanlar Kurulu’nun kararı ile icra tetkik merci tarafından isteyen borçluya borcunu ödeyebilmesi için 6 ayı geçmemek üzere verilen “fevkalade süre”den şirket veya kooperatifin yararlanmamış olması gerekir. Bu süreden yararlanılması halinde bir yıllık süre içerisinde 179 ve devamı maddeleri uyarınca iflasın ertelenmesi kurumundan şirket ya da kooperatif yararlanamaz.

İflas erteleme sürecinde; 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz, evvelce başlamış takipler durur. İflasın ertelenmesi kararıyla birlikte kural olarak, bir takip işlemi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin işlemesi de durur!

KONKORDATO

Gelen yeni düzenlemeye göre konkordatoyu tanımlayacak olursak; borçların yeniden yapılandırılması suretiyle iflasa tabi borçluların mali durumunun düzeltilerek iflastan kurtulmasını, diğer borçluların ise mali durumunun düzeltilmesini amaçlayan, alacaklıların da belirli bir tenzilatla veya vadede alacağına kavuşmasını sağlayan ve mahkemenin tasdikiyle taraflar açısından bağlayıcı hale gelen bir anlaşmadır.

Herhangi bir sebepten dolayı ödeme gücünü belli ölçüde kaybetmiş, işleri bozulmuş, ticari durumu sarsılmış olan borçluyla alacaklılarının, alacaklarını belli bir plana göre almaları konusunda kendi aralarında vardıkları ve mahkemece onaylanan anlaşmadır. Konkordato mali durumu bozulmuş olan borçlular bu şekilde korunurken aynı zamanda alacaklıların da alacaklarını kısmen de olsa tahsil edebilmeleri sağlayan bir uygulamadır.

Borçlunun alacaklılarının 2/3’ü ile yaptığı(bu orana denk gelen alacaklıların alacak tutarlarının da borçlunun borçlarının 2/3’ü oranında olması gerekir) bir anlaşmadır. Asliye Ticaret Mahkemesinin onayı ile geçerlilik kazanır. Bu durumda imtiyazsız alacaklılar borçlunun borçlarının belirli bir yüzdesinden feragat eder ve borçlu da, borçlarının konkordato kabul edilen kısmını ödeyerek borçlarının tamamından kurtulabilir. Konkordato talebinde bulunan borçlu veya alacaklı Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmalıdır.

Konkordato ile birlikte iflas erteleme de olduğu gibi borçluya karşı kural olarak icra takibi yapılamaz, süre verilmesinden önce başlamış takipler durur. Borçlunun bu dönemde konkordato komiserinin denetimi altında malları üzerinde tasarruf yetkisi devam eder. Ancak malları rehnetmek, kefil olmak, karşılıksız kazandırmalarda bulunmak, gayrimenkulleri satmak ve gayrimenkuller üzerinde ayni hak tesis etmek gibi bazı işlemler bu dönemde borçluya kesinlikle yasaklanmıştır. İflas ertelemeden önemli bir diğer farkı ise, konkordato için borçlunun borca batık olması durumu aranmaz!

Yapılan yeni düzenlemeyle birlikte getirilen değişiklikleri ise şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve kötüye kullanımlar sebebiyle iflas erteleme kurumu kaldırılıyor ve artık sermaye şirketleri yada kooperatifler iflas erteleme yerine konkordato talebinde bulunabileceklerdir.
  • Değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından iflas ve konkordato konusunda uzman Asliye Ticaret Mahkemeleri belirlenecektir. Belirlenen uzman mahkemeler konkordato komiserini dinleyip raporu analiz ederek konkordatoyu ya onaylayacak ya da reddedecektir. Talebin reddedilmesi durumunda karar ilan edilerek ilgili yerlere bildirilecektir.
  • Mahkemece yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir etmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir “Alacaklılar Kurulu” oluşturulabilecektir.
  • Konkordato hakkında verilen karara karşı 10 gün içinde istinaf yoluna, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı 10 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilecektir.
  • Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması, satışı ve finansal kiralama konusu malların iadesi, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere ertelenebilecektir.
  • Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin süre verilecektir. Bu süre güçlük arz eden özel durumlarda konkordato komiserinin gerekçeli raporu ve talebi üzerine en fazla mahkemede 6 aya kadar uzatılabilecektir.

Konkordato işlemleriyle ilgili uzman ekibimizle iletişime geçerek daha detaylı bilgi ve yardım alabilirsiniz.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim