Hafta İçi : 09:00-18:00
·

DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ VE DAVALARIN AYRILMASI

Davaların Birleştirilmesi ve Ayrılması

 

HMK MADDE 166

(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.

 (2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.

 (3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.

(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.

(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.

 

Hukuk yargılamasının temel ilkelerinden biri olan usul ekonomisinin gerçekleştirilmesi amacıyla ve yine hukuka güvenin sağlanması amaç edinilerek, farklı kararların ortaya çıkmasının engellenmesi için tahkikat aşamasının birlikte yürütülmesi sağlanarak aralarında bağlantı bulunan davalar birleştirilerek görülebilir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, aralarında bağlantı bulunan davaların bu şekilde birleştirilmesi zorunluluğu söz konusu değildir. Bu kararın verilmesi ihtiyaridir.

Davaların birleştirilmesi için davaların arasında bağlantının mevcut olması şarttır. Davalar arasında bağlantının var olması için aranan şartlar şunlardır:

  • Davalar aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğmuş olmalıdır. Veya,
  • Bir dava hakkında tahkikat sonucunda verilecek hüküm, diğerini etkileyecek olmalıdır.

Aralarında bağlantının var olduğu saptanan davalar birleştirilebilir. İkiden fazla davanın da birleştirilmesi mümkündür.

 

AYNI YARGI ÇEVRESİNDE AÇILAN DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ

Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış bulunan davalar birleştirilebilir. Bunun için aralarında bağlantı bulunması şarttır. Davalar, davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden birleştirilebilir. Davalar, ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilir. Ancak birleştirme kararını ikinci davanın açıldığı mahkeme verir ve verilen bu karar diğer mahkemeyi bağlar.

***Birleştirme kararı bir ara karardır. Hüküm etkisine sahip olmadığından tek başına kanun yoluna götürülmesi mümkün değildir. Ancak dava sonucu verilecek esas hükümle birlikte kanun yoluna götürülür.

***Davalar, istinaf aşamasında da birleştirilebilir.

***İstinaf incelemesi ayrı mahkemelerde yapılması gereken davaların da birleştirilmesine karar verilebilir. Bu halde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.

 

FARKLI YARGI ÇEVRELERİNDE AÇILAN DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ

Davalar ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış olabilir. Bu durumda bağlantı sebebiyle davaların birleştirilmesi, ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilecektir. Birinci davanın açıldığı mahkeme ise, talebin kabulüyle birlikte davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren bununla bağlı olacaktır.

 

Burada da:

  • Davanın her aşamasında birleştirme talep edilebilir.
  • Bu ihtimalde ancak tarafların talepleri üzerine birleştirme yapılabilir. Kendiliğinden birleştirme yapılamaz.
  • Birleştirme kararını yine ikinci davanın açıldığı mahkeme verecektir.
  • Birinci davanın açıldığı mahkeme ise, ikinci mahkemece verilen birleştirme kararının kesinleşmesinden itibaren bu kararla bağlı olacaktır.
  • Yine davalar, birinci davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir.

***Farklı yargı çevrelerindeki davaların birleştirilmesinde birleştirme kararı nihai bir karardır. Bu nedenle tek başına kanun yollarına götürülebilmesi mümkündür.

***Burada istinaf aşamasında davaların birleştirilmesi mümkün değildir.

!!! Ancak aynı Bölge Adliye Mahkemesinde görülen davalar birleştirilebilir. Farklı Bölge Adliye Mahkemelerinde görülen davalar birleştirilemez.

 

DAVALARIN AYRILMASI

HMK MADDE 167

(1) Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder.

 

Yargılamanın etkili şekilde yürütülmesi sağlanmak amacıyla mahkeme birlikte açılmış veya sonradan birleştirilen davaların ayrılmasına karar verilebilir. Davanın her aşamasında davaların ayrılmasın karar verilmesi mümkündür. Talep üzerine veya mahkemece kendiliğinden ayrılma kararı verilebilmektedir. Ancak bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam edecektir. Davanın başka bir mahkemeye gönderilmesine karar verilmez.

Davaların ayrılmasına karar verilebilecek haller:

  • Aralarında bağlantı olmamasına rağmen birlikte açılan davalar hakkında ayrılma kararı verilebilir.
  • İhtiyari dava arkadaşlığının kabul olmadığı davalar hakkında verilebilir.
  • Yargılamamanın daha iyi ve sağlıklı yürütülmesi sağlanmak amacıyla aralarında bağlantı bulunmayan davaların ayrılmasına karar verilebilir.
  • Davalar birleştirilmişse, bu davaların ayrılmasına daha sonra da karar verilebilir.

 

***Davanın her aşamasında re’sen veya talep üzerine birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasın karar verilebilir.

***Davaların ayrılması kararı da bir ara karardır. Nihai karar olmamasından dolayı tek başına kanun yoluna götürülemez. Esas hükümle birlikte kanun yoluna götürülebilir.

Ayırma kararını alan mahkeme, ayrılan davayı ayrı bir esas numarasına kaydedip ayrılmasına karar verilen davaya bakmaya devam edecektir.

Birleştirilen bir davayı ayıran mahkeme ise ayrılan iki davayı da incelemeye devam edecek olup geri gönderemeyecektir.

 

KANUN YOLLARI

HMK MADDE 168

Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma hususundaki ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna, ancak hükümle birlikte gidilebilir. Şu kadar ki, bu husus tek başına, bölge adliye mahkemesinde hükmün kaldırılarak esastan incelenme; Yargıtay da ise bozma sebebi teşkil etmez.

 

YARGITAY KARARLARI:

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2021/3843 K. 2021/11082 T. 9.11.2021

“…Uyuşmazlık, davalı tarafından reçetelerdeki imzaların hasta veya yakınına ait olmadığı ve yönlendirme yapıldığı gerekçesiyle, davacı hakkında tesis edilen işlemin iptali ve kesilen bedelin iadesi talebine ilişkindir. HMK’nın 166. maddesinde, aralarında bağlantı bulunan, daha açık anlatımla aynı veya benzer sebeplerden doğmuş yahut biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek mahiyette olduğu davaların aynı sıfat ve düzeydeki mahkemelerde açılmış olmak kaydıyla davanın her aşamasında birleştirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Birleştirilen davalarda tek bir yargılama yapılır ve ortak deliller tek bir kez toplanır. Bunun sonucunda mahkeme uyuşmazlığın bütün taraflarının menfaatini aynı yargılama içerisinde görme, değerlendirme ve uyuşmazlığı bu çerçevede çözme imkânına sahip olur. Bu da hukuk güvenliğinin korunması ve çelişkili kararların önüne geçilmesine hizmet eder. Davalı Kurum tarafından davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, borçlunun itirazı üzerine açılan davaya dayanak yapılan kurum işlemi ile eldeki davaya konu işlemin aynı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda her iki davanın konusu ve tarafları bakımından aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunup bulunmadığının tespiti için diğer dosya temin edildikten sonra, eldeki dava hakkında inceleme ve araştırma yapılarak, sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir…”

“…Davaların birleştirilmesi ve ayrılması müessesesinin temelinde usul ekonomisi ilkesi yatar. HMK’nın 30. maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesi, Anayasal dayanağı olan bir ilke olup, Anayasanın 141. maddesinin dördüncü bendinde davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğuna açıkça işaret edilmiştir.

Öte yandan HMK’nın 166. maddesinde, aralarında bağlantı bulunan, daha açık anlatımla aynı veya benzer sebeplerden doğmuş yahut biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek mahiyette olduğu davaların aynı sıfat ve düzeydeki mahkemelerde açılmış olmak kaydıyla davanın her aşamasında birleştirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Birleştirilen davalarda tek bir yargılama yapılır ve ortak deliller tek bir kez toplanır. Bunun sonucunda mahkeme uyuşmazlığın bütün taraflarının menfaatini aynı yargılama içerisinde görme, değerlendirme ve uyuşmazlığı bu çerçevede çözme imkânına sahip olur. Bu da hukuk güvenliğinin korunması ve çelişkili kararların önüne geçilmesine hizmet eder…”

 

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2021/4220 K. 2021/12735 T. 9.12.2021

“…Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere HMK’nın 166. maddesi kapsamında birleşen iki dava bulunmakta olup, mahkemece HMK’nun 297 ve devamı maddelerinin gözetilmesi yasal bir zorunluluktur. Öyle ki anılan düzenlemeye göre, bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur…”

 

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2020/4185 K. 2021/6269 T. 16.11.2021

Ancak, HMK m. 166 vd. uyarınca aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir ise de, bu durum asıl ve birleşen davanın ayrı dava olma niteliğini değiştirmez. Birleştirme kararı sonrasında her dava bağımsız karakterini koruduğu ve davaların birbirlerinin içerisinde erimesi, tek bir davaya dönüşmesi gibi bir durum söz konusu olmadığından, yalnızca birleşen davaların tahkikat safhaları müşterek cereyan ettirilerek her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir. Bu itibarla, mahkemece davaların birbirinden bağımsız olması anlamına gelen ”davaların istiklali prensibi” uyarınca asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılıp, hüküm kurmak gerekirken mahkemece asıl dava ve birleşen dava davalıları hakkında tek bir hüküm kurulması, birleştirilen dosya yönünden ( bütün davalılar yönünden karar verilmiş olmakla ) karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması ve her ne kadar tüm davalılar yönünden karar verilmiş olmakla denilmiş ise de davalılardan … – … Arı Gıda Paz. Tic. Ltd. Şti. hakkında hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim