Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Bireysel Emeklilik Sistemi ve Getirdiği Hak – Yükümlülükler

Bireysel Emeklilik Sistemi

Bu yazımızda özellikle bireysel emeklilik sistemi farklı yönleri ile incelenecektir. İlk aşamada bireysel emeklilik sisteminin genel yapısından ve Türkiye’de uygulamanın başladığı süreç ele alınacak. Ardından sistemin gönüllülük esasından zorunlu bireysel emekliliğe dönüşüm sürecinden bahsedilecektir. Daha sonra ise sistem içerisinde yer alan katılımcı, bireysel emeklilik şirketleri ve bireysel emeklilik aracılarından genel hatları ile bahsedilecek. Sisteme katılmanın ve emeklilik hakkı kazanmanın şartları da bir diğer inceleme konusu olarak ele alınacak. En son ise bireysel emeklilik sisteminden cayan ve ayrılanların sistemden elde ettiği haklar tetkik edilecek.

BES kimi ülkelerde devletin sunduğu sosyal güvenlik sistemini tamamlayıcı bir etken iken bazı ülkelerde alternatif bir araç olarak sürdürülmektedir. Bireysel emeklilik sistemi, Türkiye’de kamu emeklilik sisteminden ayrı ve bu sistemi tamamlayıcı niteliktedir.

Türkiye’de bireysel emeklilik sisteminin uygulanışı ise 2001 tarihli 4632 sayılı kanuna dayanmaktadır. Türkiye’de bireysel emeklilik sisteminin uygulanmasını gerekli kılan çeşitli unsurlar söz konusu olmuştur. Sosyal güvenlik sistemindeki gelir gider dengesizliği, aktif sigortalı ve pasif sigortalı arasındaki gerekli oranın mevcut olmaması, primlerin tahsil edilememesi ve kaçak istihdam bu noktada ilk alan gelen sebepleri teşkil etmektedir. (1) Sistemin altyapısı hazırlanırken Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, TÜGİAD ve TÜSİAD gibi ekonomi ve iş sahasında Türkiye’nin önde gelen kuruluşları çok sayıda yayına öncülük ederek kamuoyunda belirli bir bilgi birikiminin oluşmasını sağlamıştır.

Dünyada genellikle gelişmiş ülkeler gönüllü, gelişen ülkeler ise zorunluluk esasına dayalı BES sistemini tercih etmektedir. Bu durumun sebeplerinden birisi gelişmekte olan ülkelerin ekonomik olarak önemli sosyal güvenlik sorunları ile ya karşılaşmış ya da karşılaşma eşiğinde olmasıdır. Türkiye’de ise 4632 sayılı kanun gönüllülük esasına dayalı bir uygulamaya sahipti. Ama 2017 yılında yapılan değişiklikle beraber otomatik katılım sistemi tercih edilmiş ve kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kırk beş yaşını doldurmamış olanların sisteme otomatik katılımı düzenlenmiştir. Artık işçi istemese dahi sisteme kaydedilmesi söz konusudur. İşçiler bununla birlikte sistemden çıkma hakkına da sahiptirler. Bu da yarı-zorunlu bir sisteme sahip olduğumuzu göstermektedir. Ancak hükümet tarafından açıklanan muhtemel reform paketleri ile ilk aşamada gönüllülük esasına dayanan sistem otomatik katılım sistemi ile beraber yarı-zorunlu bir uygulamaya geçmişken yakın zamanda zorunlu bir model söz konusu olacaktır. Böylece Türk bireysel emeklilik sistemi zorunluluk açısından evrimini tamamlamış olacak ve zorunlu bireysel emeklilik sistemi Türkiye’de yerleşik uygulama olacaktır.

Bireysel emeklilik sisteminde kamu denetleyici bir rol üstlenmektedir. Sistemin işleyişinde asıl taraflar ise şirketler ve taraflardır. Ayrıca emeklilik sözleşmelerine aracılık eden aracılar da söz konusudur. Katılımcı olmak için medeni haklara haiz olmak kanunca yeterli görülmüş. Otomatik katılım sistemine geçişte yaşanan değişikle ise kırk beş yaş altı çalışanların sisteme otomatik katılımı uygulamasına geçilmiştir.

Öte yandan, bireysel emekliliğe alanında faaliyet gösteren şirketlerin çalışma esaslarını belirlemek üzere 28/2/2002 tarihli ve 24681 sayılı bir yönetmelik çıkartılmış. Ancak bu yönetmelik 2008 yılında çıkartılan 26750 sayılı yönetmelikle yürürlükten kaldırılmıştır. Yönetmeliğin 1. Maddesi yönetmeliğin amacını “emeklilik şirketlerinin kuruluşuna, faaliyet ruhsatı işlemlerine, teşkilat yapılarına, ana sözleşme değişikliklerine, hisse devirlerine, ilân ve reklamlarına, birleşme, devir ve tasfiyelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek” olarak ifade etmiştir.

4632 sayılı kanunun 8. Maddesine göre emeklilik şirketi, bu kanuna göre kurulmuş ve bireysel emeklilik alanında faaliyet gösteren gerekli ruhsata sahip şirketlerdir. Aynı madde de şirketin ve kurucuların sahip olması gereken nitelikler detaylıca sayılmış. Şirketin kurulabilmesi için müsteşarlığa başvurması ve bakanın onayı gerekmektedir. Kuruluş aşamasında müsteşarlığa verilmesi gereken bilgiler 26750 sayılı yönetmeliğin 5. Maddesinde gerçek ve tüzel kişiler için ayrıca düzenlenmiştir.

Bireysel emeklilik sözleşmelerine aracılık eden yahut bu anlaşmaları şirket adına yapan kişilere bireysel emeklilik aracısı denir. Bireysel emeklilik aracısı müflis ve mesleğin şeref ve haysiyetine aykırı davranışlarda bulunmamanın yanı sıra bu unvanı kazanabilmek için bir sınava girmek zorundadır. İlgili sınavda başarılı olmadan aracılık lisansını almak mümkün değildir. Aracılar mevzuata, iyi niyet kurallarına ve katılımcıların talimatlarına uygun hareket etmekle mükellefler. (2)

Sisteme katılım için ilgili şirketler ile katılımcı arasında bir emeklilik sözleşmesi imzalanır. Bu sözleşmede teklif formu, emeklilik sözleşmesinin metni, ekleri ve emeklilik planı vardır. Sistemin gönüllülük esasına dayandığı dönemde katılanın sisteme geçişi için bu yönde olumlu iradesini kullanması gerekmekte idi. Ancak mevcut otomatik katılım sistemi ile bu sefer zımni irade esas olacaktır. Yani kırk beş yaş altı katılımcı sisteme talebi olmasa dahi otomatik olarak eklenecek. Ancak başlangıç döneminde sahip olduğu cayma hakkını kullanmazsa göstermiş olduğu zımni rıza ile sözleşmenin devamına ve sistem içerisinde kalmaya onay vermiş olacaktır.

Emeklilik için en az 10 yıl prim ödemesi şartı ve 56 yaş sınırı mevcuttur. Yaş sınırı düşük tutularak sisteme katılımın oranının yüksek olması amaçlanmıştır. Katılımcının işsiz kalması yahut harcama bütçesinin daralması gibi sosyal hayatta karşılaşılma olasılığı yüksek sebeplerde göz önüne alındığında bu on yıllık prim ödeme süresinin kesintisizlik şartı taşımadığını belirtmek gerekir.

Katılımcı sistemde istediği zaman 3 ay ara verme hakkına sahiptir. Ancak 3 ayı aşan sürelerde de ara vermeye devam etmek istemesi halinde üç ayda bir ödeme yapması gerekmektedir. Ayrıca ödeme vadesinde ödemenin yapılmaması durumunda takip eden üç ay içerisinde herhangi bir ödeme yapılmazsa sözleşmeye ara verildiği kabul edilir. (BES.K. m. 14)  Katılımcı bu hakka sahip iken şirket ise bu ara halinde yönetim gider kesintisi hakkına sahiptir.(BES.K. m. 21)

Katılımcıya ait bir diğer hak ise katkı payının emeklilik fonları arasında paylaştırılmasıdır. (BES.K. m. 5) Şirket bu paylaşım aşamasında ortaya çıkacak artık değeri minimum seviyede tutmak için gerekli tedbirleri almalıdır.(BES.K. m. 10/f. 4)

Emeklilik sözleşmesi içerisinde katkı payı tutarının ve ödeme döneminin değiştirilmesi mümkündür. Katılımcının mevcut emeklilik sözleşmesi içerisinde yapmış olduğu bu katkı payı tutarı ve ödeme döneme değişiklikleri emeklilik planı değişikliği değildir.

Katılımcının sahip olduğu bir diğer hak ise emeklilik sözleşmesinde belirlenen emeklilik planını değiştirebilmesidir. Mevzuat bu plan da değişikliğe izin vermekle beraber sistem içi istikrarı korumak adına bu değişiklik imkanını bir yılda en fazla dört kullanma hakkı tanımaktadır. (BES.K. m. 11) Değişiklik talebini şirketin uygun bulması halinde on günlük süreç içerisinde yeni plana geçilir. Bu değişiklik hakkını kullanma konusunda yetki işverene aittir. Çalışan ancak işyeri değişikliği yahut yatırım aracı tercihi değişikliği hallerinde plan değişikliği yapabilecektir. (BES.K. m. 22/j)

Katılımcı, birikiminin başka bir şirkete aktarımını talep etme yetkisine sahiptir. Katılımcı böylece emeklilik sözleşmesi kapsamında sahip olduğu birikim ve devlet katkısını başka şirkete aktarabilmesi için asgari olarak iki yıl şirkette kalması gerekmektedir. Eğer daha önce başka şirketten yapılan aktarımın yeniden aktarımı söz konusu ise bu sefer asgari bekleme süresi bir yıl olacaktır. (BES.K. m.12) Bu durumda hesaptaki birikimin bir kısmı değil tamamı aktarılacaktır.

Bu sistemde şirketlerin sahip olduğu en önemli haklar fonu doğrudan veya portföy yönetim şirketleri yoluyla yönetmek ve katkı paylarını tahsil yetkisidir.

Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla eklenen Ek 2. Madde otomatik katılımın bildirim tarihinden itibaren 2 ay içinde çalışana cayma hakkı tanımıştır. Bu süreç yönetmelikte başlangıç dönemi olarak isimlendirilmiştir. Caymanın gerçekleşmesi halinde ödenmiş olan katkı payları ve çalışanın hesabında bulunması halinde yatırım gelirleri ile beraber on gün içerisinde iade edilecektir. Yine sisteme girişte tahsili gerçekleşmişse giriş aidatı iade edilir. (BES.K. m. 20/f. 6) Şirket bu süreçte fon yönetiminden sorumludur.  Eğer işlemlerin gecikmesinden bir zarar meydana gelirse şirket bu fon getiri zararından sorumludur. (BES.K. m. 15/8) Buradaki göze çarpan nokta devletin herhangi bir garantisinin olmamasıdır. Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin 7. Maddesine göre ise bu bildirim elektronik iletişim aracı veya posta ile yapılmalıdır. Ayrıca bildirimin ulaştığı tarih cayma tarihidir.

Cayma hakkını kullandıktan sonra çalışanın sisteme geri dönmesi imkânsız hale gelmez. 27 Aralık 2018 tarihli yönetmelik, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmeliğin 22/N maddesinin 3. bendinde değişiklikte bulunarak cayma hakkını kullanan çalışana bakanlıkça belirlenen usuller çerçevesinde sisteme geri dönüş imkanı sağlamaktadır. (BES.K. m. 22/E) Bu durum başlangıç döneminin ardından sistemden ayrılanlar için de geçerlidir. Eğer çalışan bu hakkını kullanmaz ise bir defaya mahsus olarak 1000 TL devlet katkısı sağlanacak.

Çalışanın ayrılma talebini iletmesinin ardından beş iş günü içerisinde işveren gerekli evrakları çalışana sunar ve çalışan tarafından imzalanan evraklar posta veya güvenli elektronik iletişim araçları ile şirkete gönderilir ve yirmi gün içerisinde çalışana gerekli ödemeler yapılır. Ancak sözleşmenin mesafeli satış yöntemi ile yapılması halinde sözleşmeyi tesis eden yöntem ile ayrılma mümkündür. (BES.K. m. 15/3)

Ayrıca katılımcı maluliyet sebebiyle de sistemden çıkabilir. Bunun için gerekli resmi sağlık kuruluşlarından aldığı belgeleri kayıtlı olduğu şirkete vermelidir. Dikkat etmek gerekir ki bu maluliyet hali emeklilik sözleşmesinden daha sonra meydana gelmiş olmalıdır.

Ayrılma durumunda katılımcıya kanunun 4632 sayılı kanunun ek madde 1 gereği hak etmiş olması halinde devlet katkısı da ödenecektir. Bu katkının oranı belirlenirken çalışanın sistemde kalma süresi esas alınmıştır. En az üç yıl sistemde kalanlar devlet katkısı hesabındaki tutarın yüzde onbeşine, en az altı yıl sistemde kalanlar Devlet katkısı hesabındaki tutarın yüzde otuzbeşine, en az on yıl sistemde kalanlar devlet katkısı hesabındaki tutarın yüzde altmışına hak kazanacaktır.

Sistemden ayrılanlar Müsteşarlıkça belirlenen esaslar uyarınca 2 yılda bir tekrar olarak sisteme dahil edilebilecek. Müsteşarlık bu süreyi 1 yıla kadar azaltmak veya 3 yıla kadar arttırmak yetkisine haizdir.

(1) Oktay, Ahmet Naim. “Bireysel emeklilik ve Vergilendirilmesi” Doktora Tezi, 2006, İstanbul s.392.

(2) Dalgar Hüseyin. Kurumsal Yatırımcılar Olarak Emeklilik Yatırım Fonları Ve Performanslarının Değerlendirilmesi. Türkiye Bankalar Birliği, 2007. s.56.

whatsappdestek iletişim iletişim