Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Senetle İspat Zorunluluğu

 

HMK MADDE 200

(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 6.640,00 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle 6.640,00 Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.

(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.

 

Senetle veya kesin delille ispat zorunluluğu yalnızca hukuki işlemler/ihtilaflar için geçerli bir zorunluluktur. Bu doğrultuda hukuki fiiller (örn: haksız fiiller) gibi işlemlerde senetle ispat zorunluluğu söz konusu olmayacaktır. Maddi vakaların ispatında bu tarz bir zorunluluk olmayacaktır.

HMK Madde 200’e göre, belirli bir değerin üzerindeki hukuki işlemlerin senetle ispatı zorunludur. Bu şekilde gerçekleştirilen işlemlerin takdiri delillerle, tanık deliliyle ispatı mümkün değildir.

Senetle ispat zorunluluğundan kasıt, Yargıtay’ın da kabul ettiği şekilde, ispatın takdiri delillerle sağlanamayacak olmasıdır. Yani diğer kesin deliller olan ikrar, yemin ve kesin hükümle de hukuki işlemin ispatı mümkündür. Bu durumda ancak takdiri delillerle(tanık) ispat sağlanamayacaktır.

YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ E. 2020/10919 K. 2021/9907 T. 8.7.2021

“…6100 Sayılı HMK.’nın 200. Maddesine göre (1086 Sayılı HUMK. Mad.288) “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukukî işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belirli bir miktarın üzerinde ise senetle ispat olunması gerekir. Senet kavramı, belge (Mad. 199) kavramı ile özdeş değildir. 200. madde ile düzenlenen kural “senetle ispat zorunluluğu”dur, “belge ile ispat zorunluluğu değildir”; keza, 201. maddedeki kural, “senede karşı tanıkla ispat yasağıdır (senede karşı senetle ispat zorunluluğudur), senede karşı belgeyle veya belgeye karşı senetle ispat zorunluluğu değildir. Hükmün (Mad.200) düzenlediği bu kural, yargılama hukukunda genellikle, “senetle ispat zorunluluğu” olarak anılmaktadır. Aslında bu kuralın doğrusu (doğru söylenişi), “tanıkla ispat yasağı” şeklinde olmalıdır. Çünkü 200. maddedeki parasal sınırı aşan hukukî işlemlerin, senedin yanı sıra, (diğer kesin deliller olan) ikrar, yemin ve kesin hükümle de ispatı mümkündür…”

Bir hukuki işlemin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle kanunda öngörülen miktarın aşağısına düşse bile senetsiz ispat olunamayacaktır. Kanunda öngörülen bu miktar sınırının (Her sene değişime uğramaktadır. 2022 uyarınca 6.640,00 TL tutarındadır.) tespitinde gerçekleştirilen hukuki işlemin aslının değeri dikkate alınır. İşlemin değeri başkaca bir hukuki işlem sonucu düşse bile işlemin tamamının değerine bakılır.

*** Senetle ispat zorunluluğu, hukuk muhakemeleri kanununda düzenleme altına alınmasıyla ve bir zorunluluk olması dolayısıyla emredici bir düzenleme gibi görülse bile kamu düzenine ilişkin değildir. Hukuki işlemin taraflarının ispat noktasında aksine yönelik bir anlaşma yapmaları mümkündür. Yani taraflar aralarında yapacakları bir delil sözleşmesi ile senet ile ispatı gereken hallerde takdiri delillerle ispatının sağlanmasına, tanık dinlenilmesine karar verilmesini isteyebilirler.

 

DELİL SÖZLEŞMESİ YOKSA TANIK NASIL DİNLENİLİR?

Taraflar arasında senetle ispat zorunluluğunun söz konusu olduğu bir hukuki işlemin hangi ispat vasıtalarıyla ispatlanacağı konusunda bir delil sözleşmesi yoksa, tanık ancak karşı tarafın izni ile dinlenilebilir. Bu izin sessiz kalmak(zımni) şeklinde olmaz. Karşı tarafın buna yönelik açık bir izninin olması gerekir. Bu durumda taraflar, münhasır olmayan delil sözleşmesi yapmış olur.

 

SENETLE İSPAT ZORUNLULUĞUNUN İSTİSNALARI

 

HMK MADDE 203Aşağıdaki hâllerde tanık dinlenebilir:

  1. a) Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler.
  2. b) İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler.
  3. c) Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler.

ç) Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları.

  1. d) Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları.
  2. e) Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması hâli.

 

  • Delil başlangıcı.

 

HMK MADDE 202

(1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.

(2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.

İddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, o hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.

Taraflar arasında gerçekleştirilen bir hukuki işlem, senetle ispat zorunluluğuna tabiyse ihtilaf halinde açılan davada, delil başlangıcı varsa tanık dinlenebilecektir.

 

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2017/11-2905 K. 2021/1214 T. 12.10.2021

“…Bununla birlikte HMK’nın 202. maddesi uyarınca yazılı belgeyle ( senetle ) ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilecek olup delil başlangıcı; iddia konusu hukukî işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukukî işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda resmî şekilde akdedilmesi yasal zorunluluk olarak belirlenen bir sözleşmeye ilişkin bedelde muvazaa iddiası, kural olarak yazılı delille ispatlanabilir ise de; bedelde muvazaaya ilişkin iddianın tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgenin bulunması durumunda tanıkla ispat mümkündür…”

 

Delil başlangıcının yazılı şekilde olma zorunluluğu yoktur. Ancak belge olmalıdır.

HMK MADDE 199’a göre Belge;

Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.

Bu belge, aleyhine kullanılacak tarafça verilmiş veya gönderilmiş olmalıdır. Hukuki işlemin varlığını tam anlamıyla ispatlamasa bile onun varlığında delalet etmelidir.

 

Delil başlangıcına örnekler:

-Zamanaşımına uğramış kambiyo senetleri

-İmzasız el ile yazılmış mektup

-Makine veya bilgisayar ile yazılıp da imzalanmamış belgelerdeki paraflar, çıkıntılar, ses kaydı, cep telefonu mesajları, e-mail vs.

 

  • Yakın hısımlar arasındaki hukuki işlemler.

Yakın hısımlar arasındaki hukuki işlemlerde senet alınması manevi olarak zor olduğu için kanun böyle bir istisna getirmiştir. Yakın hısımlar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebilmesi için miktar veya değer bakımından bir sınırlama getirilmemiştir. Ayrıca manevi imkansızlığın ispatına da gerek yoktur.

Kanunun yakın hısım tanımından aradığı yakınlar ise şunlardır: Altsoy, üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana, gelin ve damat. Bu kişiler arasında senetle ispat zorunluluğu yoktur.

 

  • İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler.

Bu işlemlerde yine senetle ispat zorunluluğu yoktur. Bu durumda yine senet alınması manevi olarak zorlayıcıdır.

 

  • Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler.

Bu işlemlerde de senet alınması maddi olarak imkansızdır. Senetle ispat zorunluluğu söz konusu değildir.

 

  • Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları.

Bu durumlarda da senetle ispat zorunluluğu söz konusu değildir.

Hukuki işlemlerin hata, hile, tehdit sebebiyle geçersizliği ve yine sözleşmelerde aşırı yararlanma iddialarının ispatı takdiri delillerle sağlanabilecektir.

 

  • Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları.

Bu hususta şöyle bir ayrım yapılması gerekmektedir. İşlemin tarafları muvazaa iddialarını ancak kesin delillerle ispatlayabilirlerken üçüncü kişiler muvazaayı her türlü delille ispat edebilirler.

 

  • Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması hâli.

 

  • Delil sözleşmesi.

 

Tarafların bir vakanın ispatı hakkında kanunda öngörülen şekilde delil sözleşmesi yapması halinde yine senetle ispat zorunluluğu yoktur.

 

***Söylemek gerekir ki, haksız fiillerde ve hukuki fiillerin ispatında her türlü delile başvurulabilir. Bunların ispatında senetle ispat zorunluluğu aranmaz.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim