Hafta İçi : 09:00-18:00
·

                    Ölümlü Trafik Kazalarında Tazminat Davaları

 

1-   DAVANIN TARAFLARI

a) Dava Açabilecek Olanlar:

Trafik kazası sonucu ölen kişiden destek alan kişilerin bu desteği ispatlaması halinde maddi ve manevi tazminat davası açma hakları bulunmaktadır. Ölen kişi evli ise eşi ve çocuklarının; bekâr ise anne ve babasının destek gördüğü kabul edilir. Destek gördüklerini ispatlamak zorunda değillerdir. Bununla birlikte 3. Kişiler dâhil diğer akraba ve yakınlarının maddi ve manevi tazminat talep edebilmek için ölen kişiden destek gördüklerini ispatlamaları gerekmektedir.

 

b) Kimlere Karşı Dava Açılabilir:

Maddi ve manevi tazminat davaları kusurlu araç sürücüsüne, araç sahibine, aracın işletenine ve sigorta şirketine karşı açılabilir. Bunun yanı sıra kazaya ve zarara neden olan araç tespit edilemiyorsa yalnız maddi zararların tazmini için 14 Haziran 2007 tarih, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14 üncü maddesiyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri bünyesinde kurulmuş olan Güvence Hesabı’na başvuru hakkı vardır.

 

2-  GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

 

a) Görevli Mahkeme: Kural olarak görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olmakla birlikte, sigorta şirketlerine karşı açılacak davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir.

 

b) Yetkili Mahkeme: Seçimlik yetki düzenlemelerinin var olduğu bir dava türüdür. Genel yetki kuralına göre davalılardan herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesinde dava açılabilir. Bunun yanı sıra trafik kazalarında niteliği gereği haksız fiil hükümleri uygulandığından HMK madde 16 hükmüne göre trafik kazasının gerçekleştiği yer mahkemesinde veya zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de dava açılabilir.

 

3- MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİNİN KAPSAMI

Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. Maddesinde belirtildiği üzere trafik kazalarından doğacak zararlara ilişkin açılacak tazminat davalarında Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Tazminat taleplerinin içeriği, şartları, tazminat miktarlarının belirlenmesi gibi tüm hukuki işlemlerde haksız fiil hükümleri esas alınacaktır. Buna göre manevi tazminata ilişkin TBK’nın 56. Maddesindeki hüküm esas alınacaktır. Maddi tazminat talepleri bakımından ise TBK’nın haksız fiile ilişkin kısmının ölüm başlıklı 53.maddesi dikkate alınacaktır. İlgili 53. maddenin maddi zarara ilişkin içeriği şu şekildedir:

“Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:

  1. Cenaze giderleri.
  2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar”

 

a) Destekten Yoksun Kalma Tazminatı:

Trafik kazasında ölen kişinin hayatı boyunca destek olduğu kişilerin ölüm sebebiyle destekten mahrum kalmaları sebebiyle talep edebilecekleri tazminat türüdür. Ölen kişinin muhtemel yaşayacağı süre ve destek miktarı göz önünde bulundurulur. TBK’nın sorumluluk hukuku hükümleri ile birlikte sigorta şirketleri açısından da Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarındaki hükümlere göre hesaplanır.

 

b) Cenaze giderleri:

Trafik kazasında ölen kişinin cenaze ve defin giderleri, cenazenin bir yerden başka bir yere nakledilmesi için yapılacak giderler, taziye törenlerinde yapılan dini ve örfi kurallara göre yapılan yemek vb. giderler, kefen masrafı gibi gider ve masrafları davalılardan talep edilebilir.

 

c) Tedavi Giderleri:

Trafik kazasında ölen kişi kaza ile ölüm arasında geçen sürede tedavi görmüş ve bu tedavi için masraf yapılmışsa; yapılan masraflar davalılardan talep edilebilecektir.

 

d) Manevi Tazminat:

Manevi tazminata ilişkin TBK’nın 56. Maddesindeki hüküm şu şekildedir:

“…Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”

İlgili maddeden de görüldüğü üzere ölenin yakınlarına yaşadıkları üzüntü ve uğradıkları manevi zararı tazmin amacıyla uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesi davalılardan talep edilebilir. Bu tazminat miktarının belirlenmesi de genel hükümlere göre olacaktır. İlgili maddedeki “uygun bir para” ifadesinden de anlaşılacağı üzere durumun ve tarafların şartlarına göre makul bir bedel hâkim tarafından takdir edilecektir.

 

4- ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Trafik kazası nedeniyle zarar görenin, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Bununla birlikte trafik kazası nedeniyle bir suç meydana gelmişse ceza zamanaşımı süreleri de uygulanmaktadır. Ölümlü trafik kazaları sebebiyle taksirle adam öldürme suçu oluşacağından TCK’ya göre 15 yıllık dava zamanaşımı süresi söz konusudur diyebiliriz. Hatta bu zamanaşımı süresi dolmasına rağmen ceza davası devam ediyorsa zamanaşımı süresi de dolmamaktadır. Bu dava süresince de maddi ve manevi tazminat davası açılabilmektedir.

 

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim