Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Uyarlama Davası

Bu yazımızda özellikle ticari işletmelerin imzalamış oldukları sözleşmelerin mücbir sebeple iptali yahut sözleşmelerin yeni duruma göre uyarlanması incelenecektir.

Öncelikle Mücbir sebebi tanımlamak gerekirse de; ’’dışarıdan kaynaklanan ve öngörülemez olaylardan dolayı tarafların yüklendikleri borçların ifa edilmesinin mutlak surette imkansız olduğu ,objektif açıdan borç ve edimlerin yerine getirilmesinin ortadan kalktığı sebeplerdir’’ denilebilir.

Konuyu Borçlar Kanunu’nun 136. ve 138. Maddeleri açısından iki ana başlık altında değerlendirilmesini uygun görüyoruz.

1-)Şartlar mevcut olduğunda mücbir sebeple sözleşmenin feshi yoluna gidilebileceği genel olarak kabul edilmiştir.

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi açısından mücbir sebebe dayalı feshe örnek olarak, salgın sebebiyle yurt dışından ithal edilemeyen malın müşteriye tesliminin yapılamaması yahut ham madde tedarikinin imkansız olması sebebiyle üretimin yapılamamasından dolayı taahhütlerin yerine getirilememesi gösterilebilir.

Aynı şekilde ülkeler arası taşıma, turizm veya benzeri konuları içerir anlaşmaların ifa edilmesinin salgın hastalık vb. sebepler dolayısıyla imkansız hale gelmesi de tarafların mücbir sebebe dayalı olarak sözleşmeyi feshetmesine gerekçe gösterilebilecektir.

Öte yandan ülkemizde ki salgın sebebiyle idari kurumlar tarafından faaliyetleri durdurulan işletmelerin bu sebeple yükümlülük altına girdikleri sözleşmelerin mücbir sebeple feshedilebileceği de kuvvetle muhtemeldir.

Keza  genel sokağa çıkma yasağını da sözleşme fesihlerinde mücbir sebep olarak sayabiliriz.

Buna karşılık her ne kadar salgının insan sağlığını etkiliyor olmasına rağmen tarafların sözleşmenin gereğini zor şartlar altında da olsa yürütebilmeleri halinde mücbir sebebin tek başına varlığından söz edilmeyeceğini düşünüyoruz.

Diğer yandan şirket çalışanlarının ikamet ettiği yahut iş yerinin bulunduğu bölgenin karantinaya alınması gibi durumlarda da üretim yapamayacağı ve müşterilerine karşı taahhütlerini yerine getiremeyeceği için mücbir sebeple fesih hakkı söz konusu olabilir.

2-)Tüm bunların yanı sıra yukarıda BK.136.madde kapsamında değerlendirilebilecek hususlar dışında ,‘’aşırı ifa güçlüğü’’ olarak tanımlanan ve BK.138.maddesinde yer alan ”sözleşmenin yeniden uyarlanması”yoluna gitmek te bir diğer alternatif çözüm olarak görülebilir.

BK.138.maddesinde”Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır” denilmektedir.

Maddenin içeriğinden de anlaşılacağı üzere taraflarca imzalanan sözleşmenin ifasının aşırı güç hale gelmesi durumunda sözleşmenin yeniden uyarlanması söz konusu olabilir.

Yalnız hemen belirtmek gerekir ki madde içeriğinde de yer aldığı üzere uyarlama yalnızca dava yoluyla mahkemelerden talep edilebilir. Bu durumda da hızlı sonuç alınması mümkün olmadığından, şayet sözleşme gereğince yapılacak ödemeler var ise şerh düşülerek yapılması (BK.138.madde hükmünce) uygun olacaktır. Bu durum geriye dönük ödemelerin iadesi için ileride açılacak davalarda hak kaybının asgaride tutulmasını sağlayacaktır.

 

Sonuç olarak mücbir sebebin  her olaya göre değerlendirilmesi,sözleşmeleri etkileyip etkilemeyeceği,fesih yoluna gidilip gidilemeyeceği ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Bunun yanı sıra salgın hastalık,savaş hali vb. gerekçelerle genel sokağa çıkma yasağı veya çalışanların yahut iş yerinin olduğu bölgenin karantina altına alınması,idari kararlarla şirket faaliyetlerinin durdurulması,ham madde tedarikinin sağlanmaması,üretimin durması gibi durumlarda mücbir sebebin varlığından söz edilebilecektir.

Şayet sözleşmenin mücbir sebeple iptali mümkün değilse bu kez ”aşırı ifa güçlüğü’’ dolayısıyla mahkemeye başvurulabilecektir.Dava süreci devam ederken de sözleşme gereği yapılacak ödemelerin  BK. madde 138 gereğince şerh düşülerek yapılması ileride hak kayıplarının asgariye indirilmesi açısından önem arz etmektedir.

YHGK 2017/11-90 E. 2018/1259 K. 27.06.2018 tarihli kararı 

 

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim