5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. Maddesine göre meslek hastalığı “sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleri” olarak tanımlanmıştır. Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu;
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, hastalıklarına ait hekim raporu ve diğer tıbbi belgelerle beraber Kuruma müracaat edebilirler. Bu süre Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinde hastalık türlerine göre en az 2 gün en çok 25 yıl olarak belirlenmiştir.
Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.
Meslek hastalıkları; kimyasal maddelerle olan meslek hastalıkları, mesleki deri hastalıkları, pnömokonyozlar ve diğer meslek solunum sistemi hastalıkları, mesleki bulaşıcı hastalıklar ve fiziki etkenlerle olan meslek hastalıkları olmak üzere 5 ana gruptan toplanmıştır.
bu durumun öğrenildiği günden başlayarak 3 işgünü içinde, meslek hastalığı bildirgesi ile ilgili kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücu edilir.
İşveren meslek hastalığına tutulan sigortalıya sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmeti tutarını da derhal ödemekle yükümlüdür. İşveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık giderleri 5510 sayılı kanunun 65.maddesi hükümlerine göre Kurumca karşılanır.
Meslek hastalığı sigortasının sigortalıya sağladığı sadece parasal olmak üzere bazı haklar vardır;
Görüldüğü üzere sigortalının maddi kayıpları Kurum tarafından karşılanmaktadır. Bunlar haricinde işveren, sigortalının veya yakınlarının Kurum tarafından karşılanmayan zararlarını da gidermek zorundadır. Bu kapsamda sigortalı işveren ve sorumlulardan maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. Sigortalının meslek hastalığı sonucu ölümü halindeyse desteğinden yoksun kalanlar işveren aleyhine destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davası açabilir.
Meslek hastalığı işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse işveren Kurum’a karşı kaçınılmazlık ilkesi kapsamında sorumlu hale gelir. Bu durumda yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.
Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen meslek hastalığı halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir. Bu hüküm uyarınca meslek hastalığının meydana gelmesinde işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma mevzuatına aykırı bir hareketi olmasa bile yapılan giderler işverene ödettirilecektir!
Maddi tazminata yol açabilecek bedensel zarar, meslek hastalığı sonucu bir organın yaralanması, görme veya işitme duyularının azalması, meslek hastalığı sonucu ruhsal durumun bozulması gibi şekillerde ortaya çıkabilir. Meslek hastalığına yakalanan sigortalı, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün sarsılmasından doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıp zararlarını isteyebilir. Tazminatın amacı meslek hastalığı olmasaydı sigortalı hangi maddi durumda olacaksa o durumun oluşmasını sağlamaktır. SGK tarafından karşılanmayan ek zararlar bu şekilde giderilir. Sigortalının kusuru tazminatta indirim nedenidir. Zararın belirlenmesinde iş görebilme çağı ve muhtemel yaşam süresi en önemli unsurlardır.
Sigortalının uğradığı meslek hastalığı sonucu ölmesi halinde ondan desteklerini yitiren yakınları destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı destekten yoksun kalan yakının meslek hastalığı sonucu ölüm meydana gelmeseydi destekten ne kadar yardım görecek idiyse bu miktarın karşılanmasıdır. Ölen sigortalının muhtemel yaşam süresi içinde çalışarak sağlayabileceği kazancından ayrılmak üzere desteğinden yoksun kalanlara yapabileceği yardım tutarı, bu kişilere peşin olarak ve toptan ödenir. Destekten yoksun kalma tazminatında destek, geride kalanların geçimini sağlayacak şekilde fiilen ve düzenli olarak onlara yardım eden, ölüm gerçekleşmeseydi de gelecekte bu yardımı sağlayacağına ilişkin güçlü ihtimal bulunan kişidir.
Borçlar Kanunu’nun manevi tazminata ilişkin maddesi kapsamında meslek hastalığına tutulmuş sigortalının çektiği bedensel veya ruhsal acı, elem, keder giderilmeye çalışılmaktadır. Sigortalının kazanma gücünde bir kaybın olması gerekmez. Koşulları gerçekleşmesi halinde sigortalının yakınları da manevi tazminat talebinde bulunabilir. Tazminatın belirlenmesinde olayın oluş şekli, ortak kusur oranları, duyulan elem, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet göz önüne alınmaktadır. SGK tarafından manevi tazminat ödemesi yapılmaz, bu nedenle bu tazminat için işverene başvurulması gerekmektedir. Ayrıca zararın ortaya çıkmasına veya artmasına sigortalının eylemi neden olmuşsa işverenin sorumluluğu sınırlanmış olur.
Tüm bunların yanında işveren açısından, işçinin işyerindeki tehlikelere karşı korunamaması yüzünden ölmesi veya yaralanması ve bu eylemlerin işverenin kast veya taksirinden meydana gelmesi halinde Türk Ceza Kanunu kapsamında sorumluluğu doğacaktır.
Maddi ve manevi tüm haklarını alabilmeniz için bu hukuki süreçte bir avukattan yardım almanız çok önemlidir. Alanında uzman ekibimizden bilgi ve yardım almak için her zaman bizimle iletişime geçebilirsiniz.