Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Ceza muhakemesi hukukunda nihai hedef, şüphelinin cezalandırılması değil maddi gerçeğe ulaşmak ve adil bir şekilde yargılama yapılmasını sağlamaktır. Yargılama sonunda verilecek kararın uygulanmasını sağlamak için ise birtakım koruma tedbirlerine yer verilmektedir. Bu tedbirler temelde şüpheli ve sanığın hak ve özgürlüklerine müdahale niteliği taşımaktadır. Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası yoluyla bu müdahalenin yumuşatılması amaçlanmıştır..

Devletin cebri gücü ile daha haklarında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmayan kişiler hakkında uygulamaya konulan koruma tedbirlerinin, haksız olarak uygulandığının anlaşılması durumunda, devletin mağdur olan kişi ve kişilerin mağduriyetini gidermesi gerekir. Çünkü hukuk devleti olmanın en önemli gereklerinden biri devlet faaliyetleri çerçevesinde bireylere verilen zararların yine devlet tarafından tazmin edilmesidir. Dolayısıyla koruma tedbirleri;yakalama,gözaltına alma,tutuklama,zorla getirme,adli kontrol,el koyma,arama,iletişimin denetlenmesi,teknik izleme gibi işlemlerdir.Ceza davaları da kamu yararına açıldığından, bu davalardan doğan zararların devlet tarafından karşılanması, hukuk kuralını ihlal edenin devletin bir organı olmasının gereğidir.[1]

 

3-) DAVANIN TARAFLARI

 

3.1. Tazminat İsteminde Bulunan Davacı

 

Koruma tedbirleri sebebiyle tazminat talep etmenin önemli şartlarından biri başvurunun yetkili kişi tarafından yapılmış olmasıdır. Bu davada, CMK m. 141’de düzenlenen sebeplere bağlı olarak haklarında hukuka aykırı yakalama, tutuklama, arama ve elkoyma işlemleri uygulanan kimseler davacı sıfatına haizdir. Bununla birlikte, soruşturmanın veya kovuşturmanın tarafı olmayan ancak koruma tedbirlerine maruz kalan 3. Kişiler de davacı olabilmektedir. Örneğin arama ve elkoyma tedbirinde, üçüncü kişilere ait olup da delil niteliğini haiz olduğu için elkonulan eşyalar bakımından eşya sahibi üçüncü kişilerin de tazminat talep edebilmeleri mümkündür.[2] Mahiyetleri gereği tüzel kişiler el koymadan kaynaklanan zararları nedeniyle tazminat davası açabilirler.

 

3.2. Davalı

Tazminat davasının davalısı devleti temsilen Hazinedir. Hazineyi temsil yetkisi defterdarlık ve mal müdürlüklerindedir.

4-) GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

 

4.1. Görevli Mahkeme

 

CMK m. 142 “İstem, zarara uğrayanın oturduğu yer ağır ceza mahkemesinde ve eğer o yer ağır ceza mahkemesi tazminat konusu işlemle ilişkili ise ve aynı yerde başka bir ağır ceza dairesi yoksa, en yakın ağır ceza mahkemesinde karara bağlanır.” hükmünü amirdir. Bu maddeye göre koruma tedbirlerinin uygulanmasından doğan tazminat davalarında görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleridir. Bu tercihteki ana sebep tazminat talebine konu uyuşmazlığın ceza muhakemesi makamlarından sadır olmuş bir ceza muhakemesi işlemi olması ve ağır ceza mahkemelerinin işlemdeki hukuka aykırılığın tayin ve tespitinde daha isabetli sonuçlara ulaşabileceğine ilişkin kanıdır.[3] Buna karşın yargılamada takip edilecek usul öncelikle olarak özel hukuk yargılama usulüdür.

 

4.2. Yetkili Mahkeme

Koruma tedbirlerinden kaynaklanan tazminat davalarında yetkili mahkemeye ilişkin CMK özel bir düzenleme içermektedir. İlgili madde uyarınca yetkili mahkeme zarara uğrayanın bulunduğu yer ağır ceza mahkemesidir. Ancak davaya konu işlem o ağır ceza mahkemesinin kararından kaynaklanmışsa o halde yetkili mahkeme orada bulunan bir diğer ağır ceza mahkemesi olacaktır. Şayet o yerde sadece bir tane ağır ceza mahkemesi varsa o durumda en yakın yer ağır ceza mahkemesi yetkilidir.

Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası açan kişinin Türkiye’de ikametgâhının bulunmaması durumunda, CMK m. 13’ün, maddesinin de kıyasen uygulanması mümkündür. Buna göre, ilgilinin ülkemizde en son ikametinin olduğu yer yetkilidir. Söz konusu düzenleme ile mahkeme belirlenemiyorsa ilk usul işleminin uygulama yeri yetkilidir.[4]

 

5-) TAZMİNAT İSTENEBİLECEK HALLER

2.1. Kanunlarda Belirtilen Koşullar Dışında Yakalama, Tutuklama veya Tutukluluğun Devamına Karar Verme (CMK 141/1-a)

2.2. Kanuni Gözaltı Süresi İçinde Hakim Önüne Çıkarılmama

2.3.Kanunî Haklar Hatırlatılmadan veya Hatırlatılan Haklardan Yararlandırılma İsteği Yerine Getirilmeden Tutuklama

2.4.Makul Sürede Yargılama Mercii Huzuruna Çıkarılmama ve Bu Süre İçinde Hüküm Verilmemesi

2.5.Yakalandıktan veya Tutuklandıktan Sonra Kişi Hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığı veya Beraat Kararı Verilmesi

2.6.Gözaltı ve Tutuklulukta Geçen Sürelerin, Hükümlülük Sürelerinden Fazla Olması veya İşlenen Suç İçin Kanunda Öngörülen Cezanın Sadece Adli Para Cezası Olması

2.7.Yakalama veya Tutuklama Nedenleri ve Suçlamaların İlgililere, Yazıyla veya Bunun Hemen Olanaklı Bulunmadığı Hallerde Sözle Açıklanmaması

2.8.Yakalanmaları veya Tutuklanmaları Yakınlarına Bildirilmemesi

2.9.Arama Kararının Ölçüsüz Bir Şekilde Gerçekleştirilmesi

2.10. Eşya veya Diğer Malvarlığı Değerlerine Koşulları Oluşmadığı Halde Elkonulması veya Korunması İçin Gerekli Tedbirlerin Alınmaması ya da Eşya veya Diğer Malvarlığı Değerlerinin Amaç Dışı Kullanılması veya Zamanında Geri Verilmemesi

2.11. Yakalama veya Tutuklama İşlemine Karşı Kanunda Öngörülen Başvuru İmkânlarından Yararlandırılmama

2.12. Diğer Koruma Tedbirlerinin Uygulanması Nedeniyle Tazminat

[1] Erdener Yurtcan, Ceza Yargılaması Hukuku, y.y., İstanbul, 2007, s. 334.

[2] ÜNVER, Yener, HAKERİ, Hakan, Ceza Muhakemesi Hukuku Cilt 1, Ankara, Adalet Yay., 8. Baskı, 2013, s. 901.

 

[3] A.Mümin Kavalalı, M.Naci Ünver, Hukukumuzda Yasadışı Yakalanan ve Tutuklananlara Tazminat Verilmesi, İstanbul: Kazancı Matbaacılık, 1979, s. 11.

[4] HAKERi, Hakan, Türk ve Alman Hukuku’nda Koruma Tedbirlerinden Dolayı Tazminat, Ankara, Adalet Yay., Ankara, 2008, s. 878.

whatsappdestek iletişim iletişim