Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Kiralanan taşınmazın (mecur) kiracının ödemekle yükümlü olduğu kira bedellerini ödememesi sonucunda tahliye edilebilmesi usulü 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir. İİK.m.269 uyarınca kira alacaklısı (kiraye veren) kira alacağını tahsil amacıyla takip talebi düzenleyerek ilgili İcra Müdürlüğü’ne başvuracaktır. Eğer kira alacaklısı kira alacaklarının tahsilini istemekle birlikte kira borçlusunun (kiracı) kiralanan taşınmazın tahliyesi  ni de istiyorsa bu hususu da takip talebinde ayrıca göstermelidir. Belirtmek gerekir ki, takibin yapılacağı yetkili icra müdürlüğü, borçlunun yerleşim yerindeki icra müdürlüğüdür. Alacaklının yerleşim yerindeki icra müdürlüğünde de bu takip başlatılabilir. Takip talebine borçlunun tahliye edileceği hususu yazılmaz ise icra takibi yalnızca kira alacaklarını tahsil etme amacı güdecektir. Bu sebeple takip talebinin dikkatle hazırlanması gerekir. Takip talebinin ilgili İcra Müdürlüğü’ne sunulması sonrasında İcra Müdürlüğü, takip talebinde yer alan alacaklara ve tahliye istemine uygun şekilde ödeme emri düzenleyecektir. Ödeme emrinin takip talebine aykırı olması halinde Ödeme emrinin düzeltilmesi için şikayet yoluyla İcra Hukuk Mahkemesi’ne başvurulabilmektedir. Ödeme emri düzenlendikten sonra İcra Müdürlüğü’nce kira borçlusuna tebligat çıkarılarak borçlunun takipten haberdar olması sağlanır.

 

Ödeme emrini tebliğ alan borçlunun takibe karşı koymak için bazı imkanları bulunmaktadır. İcra takibinde borçlu olarak yer alan kişi; böyle bir borcu bulunmadığını, alacaklı kişi ile aralarında bir kira sözleşmesi bulunmadığını, kira sözleşmesinin altında yer alan imzanın kendisi tarafından atılmadığını İcra Müdürlüğü’ne vereceği “borca itiraz dilekçesi” ile öne sürebilecektir. Unutmamak gerekir ki borçlunun borca itiraz için ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süresi bulunmaktadır. Bunun dışında borçlu, ödeme emrinin tebliğinden sonra söz konusu borcu ödeyerek de takibi durdurabilir. Bu durumda borçlu tahliye edilemeyecektir. Ancak borcun ödenmesi için Türk Borçlar Kanunu belirli süreler öngörmüştür. Taşınır kiralarında öngörülen süre 7 gündür. Konut ve çatılı iş yerlerinde ödeme süresi 30 gündür. Ürün ve hasılat kiralarında öngörülen ödeme süresi 60 gündür. Anılan sürelerde borç ödenerek takip muamelelerinin başlatılmasını önlemek mümkündür. Aksi halde alacaklı takibin kesinleştirilmesini talep edecek, haciz, satış ve tahliyeye ilişkin işlemlere başlayabilecektir.

 

Kira alacağının tahsili ve tahliye istemli takibe itiraz yoluyla karşı koyan borçlunun öne sürdüğü itirazlar, alacaklı tarafından kabul edilmemekte ise alacaklı, elindeki belgelerin niteliğine göre İtirazın Kaldırılması veya İtirazın İptali davalarından birini açarak itirazı bertaraf etmeye çalışacaktır. Kira sözleşmesi, noterlikçe düzenleme veya onaylama şeklinde yapılmış ise İtirazın Kaldırılması davası İcra Hukuk Mahkemesi’nde açılacaktır. İtirazın Kaldırılması davası açılması için alacaklının, itirazın kendisine tebliğinden itibaren 6 aylık bir süresi vardır. 6 aylık sürenin dolması halinde İtirazın Kaldırılması yoluna başvurulamaz. Kira sözleşmesi, noterlikçe düzenleme veya onaylama şeklinde yapılmamış ise alacaklı yalnızca İtirazın İptali yoluna başvurabilir. Takibe itirazın imzaya itiraz veya kira sözleşmesinin varlığına ilişkin itirazlardan olması halinde, noterlikçe düzenleme veya onaylama şeklinde yapılmamış kira sözleşmesinden doğan takiplerde yalnızca İtirazın İptali yoluna başvurulabilir. İtirazın iptali yargılaması Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde yapılacaktır. Alacaklının bu yola başvurması için itirazın kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde davayı açması gerekir. Yargılama süreci sonunda haksız olarak takibe itiraz eden borçlu %20’den az olmamak kaydıyla İcra İnkar Tazminatı’na mahkum edilir. Eğer borçlunun itirazları haklı ise alacaklı %20’den az olmamak kaydıyla İcra İnkar Tazminatı’na mahkum edilir. Unutmamak gerekir ki, İtirazın İptali ve İtirazın Kaldırılması yargılaması sırasında tahliye de talep edilebilmektedir. Ayrıca haksız şekilde imzaya itiraz eden borçlu %10 para cezasına çarptırılır. İmzanın sahte olduğu anlaşılması halinde alacaklı da %10 para cezasına çarptırılacaktır.

 

İtiraz edilmemişse veya itiraz bertaraf edilmişse takip kesinleşecek ve icra takip muameleleri devam edecektir. Takibin kesinleşmesi ile birlikte borçluya ait malvarlığı değerleri üzerine haciz tatbik edilerek, gerekli görülmesi halinde hacizli mallar satılarak alacağın tahsil edilmesi yoluna gidilecektir. Ayrıca itirazın iptali veya kaldırılması aşamasında tahliye kararı alınmışsa tahliye işlemlerine başlanır. İtiraz edilmediği durumlarda tahliye için İcra Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak tahliye kararı talep edilir. Tahliye kararı alınması sonrasında tahliye işlemleri başlayacaktır.

 

Kira sözleşmeleri noterlikçe düzenleme veya onaylama şeklinde yapılabileceği gibi, adi yazılı şekilde veyahut sözlü şekilde de yapılmış olabilir. 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu, kira sözleşmesinin yukarıda sayılı üç halde de geçerli olarak takibe koyulabileceğini belirtmiştir. Ancak ispat kolaylığı açısından yapılabiliyorsa noterlikçe düzenleme veya onaylama şeklinde yapılmasında fayda vardır.

İlgili makalemizde kirala alacağının tahsili ve kiralanan taşınmazın tahliyesi konusu üzerinde durduk. Daha detaylı bilgi edinmek için profesyonel ekimizle iletişime geçebilirsiniz.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim