Hafta İçi : 09:00-18:00
·

İstirdat Davası

 

İCRA VE İFLAS KANUNU MADDE 72

“…Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.

Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.

Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur…”

 

İstirdat Davası, bir icra takibinde, takip borçlusunun maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını iddia ettiği bir borcu, cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalması durumunda başvurabileceği bir hukuki çaredir. Borçlu olmadığı bir borcu ödemek zorunda kalan borçlu, genel mahkemelerde istirdat davası açabilecektir.

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/8181 E.  2021/6683 K.

“…Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davacı tarafından açılan davanın, İİK 72. maddesine göre icra takibinden dolayı borçlu bulunulmadığı ve istirdat isteğine ilişkin bir dava olmayıp borçlu bulunulmadığı halde haksız yere ödenen paranın istirdatı davası olduğu, buna göre davacının dava açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyetinin bulunduğu…”

 

*** Borçlu menfi tespit davası açıp da dava devam ederken cebri icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kalmışsa, açılan menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşecektir.

 

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6045 E. 2021/6435 K.

“…Davacı vekili, davalının malen kaydı bulunan bonoya dayalı olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını ancak bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, davaya konu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, akabinde takip dosyasına 9.000.-TL ödenerek borcun tamamının ödendiğini, davaya istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini bildirerek, 9.000.-TL’nin davalıdan istirdadına karar verilmesini istemiştir…”

 

 

İSTİRDAT DAVASI NE KADAR SÜRE İÇİNDE AÇILMALIDIR?

Takip borçlusu istirdat davasını, ödemeden itibaren 1 yıl içerisinde açmalıdır.

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ESAS: 2013/397 KARAR: 2014/15

“…Davalının davacı hakkında yaptığı icra takibi üzerine, davacının icra tehdidi altında takip borcunu dosyaya ödediği delillerden anlaşılmış olup; davacı, ödediği paranın istirdadı için bu davayı açmıştır. Mahkemece, İİK.nun 72/7 maddesindeki bir yıllık sürede bu davanın açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayanarak; davalının, davacı hakkında yaptığı icra takibinin haklı olup olmadığı konusunda yargılama yapılarak, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece takip hukuku açısından hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile dairemizin onama kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir…”

 

İSTİRDAT DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR?

 

1-) Borç olmayan bir paranın ödenmiş olması.

Borçlu, maddi hukuk anlamında borçlu olmadığı bir parayı, cebri icra tehdidi altında ödemiş olmalıdır.

 

2-) Cebri icra tehdidi altında ödenmesi.

Borç, icra takibi sırasında borçlu tarafından ödenebileceği gibi malların satılıp paraya çevrilmesi yoluyla da ödenir. Ancak bu ödemelerin icra takibi sırasında yapılmış olması gerekir. İcra takibi kesinleşmeden (cebri icra tehdidi söz konusu olmadığı için) yapılan ödeme, cebri icra tehdidi altında yapılmış sayılmaz.

 

3-) Davanın 1 yıl içinde açılmış olması.

İstirdat davasının açılabilmesi 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Bu 1 yıllık hak düşürücü süre, takip konusu paranın icra dairesinin banka hesabına tamamen ödenmesiyle başlar. Hak düşürücü süre olması dolayısıyla mahkeme bu süreyi re’sen dikkate alır.

 

İSTİRDAT DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME

İstirdat davasında görevli mahkeme, genel mahkemelerdir. Bu dava, genel hükümler kapsamınca incelenecektir. İspat bakımından yine genel ispat kuralları geçerlidir. Davacı borçlu söz konusu dava sürecinde, takipte borçlu olmadığı bir parayı, cebri icra tehdidi altında ödediğini ispatlamalıdır.

 

*** İstirdat davasında, sebepsiz zenginleşme davasından farklı olarak borçlu kendisini borçlu sanarak ödediğini ispat etmesi koşulu aranmamaktadır. Burada borçlu cebri icra tehdidi altında ödemektedir. Ayrıca kendisini borçlu sanarak ödediğinin ispatlaması gerekmez.

 

İSTİRDAT DAVASININ SONUÇLARI

İstirdat davası sonucunda mahkeme borçlu lehine karar verirse alacaklı, borçlunun ödediği parayı harç ve giderleriyle birlikte geri verecektir. Ayrıca alacaklı istirdat davasının harç ve giderlerinin ödenmesine de mahkûm edilir.

-İstirdat davası sonucunda mahkeme alacaklı lehine karar verirse ve borçlu haksız çıkarsa, davanın yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilecektir.

-İstirdat davası sonucu verilen karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder.

-Bu dava sonucunda haksız çıkan tarafa tazminat ödettirilmez. Haksız çıkan taraf sadece dava harç ve masraflarını ödemeye mahkûm edilir.

-Açılan menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüşse (dava devam ederken borcun ödenmesiyle kendiliğinden istirdat davasına dönüşüyordu.) ve mahkeme borçlu lehine bir karar vermişse, borçlu lehine %20’den az olmamak üzere bir tazminata hükmedilir. Alacaklı lehine bir karar verilirse, takip durmadığından alacaklı bir zarara uğramayacaktır. Bu nedenle alacaklı lehine bir tazminata hükmedilmez.

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim