İş güvencesi sisteminin işçiye sağladığı koruma ile ilgili makalemize buradan ulaşabilirsiniz. Bu korumaların uygulanacağı iş yerlerini ise bu yazımızda ele alacağız.
İş güvencesi sistemini uygulanabilmesi için;
İş Kanunu md.18’e göre bir işçinin iş güvencesi kapsamına girmesi için mevcut iş yerinde en az 30 sigortalı çalışan personel olması gerekmektedir. İşverenin aynı işkolunda birden fazla iş yerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. Örneğin ilaç sektöründe faaliyet gösteren A firmasının 4 farklı şubesi vardır ve her şubede 10’ar çalışanı mevcuttur. A firmasının aynı iş kolunda çalışan işçi sayısı 40 olduğundan başlıkta yer alan “Otuz ve Üzeri Çalışan ” koşulunu taşıyacaktır. Böylelikle işyerlerinin bölünerek iş güvencesi kapsamından çıkması mümkün değildir.
İşçinin iş güvencesi sisteminden yararlanabilmesi için işveren yanında en az altı aylık kıdeminin olması gerekmektedir. İşçinin altı aylık kıdemi aynı işverenin bir veya değişik işyerinde geçen süreler birleştirilerek hesap edilir.
Diğer tüm koşullar sağlansa bile işçi eğer belirsiz süreli sözleşme ile çalışmıyorsa iş güvencesi sisteminden yararlanamaz. Belirli süreli iş sözleşmesi, belirli süreli işlerde veya belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmeleridir. Belirli süreli iş sözleşmesi esaslı bir neden olmadıkça birden fazla üst üste yani zincirleme yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.
Böylece kanun belirsiz süreli iş sözleşmesi yapılmaksızın belirli süreli sözleşmenin tekrarlanması halinde dahi işçinin iş güvencesinden faydalanmasını sağlamaktadır.
İş güvencesi sisteminden faydalanmak isteyen işçi , işletmenin bütünü sevk ve idare eden işveren vekili veya yardımcısı ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili olmamalıdır.
İş Güvencesi Sisteminin Sağladığı Korumalar
İş güvencesi hükümleri işçinin işini güvence altına almak ve işverene karşı korumak maksadıyla iş sözleşmesinin feshedilmesine bazı sınırlamalar getirilmiştir;
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İş sözleşmeleri;
Feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile arttırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
İşveren bu bildirim şartına uymazsa ihbar tazminatı ödemek durumunda kalır ve bildirim sürelerine karşılık gelen tutarlarda tazminat öder.
İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yazmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.
Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verime ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak işverenin 25. Maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.
Kanunda da belirtildiği gibi fesih bildirimi yazılı olmalı, sebebi açık ve kesin olmalı ve işçinin savunması alınmalıdır.
İş güvencesi Sisteminde Geçerli Nedenler
İş güvencesi sistemine tabii iş yerlerinde belirsiz süreli çalışan ve altı aylık kıdeme sahip olan işçinin iş sözleşmesi ancak geçerli nedenlerle feshedilebilir. Bu geçerli nedenlerin neler olabileceğinin belirlenmesi işçinin doğabilecek tazminat hakları açısından önem arz etmektedir.
İşçiden Kaynaklanan Geçerli sebepler( kusur aranmayan haller)
İşçinin davranışından kaynaklanan Sebepler ( işçinin kusuru olan haller)
İşyeri ve işin gereklerinden kaynaklanan sebepler
Yukarıda sayılan bu haller örnekleme yoluyla sayılmıştır. Bunlar ve bunlara benzer nedenlerle işveren iş sözleşmesini geçerli nedenlere dayanarak feshedebilir.