Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Maaş haczi; hakkında icra takibi başlatılmış ve kesinleşmiş olan bir kişinin, kamu veya özel sektör fark etmeksizin çalıştığı takdirde, düzenli olarak çalışma karşılığı işyerinden almış olduğu ücretin belirli bir kısmına icra kanalı ile el konulmasıdır. Bu icrai işlemin temeli 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 83.maddesine dayanmaktadır.

İcra İflas Kanunu 83.madde:

(Değişik: 3/7/1940 – 3890/1 md.)Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.

(Değişik: 12/4/1968 – 1045/1 md.) Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.

Açılan icra takibi kesinleştikten sonra alacaklı vekilinin talebiyle UYAP sistemi üzerinden SGK sorgulaması yapılarak kişinin çalışıp çalışmadığı tespit edilir. Kişinin çalışıyor olması durumunda yine alacaklı vekilinin talebi ile işyerine icra müdürlüğü tarafından İcra İflas Kanunu’nun 355. ve devamı maddeleri uyarınca gönderilecek bir tebligat ile işçinin maaşına haciz konulması işvereninden istenir. Borç ilişkisinin tarafı olmayan işveren haciz yazısını almasından itibaren bir hafta içerisinde işçinin maaşına haciz koymak ve kesinti yapılan bedeli icra dairesine ödemekle yükümlüdür. Burada dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan birisi, kişinin rızası olmadan maaşının ¼ ünden fazlası kesilemeyecektir. İşveren maaş kesintisini yapmaz ise alacaklının talebi doğrultusunda bu bedel işverenden haciz yoluyla alınabilecektir.

Genel kural bu şekilde olmakla birlikte kanunda bazı istisnalar getirilmiştir. İlk olarak, aylık ödenmesi gereken nafaka alacağının tahsili söz konusu ise  ¼ sınır kaldırılmıştır. İşçinin ödemekle mükellef olduğu aylık nafaka borcunun tamamı, ¼ sınırına takılmaksızın ücret üzerinden işverence kesilip icra dairesine yatırılacaktır. Eğer maaş hesaba yatıyor ise bu hesabın maaş hesabı olduğunun bankaya bildirilmiş olması önemlidir. Aksi takdirde banka kendisine gönderilen 89/1 1.Haciz ihbarnamesi veya Haciz Müzekkeresi doğrultusunda banka hesabında olan paranın tamamı üzerine haciz koymaktadır. Maaşların ferileri olarak ödenen “Prim” ve “Fazla Mesai Ücretleri”nin tamamı haczedilebilir. Ayrıca çalışanların işyerinden almış oldukları “kıdem tazminatı”, “ihbar tazminatı”, “emekli ikramiyesi” de tamamı haczedilebilecek mallardandır. Getirilen istisnalardan ikincisi ise emekli maaşlarına yöneliktir. Eski kanun döneminde böyle bir düzenleme olmadığı için doktrinde farklı görüşler olmasına rağmen, yapılan değişikliklerle beraber emekli maaşları haczi kabil olmayan mallar arasında sayılarak haczedilemez duruma gelmiştir.

İş güvencesi kapsamında, işçilerin hangi sebeplerle  ve hangi maddeye dayanarak iş akdinin feshedileceği belirtilmiştir. Sadece işçinin maaşına haciz gelmesi iş akdi feshedilemez, eğer bu sebeple işveren iş akdini feshederse “işçinin feshe bağlı olan kıdem ve ihbar tazminatı ve varsa yıllık izin ücreti alacağını” ödemek zorundadır. Yargıtay kararlarına göre de maaş haczi hali birden fazla  kez olması halinde muhasebe ve hukuk servisinde ek iş gücü ve külfet doğurması durumunda işveren, işçinin iş akdini feshedebilir. Fakat bu durumda da işveren işçiye “ya maaş haczi sorununu ortadan kaldır ya da iş akdini feshedeceğim” şeklinde bir yazılı uyarı yapması gerekmektedir. İşçi,  maaşına haciz gelmesi nedeniyle iş akdi feshedilirse diğer şartların da varlığı halinde işverene açacağı işe iade davası yine bu kriterlere göre değerlendirilecektir. Bu konularla ilgili olarak hukuki destek ve görüş almak için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

 

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim