Hafta İçi : 09:00-18:00
·

İstihkak Davası

 

İCRA VE İFLAS KANUNU MADDE 96

Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.

İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükûtları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.

Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs, ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.

 

Üçüncü şahsın istihkak iddiası

İİK Madde 97:

 

İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memuru dosyayı hemen icra mahkemesine verir. İcra mahkemesi, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek murafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar verir.

 İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle kötüye kullanıldığını kabul etmek için ciddi sebepler bulunduğu takdirde icra mahkemesi takibin taliki talebini reddeder.

Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36’ncı maddede gösterilen teminat alınır.

Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine göre takdir olunur.

Takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararı kesindir.

Üçüncü şahıs, icra mahkemesi kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı iddiasından vazgeçmiş sayılır.

 Kiralanan taşınmaz veya gemilerdeki hapis hakkına tabi eşya ile ilgili istihkak davaları Borçlar Kanunu’nun 268 inci maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı hükümlere uygun olmadıkça talik emri verilemez.

Dava esnasında 106’ncı maddedeki müddetler cereyan etmez.

Yukardaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkanı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. Bu halde davacının talebi üzerine icra hakimi takibin talik edilip edilmemesi hakkında yukardaki hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar diğer taraf dinlenmeksizin de verilebilir.

İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilmiş bulunursa icra hakimi işbu bedelin yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına göre teminatsız derhal alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir.

İstihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılır.

Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra memuruna dermeyan edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir değildir. Üçüncü şahsın bu iddiasını ispat etmesi lazımdır. Ancak üçüncü şahsın mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhine delil teşkil eder ve ileride bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz.

İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.

Davanın reddi hakkındaki karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran istihkak davacısı icra dairesinden 36’ncı maddeye göre mühlet isteyebilir.

İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti tahakkuk ederse haczolunan malın değerinin yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolunur.

Koca aleyhine yapılmış bir hacizde karı şahsi malları üzerindeki haklarını Medeni Kanun’un 160 ıncı maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir.

İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu kanunun 11 inci babı hükümlerine dayanarak ve muvakkat veya kati aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil davada tarafların gösterecekleri bütün delilleri hakim serbestçe takdir eder.

 

İstihkak davalarında mülkiyet karinesi

İİK Madde 97/a:

 

Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Bu hâlde üçüncü şahıs yedi eminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. Ancak 97 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca takibin devamına karar verilmesi hâlinde mal muhafaza altına alınabilir. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer.

İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir.

 

İcra takibinin amacı, borçlunun haczi kabil mallarının, hak ve alacaklarının, borca yetecek miktarının haczedilip paraya çevrildikten sonra alacaklının alacağının ödenmesidir.

İcra dairesi gerçekleştirdiği haciz sırasında borçluya ait malları haczeder. Ancak bazı durumlarda üçüncü kişiye ait mallar da borçluya ait olduğu kabul edilerek haczedilebilmektedir. Bu durumda borçlu veya üçüncü kişi, haczedilen bu mal üzerinde hak sahibi olduğunu iddia eder. Bu istihkak iddiası, icra memurunca haciz tutanağına geçirilir. Yine bu durumda bu mallar çekişmeli mal olmaları sebebiyle hacizde tertip (sıra) ilkesi gereğince en son sırada haczedilecektir.

 

İSTİHKAK DAVASININ ÖZELLİKLERİ

  • İcra Mahkemesinde görülür.

 

  • İcra Mahkemesi, istihkak davasını genel hükümler çerçevesinde inceler.

 

  • Basit yargılama usulü uygulanır.

 

  • İstihkak davasının incelenmesi mutlaka duruşmalı olarak yapılır.

 

  • İcra Mahkemesi bu davayı diğer dava ve işlerden daha önce ve ivedilikle inceler.

 

  • Daha süresince gösterilecek bütün deliller, hakim tarafından serbestçe takdir olunur.

 

  • İstihkak davası sonucunda verilen kararlar kesin hüküm teşkil eder.

 

  • İstihkak davası süresince tanık dinlenebilir, yemin deliline başvurulabilir, bilirkişi raporlarına başvurulabilir.

 

  • İstihkak davası sonucu verilen kararlar maddi hukuk anlamında kesin hüküm etkisine haiz olduğundan, kararlara karşı yargılanmanın yenilenmesi talep edilebilir.

 

  • İstihkak davası süresince satış isteme süreleri işlemez.

 

  • Hacizde istihkak davasının konusunu, mülkiyet hakkı, rehin hakkı, ayni haklar ve tapuya şerh verilebilen haklar oluşturabilir. (İflasta istihkak davasının konusunu yalnızca mülkiyet hakkı oluşturabilir.)

 

***İstihkak davasının sürdürülmesi açısından malın kimin elinde bulunduğu önemli bir meseledir.

 

MALIN BORÇLUNUN VEYA BORÇLU İLE BİRLİKTE ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ELİNDE OLMASI HALİNDE AÇILACAK İSTİHKAK DAVASI

 

İcra dairesi, haczi yaptığı sırada borçlu veya üçüncü kişi, haczedilen bir malın üçüncü kişiye ait olduğunu veya üzerinde rehin bulunduğunu iddia edebilir. Bu durumda icra memuru, borçlu veya üçüncü kişinin bu iddiasını haciz tutanağına geçirir.

Söz konusu malın haczedildiğini öğrenen borçlu veya üçüncü kişi, öğrenmeden itibaren 7 gün içerisinde icra dairesine istihkak iddiasında bulunur. Aksi durumda üçüncü kişi veya borçlu takibin ileriki aşamalarında bir daha bu iddiasını yineleyemez. Mal borçlunun sayılır ve takibe devam edilir.

7 gün içerisinde istihkak iddiasında bulunulması durumunda bu iddia, takibin taraflarına bildirilir. İstihkak iddiasına bir itirazları varsa bu itirazlarını 3 gün içerisinde bildirebilecekleri ihtarı yapılır. Aksi durumda üçüncü kişinin iddiasını kabul etmiş sayılırlar ve mal üzerindeki haciz kaldırılarak mal üçüncü kişiye verilir.

Alacaklı veya borçlu üçüncü kişinin istihkak iddiasına 3 gün içerisinde itiraz ederlerse icra dairesi dosyayı İcra Mahkemesi’ne gönderir. İcra mahkemesi öndelikle takibin devamı veya ertelenmesi yönünde karar verir.

-Takibin durdurulması yönünde karar verirse mal satılmaz ve bunun karşılığında üçüncü kişiden bir teminat alınır.

-Takibin devamı yönünde bir karar verilirse mal satılır ve istihkak davasına malın satış bedeli üzerinden devam edilir.

***Üçüncü kişi, İcra Mahkemesinin takibin durdurulması veya devamı yönündeki kararının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde aynı İcra Mahkemesine İstihkak Davasını açabilir. Bu davanın sonunda verilecek karara göre mal üçüncü kişiye ait sayılır ve iade edilir. Ya da mal borçlunun sayılır ve satış bedeli ile takip konusu borca mahsuben alacaklıya ödeme yapılır.

 

Mahkeme davayı kabul ederse, istihkak davasına itiraz eden borçlu veya alacaklının kötü niyetli olduğu tespit edilirse bunlar aleyhine haczedilen malın değerinin %15’inden az olmamak üzere tazminata hükmedilir.

Mahkeme davayı reddederse, mallar üzerindeki haciz kesinleşir. Mal satılır ve bedelinden borca mahsuben alacaklıya ödeme yapılır. Davacı üçüncü kişi aleyhine haczedilen malın %20’sinden az olmamak üzere bir tazminata hükmedilir.

 

MALIN ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN ELİNDE BULUNMASI DURUMUNDA AÇILACAK İSTİHKAK DAVASI

 

Alacağına kavuşmak isteyen alacaklı, malın borçluya ait olduğunu  iddia ederek, borçlunun elinde olmasa bile, üçüncü kişilerde bulunan bu malı haczettirebilir.

***Haczedilen mal üzerinde mülkiyet ya da bir başka aynı hak iddia eden üçüncü kişi yediemin olmayı kabul etmesi durumunda bu mallar muhafaza altına alınmaz ve üçüncü kişinin elinde bırakılır.

İcra dairesi, üçüncü kişinin bu iddiası durumunda istihkak davası açması için alacaklıya 7 günlük bir süre verir.

Alacaklının, icra müdürünün kendisine süre verilmesini beklemeksizin icra mahkemesinde üçüncü kişiye karşı istihkak davası açması da mümkündür.

Alacaklı 7 gün içerisinde İcra Mahkemesinde üçüncü kişiye karşı istihkak davası açarsa, mahkeme bu davayı basit yargılama usulüne göre inceleyip karara bağlar.

Davacı alacaklı, davalı da malı elinde bulunduran üçüncü kişidir.

***Borçlu bu davaya kural olarak taraf değildir.

Alacaklı açtığı istihkak davasını kaybederse, mal üzerindeki haciz kalkar. Dava alacaklı lehine sonuçlanırsa, mal üçüncü kişiden alınır ve alacaklının talebi ile satılarak bedelinden alacaklının alacağı ödenir.

 

 

Yargıtay karaları:

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2021/6703 K. 2021/9618 T. 3.11.2021

“…Hemen belirtmek gerekir ki, İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir…”

 

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2021/4719 K. 2021/9464 T. 1.11.2021

“…İİK’ nun 97/1. maddesi uyarınca istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse icra müdürü takibin devamına veya talikine karar verilmek üzere dosyayı icra mahkemesine verir. İcra mahkemesinin takibin devamına ilişkin kararı İİK’nun 97/5.maddesi uyarınca temyiz edilemez. Takibin devamına karar verilmesi halinde mahcuz satılarak paraya çevrilir ve bu bedel alacaklıya ödenir. İİK’nun 97/10. maddesine göre ise istihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya çevrilirse icra hakimi bu paranın yargılama neticesine kadar ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına göre teminatsız olarak derhal alacaklıya verilmesine ayrıca karar verir. Açıklanan bu kurallar uyarınca; icra mahkemesinin takibin devamına ilişkin kararı üzerine, istihkak davasına bakan icra mahkemesince bir tedbir kararı verilmediği sürece haczedilen ve dosyaya giren paranın alacaklıya ödenmesine bir engel yoktur….”

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2021/7490 K. 2021/8845 T. 13.10.2021

“…Taraflar arasında, dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında, mahcuzların ihale ile satılması halinde, istihkak davası İİK’nun 97/10. maddesi uyarınca satış bedeline dönüşür. Hacizli malın dava dışı bir kişiye satılması veya alacaklıya alacağa mahsuben satılması sonuca etkili değildir.

Somut olayda, dava konusu mahcuzların, dava açıldıktan sonra alacağa mahsuben alacaklı tarafından ihale ile alındığı beyan edilmiş olup bu durumda dava konusuz kalmayıp bedele dönüşür. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş, davanın bedele dönüştüğü göz önüne alınarak, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde dava konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir…”

 

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim