Hafta İçi : 09:00-18:00
·

GREV VE LOKAVT

İşveren sendikası veya işveren ile işçi sendikası arasında çıkan uyuşmazlıklar (toplu iş uyuşmazlıkları) için öngörülen arabuluculuk veya tahkim gibi barışçıl çözüm yollarının kullanılmasından sonra taraflar arasında hala bir anlaşma sağlanamazsa grev ve lokavt yoluna başvurulabilir.

Anayasa’nın Sosyal ve Ekonomik Haklar başlığı altında yer alan Madde 54’te grev ve lokavta ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. İlgili maddeye göre: ‘Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Bu hakkın kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam ve istisnaları kanunla düzenlenir.’

Anayasa Madde 54’ten de anlaşılabileceği üzere grev bir hak olarak düzenlenmişken, lokavt bir hak olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenle de hukukumuzda lokavt bir saldırı değil aksine savunma amacı taşımaktadır.

Aynı zamanda Anayasa Madde 54 kapsamında grev yalnızca işçilere tanınmış bir haktır. Bunun anlamı ise kamu görevlilerinin ve memurların bu hakka sahip olmadıklarıdır.

GREV

Genel olarak grevin tanımı; işçilerin toplu bir karara dayalı olarak topluca işi bırakmalarıdır. Grevin sağladığı haklara baktığımızda ise toplu bir karar neticesinde alındığı için kolektif olduğu söylenebilir. Aynı zamanda işçilere yani bu hakkı kullanacak kişilere bir güvence sağladığı için kişisel hak da sayılabilir.

STSK madde 58/1’e göre ise grev şu şekilde tanımlanmıştır: ‘İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denir.’

GREVİN GREV OLARAK NİTELENDİRİLEMESİ İÇİN SAYISAL BİR ÇOĞUNLUĞA İHTİYAÇ VAR MIDIR? 

STSK madde 58/1’de ki tanıma göre grevin grev olarak nitelendirilebilmesi için işyerinde faaliyetin durdurulması koşulu aranmaktadır. Bu nedenle öğretideki bir görüşe göre eğer bir işyerinde iki veya daha az işçi çalışsa ve bu işçi veya işçilerin çalışmalarını durdurması işyerinde de faaliyeti durduracak kapsamdaysa grev sayılır. Yani grev için sayıca bir şart aranmamaktadır. Diğer bir görüş ise ‘topluca’ şartı tek bir işçiyle yerine getirilemeyeceğinden ve kanun maddesinde ‘işçiler’ şeklinde çoğul bir ifade kullanıldığından tek biri işçinin işi bırakması grev olarak nitelendirilemez demektedir.

Kanuni Grev

Yukarıda belirtilen unsurların yanında grevin, grev olarak nitelendirilebilmesi için en önemli şart o grevin kanuni grev olmasıdır.

Kanuni grev STSK 58/2’de şöyle tanımlanmaktadır: ‘Kanuni grev, toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla, bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan grevdir.’

Kanuni Grevin Unsurları

1)Amaç unsuru

2)Kanuna uygunluk unsuru

Amaç Unsuru

Yukarıda da belirtildiği gibi grevin amacı işyerinde faaliyeti tamamen veya kısmen durdurmaktır. Bunun yanında işçilerin grevi yapmalarının amacı kendi haklarını isteme mücadelesi altında değerlendirilmelidir. Eğer ortada herhangi bir durum söz konusu değilse, grev yapılmasını gerektiren hak kayıpları mevcut değilse yapılan grev kanuni grev olmaktan çıkar.

Kanuna Uygunluk Unsuru

Kanuna uygunluk unsurunu yerine getirebilmek için de aranan şart, grev kararının toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamamasından kaynaklı alınması gerekliliğidir.

Toplu iş sözleşmesine girmeyen işyerlerinde grev kararı alınamaz.

Yetkili sendikanın da grev kararını STSK Madde 60’a göre arabuluculuk uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren 60 gün içinde alması gerekir. Bu süreye uyulmazsa doğacak sonuç sendikanın yetkisinin düşmesidir.

Bu unsurun bir diğer şartı ise süredir. Grev kararı 60 günlük süre içinde ve 6 iş günü önceden karşı tarafa bildirilecek şekilde uygulamaya konulabilir. Sürelere uyulmazsa toplu iş sözleşmesi yapma hakkı düşer.

Bildirilen tarihte başlamayan grev hakkı veya lokavt da düşer.

Lokavt

STSK madde 59’a göre; İşyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasına denir.

Kanuni Lokavt

Kanuni lokavt STSK madde 59/2’de; ‘Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikası tarafından grev kararı alınması halinde bu kanun hükümlerine uygun olarak yapılan lokavt.’ şeklinde tanımlanmıştır.

Kanuni lokavt kanuna uygun bir grev kararının alınmasıyla mümkün hale gelir.

Aynı zamanda lokavt kararının işveren veya işverenin bağlı olduğu sendikaca alınması gereklidir.

İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren 60 gün içinde lokavt kararı alabilmektedir. Uygulamaya koyabilmesi için de 6 iş günü içerisinde karşı tarafa bildirilmesi gerekmektedir.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim