Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Gemi kira sözleşmesi , kiraya verenin belirli bir süre için geminin kullanılmasını, kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmayı üstlendiği bir sözleşmedir. Kiraya verenin, gemi ile birlikte gemi adamlarını da kiracının emrine vermeyi üstlenmesi, sözleşmenin niteliğini değiştirmez. Sözleşme, gemi kira sözleşmesi olarak kalmaya devam eder.

 

UNSULARI NELERDİR?

 

  1. Geminin kullanımının geçici olarak devri taahhüdü.

 

Sözleşmenin asli unsurunu geminin kullanımının geçici olarak devri taahhüdü oluşturmaktadır. Bu taahhüdün verilmesiyle sözleşme kurulmuş olacaktır. Gemi kira sözleşmesinin amacı geminin belirli bir süreliğine kiracıya tesis edilmesidir.

Gemi, Türk Ticaret Kanunu’nda “Tahsis edildiği amaç, suda hareket etmesini gerektiren, yüzme özelliği bulunan ve pek küçük olmayan her araç, kendiliğinden hareket etmesi imkânı bulunmasa da, bu Kanun bakımından ‘gemi’ sayılır’ denilerek geminin tanımı yapılmıştır

 

  1. Kullanımın geçici olarak devri.

 

Zilyetliğin Devri.

Zilyetlik, eşya üzerindeki fiili hakimiyeti tanımlamaktadır. Gemi kira sözleşmesi tesis edilerek geminin kullanımının kiracıya bırakılabilmesi için geminin zilyetliğinin kiracıya devredilmesi gerekmektedir. Zira geminin gemi kira sözleşmesi uyarınca kiracı tarafından kullanılabilmesi, geminin zilyetliğinin devrine bağlıdır. Kiracı burada doğrudan veya dolaylı (gemiyi kaptan aracılığıyla kullanma) şeklinde zilyet olabilir.

Geminin zilyetliğini elde eden kiracı artık TTK’ya göre donatan sayılmaktadır.

TTK MADDE 1061

(1) Donatan, gemisini menfaat sağlamak amacıyla suda kullanan gemi malikine denir.

(2) Kendisinin olmayan bir gemiyi menfaat sağlamak amacıyla suda kendi adına bizzat veya kaptan aracılığıyla kullanan kişi, üçüncü kişilerle olan ilişkilerinde donatan sayılır. Malik, geminin işletilmesinden dolayı gemi alacaklısı sıfatıyla bir istemde bulunan kişiyi, bu işletilme malike karşı haksız ve alacaklı da kötüniyet sahibi olmadıkça, hakkını istemekten engelleyemez.

 

***Kiracının donatan sıfatını almasıyla gemi maliki kiraya veren de donatan sıfatını yitirmektedir.

Gemi kira sözleşmesi uyarınca gemi zilyetliğinin kiracıya devrinin gerektiğini yukarıda söylemiştik. Burada dikkat edilmesi gereken; geminin sözleşmeye uygun olarak kiracıya devri ayrıca geminin teknik ve ticari yönetiminin devrini de içermektedir.

 

-Teknik Yönetimin Devri

Teknik yönetim, geminin kullanılması (sevki) ve kontrolü konusundaki karar verme yetkisine denmektedir. Geminin varlığının korunması, teknik yönetim olarak adlandırılabilecek her türlü yetki bu kapsamdadır. Diğer deniz ticareti sözleşme türlerinden farklı olarak gemi kira sözleşmesinde geminin teknik yönetiminin kiracıya devri zorunlu bir unsurdur.

 

-Ticari Yönetimin Devri

Ticari yönetimin kiracıya devri de gemi kira sözleşmelerinde zorunlu bir unsurdur. Ticari yönetimden kasıt ise daha çok geminin yönetimi, işletilmesi, yük ve yolcularla alakalı karar alma yetkisine denmektedir.

***Ticari yönetim daha çok geminin işleteninin menfaatine hizmet ederken; teknik yönetim ise geminin kendisine, varlığının korunmasına hizmet etmektedir.

 

TTK Madde 1180

(1) Zarar, geminin sevkine veya başkaca teknik yönetimine ilişkin bir hareketin veya yangının sonucu olduğu takdirde, taşıyan yalnız kendi kusurundan sorumludur. Daha çok yükün menfaati gereği olarak alınan önlemler, geminin teknik yönetimine dâhil sayılmaz.

(2) Tereddüt hâlinde zararın, teknik yönetimin sonucu olmadığı kabul edilir.

 

TTK Madde 1180, teknik ve ticari yönetimin farkını anlamada bize yardımcı olmaktadır. Buna göre geminin sevkine veya başkaca teknik yönetimine ilişkin hareketlerin teknik yönetim kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Daha çok yükün menfaati gereği olarak alınan önlemlerin ise geminin ticari yönetimine dâhil olduğu anlaşılmaktadır.

 

  1. Kira bedeli ödeme taahhüdü.

TTK MADDE 1119

 Gemi kira sözleşmesi, kiraya verenin belirli bir süre için geminin kullanılmasını, kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmayı üstlendiği bir sözleşmedir.

 

Gemi kira sözleşmesinin bir diğer unsurunu da kira bedeli ödeme taahhüdü oluşturmaktadır. Buna göre gemi kira sözleşmesinin geçerli olabilmesi için geminin bir bedel karşılığında kiracıya bırakılması gerekmektedir. İvazsız şekilde yapılan devirler, kira sözleşmesine vücut vermeyecektir.

 

  1. Anlaşma.

 

Diğer sözleşmeler gibi gemi kiralama sözleşmesi de rızai bir akittir. Tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla sözleşme kurulmuş sayılır. Taraflar, sözleşmenin esaslı unsurları bakımından yani geminin geçici bir süreliğine belirli bir bedel karşılığında kiracıya devri noktasında taraflar uzlaşıya varmış olmalıdırlar.

 

SÖZLEŞMENİN ŞEKLİ

Gemi kira sözleşmeleri, kanunen belirli bir şekil şartına tabi değildirler. Şekil serbestisi kapsamında taraflar sözlü, yazılı veya resmi şekilde gemi kira sözleşmesi oluşturabilirler. Gemi kira sözleşmesinin örtülü anlaşma şeklinde dahi yapılabilmesi mümkündür. Ancak tarafalar sözleşmenin belirli bir şekilde yapılacağı hususunda anlaşmaya varmış olabilirler. Anlaşmada öngörülen şekle uygun yapılmayan sözleşme geçersiz kabul edilecektir.

Gemi kira sözleşmeleri kanunen şekil şartına tabi olmasalar da olası bir ihtilafta ispatın sağlanabilmesi açısından sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasında fayda vardır.

 

GEMİ KİRA SENEDİ

Gemi kira sözleşmesinin taraflarından her biri, giderini vermek koşuluyla, sözleşme şartlarını içeren ve gemi kira çarter partisi olarak adlandırılan bir gemi kira senedi düzenlenmesini ve kendisine verilmesini isteyebilir.

Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar, gemi kira sözleşmelerinin Türk Gemi Siciline veya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından tutulan özel sicile şerhini isteyebilirler.

Bu şerh, sonraki maliklere, kiracının gemi kira sözleşmesindeki koşullar çerçevesinde, gemiyi kullanmasına izin vermek zorunluluğunu yükler.

 

 

GEMİ KİRA SÖZLEŞMENİN HUKUKİ SONUCU

**Kiracı, üçüncü kişilerin, geminin işletilmesinden dolayı, kiraya verene karşı yöneltecekleri tüm istemleri karşılamak yükümlülüğü altındadır.

**Kiraya veren, kiralanan gemiyi kararlaştırılan tarihte ve yerde denize elverişli ve sözleşme ile güdülen amaca uygun bir şekilde kullanmaya hazır olarak kiracıya teslim etmekle yükümlüdür.

** Geminin ayıplarından doğan tamirler ile bu yüzden değiştirilen parçaların giderleri kiraya verene aittir.

**Geminin, ayıbından dolayı yirmi dört saatten fazla bir süre hareketsiz kalması hâlinde, aşan süre için kira bedeli ödenmez, ödenmiş ise geri verilir.

**Geminin bakımı ve geminin ayıbından kaynaklanmayan tamirleri ile parçalarının değiştirilmesi ve işletilmesinden doğan giderler, kiracıya aittir.

** Kiracı, gemiyi tahsis amacına uygun olarak sözleşme hükümleri çerçevesinde dilediği gibi kullanabilir. Kiracı, kiraya verenin geminin donatımı için sözleşme hükümlerine göre gemide bıraktığı her tür malzeme ve teçhizatı, sözleşmenin bitiminde aynı nitelik ve nicelikte teslim etmek şartıyla kullanma hakkına sahiptir.

** Kiracı, geminin iadesine kadar doğacak denizcilik ve sorumluluk rizikolarına karşı sigorta yaptırmak ve sigorta sözleşmesinin kurulduğunu kiraya verene önceden bildirmekle yükümlüdür. Sigorta sözleşmesinde ve poliçesinde, kiraya verenin ismen bildirilmesi ve sigortanın “kimin olacaksa onun lehine” yaptırılması zorunludur.

** Gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan bütün borç ve yükümlülükler kiracıya aittir. Geminin gemi adamlarıyla birlikte kiracının emrine verildiği kira sözleşmelerinde, gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan bütün borç ve yükümlülüklerden kiraya veren, kiracı ile birlikte ve müteselsilen sorumlu olur.

** Kira bedeli, sözleşmede kararlaştırılan zamanda, bu hususta anlaşma yoksa geminin zilyetliğinin sözleşme şartları çerçevesinde kiracıya devredildiği günden başlamak üzere aylık olarak ve peşin ödenir.

** Kiraya veren, gemi kira sözleşmesinden doğan bütün alacakları için kiracıya ait taşınır ve kıymetli evrak üzerinde Türk Medenî Kanununun 950 ilâ 953 üncü maddeleri uyarınca hapis hakkına, kiracıya ödenecek navlun ve diğer alacaklar üzerinde aynı Kanunun 954 ilâ 961 inci maddeleri uyarınca alacak rehnine ve kiracıya ödenecek navlunu teminat altına almak üzere 1201 inci maddeye göre tanınan hapis hakkına sahiptir; şu kadar ki, borçlular, alacak rehni kendilerine bildirilmediği takdirde kiracıya yapacakları ödemeyle borçlarından kurtulurlar.

**Kiracı, sözleşme bitiminde gemiyi, teslim aldığı hâliyle geri vermekle yükümlüdür. Kiracı, gemide ve tesisatında, normal bir kullanım tarzı sonucu meydana gelen eksiklik, değişiklik veya aşınmadan sorumlu değildir.  Sözleşmenin bitiminde gemiyi iadede geciktiği takdirde kiracı, geciktiği sürenin ilk on beş günü için kira bedeli üzerinden ve sonraki günler için kira bedelinin iki katı üzerinden hesaplanacak bir tazminatı ödemekle yükümlüdür; meğerki, kiraya veren, daha yüksek bir zarara uğradığını ispat etmiş olsun.

 

*** Gemi kira sözleşmelerine ilişkin Türk Ticaret Kanunu’nda hüküm bulunmayan hâllerde Türk Borçlar Kanunu’nun adi kira sözleşmeleri hakkındaki hükümleri nitelikleri elverdiği ölçüde uygulanır.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim