Hafta İçi : 09:00-18:00
·

İş hayatında özellikle işten ayrılma durumlarında gündeme gelen en büyük sorunlardan birisi işçinin çalışma süresi ve fazla çalışma hesaplamalarında yaşanmaktadır.

Öncelikle İş Kanunu’nun ilgili 41. Maddesi ve devamı hükümlerine baktığımızda; fazla çalışma, yasada yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olarak tanımlanmıştır. Aksi kararlaştırılmamışsa, 45 saatlik çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine eşit bir şekilde bölünerek uygulanır. Ancak bu durumda da bir gündeki çalışma süresi 11 saati aşmamalıdır ve yılda fazla çalışma sürelerinin toplamı 270 saatten de fazla olamayacaktır.

Yapılan değişikliklerde yer alan “…iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar arttırılabilir…” hükmüyle denkleştirme çalışması kavramı da hukukumuza girmiştir. Denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, 45 saatin üzerinde olan çalışmaların fazla çalışma sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Denkleştirme süresi sonunda, ortalama haftalık çalışma süresi kırk beş saati aşan süreler fazla çalışma saati olarak değerlendirilir.

Zorunlu nedenler veya olağanüstü durumlar da yapılan fazla çalışma durumları hariç işveren fazla sürelerde çalışmak için işçinin yazılı onayını almalıdır. Tüm bunların yanında kanunda ve yönetmelikte fazla çalışmaya dair yapılan iş ile çalışacak işçi açısında yasaklar getirilmiştir.

İş Kanunu’nda belirtilen fazla çalışma yasakları sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az çalışılması gereken yerler ile gece çalışmaları sayılmıştır. Fazla Çalışma Yönetmeliğine göre getirilen yasaklar iş yönünde; İK 63. maddesinin son fıkrası uyarınca sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az çalışılması gereken işler, İK 69. maddesinin 1. fıkrasındaki tanıma göre gece sayılan gün döneminde yürütülen işler ( şu kadar ki, gündüz işi sayılan çalışmalara ek olarak bu Yönetmelikte öngörülen fazla çalışmalar gece döneminde yapılabilir ), Maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı gibi işlerin yer ve su altında yapılan işlerdir. İşçi yönünden ise 18 yaşını doldurmamış işçiler, İş sözleşmesi veya toplu sözleşmesi ile önceden veya sonradan fazla çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının el vermediği işyeri hekiminin veya Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı hekiminin, bunların bulunmadığı yerlerde herhangi bir hekimin raporu ile belgelenen işçiler, İş Kanununun 88. maddesinde öngörülen Yönetmelikte belirtilen gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçiler, Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçiler (Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilere fazla süreli iş sözleşmesi de yaptırılamaz)”

Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. İşçi ve işveren normal çalışma süresini 45 saatten daha az olarak kararlaştırabilir. Bu durumda da belirlenen normal çalışma süresini aşan süreler için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin yüzde yirmibeş yükseltilmesi ile ödenir. Ancak işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanabilmesi için çalışmanın işverence istenmiş olması gerekir. 4857 Sayılı İş Kanunu ile işçiye talep etmesi durumunda çalışmalarının karşılığı olan zamlı ücret yerine serbest zaman olarak kullanma imkânı tanınmıştır. Ancak bundan kararlanabilmek için talebin mutlaka işçiden gelmesi gerekmektedir, işveren kendisi böyle bir karar veremez.

Fazla çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını yazılı belgelerle ispat edebileceği gibi yazılı belgelerin olmaması durumunda tanık beyanıyla da ispat edebilir. Bu durumda işçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında eğer ücret bordrosunda fazla mesai sütunu varsa ve bu kısım doldurulmuşsa, işçide herhangi bir ihtirazı kayıt koymadan bordroyu imzalamış ise o zaman Yargıtay, işçinin bordroda gösterilenden daha fazla çalışma yaptığı iddiasını kabul etmemektedir. (Yargıtay 9.HD, 15.01.2001, esas 2000/14922, karar 2001/137)

Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması durumunda hakkaniyet indirimi yapılır.  Genel olarak hakkaniyet indirimi %30 olarak kabul edilmektedir. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda hakkaniyet indirimi yapılmadan hesaplama yapılır.

İşçinin hakkı olan fazla mesai ücretini ödemeyen işverene karşı İş Kanunu’nun 102.maddesinin c bendinde yer alan“41. maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her işçi için iki yüz doksan beş (295) Türk Lirası idari para cezası verilir.”  düzenlemesiyle işverene karşı idari para cezası öngörülmüştür.

Fazla çalışma ücretlerinde zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu ücretlere de bankaların mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranı uygulanır. İşçi onay verse dahi işçi 270 saati geçecek şekilde fazla çalışmaya zorlanamamasına rağmen, 270 saati aşacak şekilde işçiye fazla çalışma yaptırılması durumunda işçi haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir. Ancak işçinin bu hakkını kullanabilmesi için, 270 saati aşan fazla mesainin ardından en geç 6 iş günü içinde işçinin bu hakkını kullanması gerekmektedir.

İlk olarak da belirttiğimiz gibi fazla çalışma ücreti işçinin en çok ihlal edilen haklarından birisidir, bu konuda her hangi bir hak kaybı yaşanmaması adına hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim