Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Devlet memurlarının yıllık ücretli izin hakkı da tıpkı işçilere tanınan yıllık izin hakkı gibi anayasal temelli bir dinlenme hakkıdır. Çalışanlara tanınmış olan yıllık izin hakkının anayasal dayanağını T.C. Anayasası’nın 50. maddesi oluşturmaktadır. İlgili hükümde “…Dinlenmek, çalışanların hakkıdır…” ifadeleri yer almaktadır. Hemen akabinde gelen fıkrada ise “…ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir…” ifadesine yer verilerek yetkili organ gösterilmiştir.

Anayasa hükmü doğrultusunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 102. maddesiyle yıllık izin hakkı düzenlenmiştir. Kanun metni dışında kurumların kendi personellerinin yıllık izin haklarına ilişkin usul ve esasları yayınladıkları yönergeler bulunmaktadır. Her devlet memuru bağlı bulunduğu kurumun yayınlamış olduğu izin yönergesi kapsamında yıllık iznini kullanabilecektir. Birçok farklı yönerge olması nedeniyle ve tek başlıkta değerlendirilemeyecek olması nedeniyle çalışmamızda T.C. Anayasası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Hazine Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan 62, 140 ve 154 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğleri ve Danıştay kararları kaynak olarak kullanılacaktır.

Devlet Memurları Kanunu’nun 102. Maddesi’nde memurlara tanınan yıllık izin süreleri belirtilmiştir. İlgili maddede İş Kanunu’nda olduğu gibi çalışma süresine göre farklı süreler öngörülmüştür. İşçilerde olduğu gibi devlet memurlarında da yıllık izne hak kazanılması için bir yıl çalışma süresinin doldurulması şartı mevcuttur.  Bu doğrultuda, devlet memurlarının yıllık izin süresi;

  • hizmeti bir yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanlar için yirmi gün,
  • hizmeti on yıldan fazla olanlar için otuz gündür.

Hizmet süresinin hesabına ilişkin kanunda açık bir hüküm olmamakla birlikte 154 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği dayanak oluşturmaktadır. Tebliğ hükmüne göre yıllık izin sürelerinin hesabında;

  • hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri,
  • kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet sürelerinin dikkate alınması gerekmektedir.

İlgili tebliğ Danıştay 12. Dairesi’nin 26.11.1998 tarihli, 1995/11088 Esas ve 1998/2811 Karar sayılı kararının ardından uygulamada birliğin sağlanması amacıyla yayınlanmıştır. İlgili kararda “…657 sayılı Yasanın 36/C-3 maddesinde avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkta geçirdikleri sürelerin 3/4`ü memuriyette geçmiş sayılarak bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesiyle ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirileceği, aynı maddenin A/1 fıkrasında da; avukatlık stajını açıkta iken yapanlara iki, memuriyette iken yapanlara bir kademe ilerlemesi uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Madde hükmünden avukatlıkta geçen sürelerin memuriyette geçmiş gibi intibakta dikkate alındığı anlaşılmaktadır.

Bu madde uyarınca serbest avukatlıkta geçen süre memuriyette geçmiş sayılarak değerlendirildiğine göre yıllık izine esas hizmet süresinin hesaplanmasında da dikkate alınması gerekir. Yasada intibaklarla kazanılan hizmet sürelerinin izin sürelerinin hesabında dikkate alınmayacağı yolunda aksine bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

Bu nedenle devlet memurlarının yıllık izin sürelerinin hesaplanmasında hangi statüde olursa olsun yalnız kamu kurumlarında geçmiş hizmet sürelerinin dikkate alınacağı yolunda getirilen düzenlemede ve bu düzenleme esas alınarak tesis edilen işlemde yasaya uyarlık görülmemiştir…” ifadelerine yer verilerek devlet memuru olarak çalışan avukat tarafından memuriyetten  önce stajyer ve serbest avukatlıkta geçirilen sürelerin yıllık izin süresi hesabında dikkate alınması gerektiği yönünde karar oluşturulmuştur.

Ancak dikkat edilmelidir ki hizmet süresinin hesabında kamu kurumlarında geçmeyen çalışma süresinin hesaba katılması için bu sürenin mevzuat hükmü gereği devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen süre olması zorunludur aksi halde yıllık izin hesabında dikkate alınmayacaktır. Danıştay 12. Dairesi’nin 05.11.1998 tarihli, 1995/4297 Esas ve 1998/2646 Karar sayılı kararında da bu doğrultuda hareket edilerek özel kurumda işçi olarak çalışılan sürelerin yıllık izin hesabında dikkate alınmayacağına hükmedilmiştir.

Devlet Memurları Kanunu’nun 102. maddesinde yıllık izin dışında ayrıca dört güne kadar yol izni de düzenlenmiştir. Ancak yol izninin yalnızca zorunlu hallerde verilebileceği belirtilmiştir.

Memurun yıllık izin süresi içerisinde hastalanıp rapor alması halinde yıllık izin süresinin uzayıp uzamayacağı hususunun da değerlendirilmesi gerekmektedir. Kanun metninde bu yönde bir hüküm bulunmamakla birlikte kurumlarca yayınlanan izin yönergelerin de bu hususa ilişkin hükümler bulunmaktadır. Bu nedenle yıllık izin içerisinde hastalanan memurun tabi olduğu kurumca yayınlanmış izin yönergesine göre hareket etmesi gerekmektedir. Danıştay 12. Dairesi’nin 05.03.2010 tarihli, 2007/6361 Esas ve 2010/1193 Karar sayılı kararında “…Yıllık iznini kullanmakta iken hastalığı nedeniyle rapor alan bir memurun hastalık izninin bitiş tarihinin, yıllık izninin bitiş tarihinden sonraki bir tarihe rastlaması halinde, memurun kullanamadığı yıllık iznini kullanmaya devam etmeksizin hastalık izninin bitimini müteakiben görevine başlaması gerekmektedir. Geriye kalan yıllık iznini izin vermeye yetkili amirlerin uygun göreceği tarihte kullanabilecektir…” ifadelerine yer verilmiştir. Bu karara doğrultusunda yıllık izin esnasında hastalanan memur, hastalık nedeniyle kullanamadığı iznini amirinin onayını almaksızın izinden geç dönmek şeklinde kullanamayacaktır. Memur izin veya rapor süresi bitiminde işe başlamak zorundadır hastalık nedeniyle kullanamadığı yıllık iznini ise amirinin onayıyla başkaca bir tarihte kullanabilecektir.

Yıllık izinlerin kullanılma usulü ise Devlet Memurları Kanunu’nun 103. Maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre yıllık iznin kullanılacağı zamanı belirleme yetkisi amirdedir. Yıllık izinler amirin uygun bulacağı zamanlarda, toptan veya ihtiyaca göre bölümler halinde kullanılabilecektir. Ayrıca birbirini izleyen iki yılın izni bir arada kullanılabilecektir.

Hükümde kullanılmayan izinlere ilişkin düzenleme de bulunmaktadır buna göre; cari yıl ile bir önceki yıl hariç, önceki yıllara ait kullanılmayan izin hakları düşer.

Öğretmenlere ilişkin özel hüküm gereği öğretmenler yaz tatili ile ara tatillerde izinli sayılırlar ve hastalık ve diğer mazeret izinleri dışında, ayrıca yıllık izin kullanamazlar.

Bir diğer özel hüküm ise işleri gereği zorunlu olarak radyoaktif ışınlara maruz kalan personele ilişkindir. Hüküm doğrultusunda hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verilir

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim