Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

 

Haksız bir fiil sonucu ölüm meydana geldiğinde, istenebilecek maddi tazminatın içerisinde yer alan destekten yoksun kalma tazminatının kapsamına ilişkin incelemeyi, Yargıtay kararları ışığında gerçekleştirmeye çalışacağız.

 

TBK MADDE 53

Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:

  1. Cenaze giderleri.
  2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
  3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.

 

Bir kişiye fiilen düzenli ve sürekli şekilde bakan veya hayatın olağan akışı ve olağan hayat tecrübelerine göre bu şekilde bakması kuvvetle muhtemel kişiler destek olarak tanımlanır.

Ölümün gerçekleştiği güne kadar davacıya fiilen destek olan kişiye gerçek destek denirken, ölüm gerçekleşmeseydi gelecekte davacıya kuvvetle muhtemel şekilde bakacak, destek sağlayacak kişiye farazi destek denir. Örnek vermek gerekirse kişinin anne- babası gerçek destekken, anne baba için de çocukları farazi destek sayılabilir.

Gerçek destek bakımından da farazi destek bakımından da destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilir. Zararın miktarının tespiti için gerçek desteğin ölüm tarihindeki geliri, farazi desteğin ise gelir elde etmeye başlayacağı tarihteki muhtemel geliri dikkate alınarak hesaplama yapılır.

Ölenin yardım sağlayacağı süre ile davacının destek ihtiyacının devam edeceği sürenin hesaplanması da zarar miktarının tespit edilmesinde önemli bir faktördür.

 

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 2021/2112 K. 2021/8548 T. 10.11.2021

 Destekten yoksun kalma tazminatı Borçlar Kanununun 45/II. (6098 Sayılı TBK m. 53) maddesinde düzenlenmiş olup “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nın 45/II. (6098 Sayılı TBK m. 53) maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunun yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi gidermek olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi halde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre bir artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar görenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme olanağı tanımaktır. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Davacının maruz kaldığı destekten yoksun kalma zararının belirlenebilmesi için desteğin son gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda dava dilekçesinde desteğin ziraat mühendisi olduğu, sertifikalarından da anlaşılacağı üzere tarım danışmanlığı yaptığı, AB hibeleri için proje hizmeti verdiği, kendisine ait ofiste bu işleri ve mesleğini icra ettiği belirtilmiş, davacı tanıkları desteğin işi ve geliri hususlarında dinlenmiş, mahkemece desteğin geliri konusunda başkaca araştırma yapılmamış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda destek kalifiye eleman olduğundan, dosyada gelire dair net bilgi bulunmadığından desteğin aylık geliri asgari ücretin 2 katı esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece desteğe ait tüm işyeri kayıtları ile vergi kayıtları ilgili kurumlardan getirtilerek desteğin kendi işyerinde fiili emeği ile elde edebileceği net gelir tespit edilmek suretiyle hukukçu bilirkişiden aldırılacak ek raporun sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sağ kalan davacı eşin evlenme ihtimali kaza (ölüm) tarihi yerine, rapor tarihine göre belirlenmiştir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre, sağ kalan eşin olay tarihindeki yaşı, çocuk sayısı, sosyal yaşantısı ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak evlenme ihtimali belirlenmektedir. O halde, davacı eşin AYİM tablosuna göre kaza (ölüm) tarihindeki evlenme ihtimali değerlendirilmek suretiyle tazminatın hesaplanması için aynı bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

 

***Ölüm nedeniyle veya başka şekillerle davacının elde ettiği yararlar, destekten yoksun kalma tazminatının indirilmesine veya tamamen ortadan kaldırılmasına yol açabilmektedir. Örnek vermek gerekirse, kişiye miras kalması, aylık bağlanması, kişinin evlenmesi gibi.

 

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2021/5045 K. 2021/12939 T. 14.12.2021

Ölenin desteğinden faydalananların ölüm nedeniyle uğradıkları zararı sorumlulardan tazmin etmelerini sağlayan hukuki kurum ise destekten yoksun kalma tazminatıdır.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 06/03/1978 tarihli ve 1/3 Sayılı kararının gerekçesinde; “Destekten yoksun kalma tazminatının eylemin karşılığı olan bir ceza olmayıp, ölüm sonucu ölenin yardımından yoksun kalan kimsenin muhtaç duruma düşmesini önlemek ve yaşamının, desteğin ölümünden önceki düzeyde tutulması amacına yönelik sosyal karakterde kendine özgü bir tazminat olduğu” hususu vurgulanmıştır.

Ölüm olmasaydı ileride kurulacak ilişkinin bir destek ilişkisi olacağı kesin ise, destekten yoksun kalma tazminatı istenebilir.

Var olan desteklik kanıtlandıktan sonra destek tutarının hesaplamasında göz önünde tutulan kriterlerin tamamı dikkate alınarak faraziye hesaplama yapılmaktadır. Bu tazminat ile güdülen amaç; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/05/1984 tarihli ve 1984/9-301 E., 1984/619 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi destek yaşamış olsaydı, yardım ettiği kimseye yapabileceği yardım tutarını sağlamaktır. Bu hesaplama yapılırken, destekten yoksun kalan eşin yeniden evlenme olasılığı, zararı azaltan durumlardan sayılmakta, olasılığın oranına göre tazminattan indirim yapılması, ancak davacı eşin evlenmesi gibi eylemli olarak bakım ihtiyacı son bulmuşsa, destekten yoksun kalma tazminatı evlenme tarihine kadar hesaplanması gerekmektedir.

Somut olayda; eşi olan desteğin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacı eş …’in yargılama devam ederken 16/12/2013 tarihinde evlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda eşi öldükten sonra yeniden evlenen davacı …’in destek gereksinimi evlendiği tarihte sona ereceğinden, destekten yoksun kalma tazminatının yeniden evlendiği tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir

O halde, ilk derece mahkemesince; davacı eş … için yeniden evlenme tarihine kadar destek miktarının belirlenmesi gerekirken, desteğin ( …’nin ) bakiye ömrü dikkate alınarak eşine destek olacağına ilişkin tazminat hesabı yapan bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

 

Davacının aynı şekilde ölüm neticesinde sağladığı tasarrufların da hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerekmektedir.

Eğer bir yardım süreklilik arz etmiyorsa, bağış veya hediye gibi fiillerse, destek olarak tanımlanamaz.

Destek, kişiye sadece para vermek şeklinde tanımlanmamalıdır. Doğrudan yiyecek, kıyafet sağlama veya hizmet görme şeklinde de destek sağlanabilir.

Haksız fiil neticesinde ölüm meydana gelmesinden sonra desteği kesilen davacının destekten yoksun kalma tazminatını talep edebilmesi için zaruret içine düşmesine gerek yoktur. Eski hayat seviyesinin sürdürülemeyecek olması, zararın varlığı için kabul edilecektir.

Davacının, üçüncü bir kişiden nafaka talep etme imkanının olması, destekten yoksun kalma tazminatını talep etme hakkını etkilemez. Aynı şekilde davacının hayat tarzını değiştirmesi veya çalışmaya başlaması da istenemez.

 

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 2021/5788 K. 2021/7342 T. 21.10.2021

Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarında sahip oldukları sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmeleri için muhtaç oldukları paranın ödettirilmesidir. Yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse, TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.

Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçek1eşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bu manada, bir başka kişiye fiilen bakan, onu geçindiren veya ileride bakma, geçindirme ihtimali bulunan kişi, destektir. İlk durumda eylemli destek, ikinci durumda ise varsayımsal (farazi) destek kavramı söz konusudur. İfade olunan bu hususlar, gerek öğretide gerekse Yargıtay uygulamalarında kabul edilmiş olup, destek kavramının sadece mali olarak yardımı ifade etmediği, bakım ve hizmet etmek suretiyle sağlanacak katkıyı da kapsadığı genel olarak kabul edilmektedir. Ancak, ölenin sadece mali olarak değil bakım ve hizmet etmek suretiyle anne babasına destek olabilmesi için de, her şeyden önce kendi sağlık durumunun bu bakım ve hizmeti sağlamaya elverişli olması gerekir.

Somut olayda; olay sebebiyle vefat edenin davacının oğlu olduğu ve %70 orta düzeyde mental reterdasyon rahatsızlığının bulunduğu, davacının vefat eden oğlunun engellilik durumu sebebiyle engelli bakım ücreti aldığı anlaşılmaktadır. Kazada vefat edenin engel oranının ve sebebinin belirlenmesi, gerek mali olarak gerekse bakmak ve hizmet etmek suretiyle davacı annesine destek olup olamayacağının tespitinde önem arz ettiği için, hakem heyetinin bu konudaki araştırması yetersizdir.

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim