Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Cinsel Suçlarda İspat – Mağdur Beyanı

Türk Ceza Kanunu’nda yer alan cinsel suçlar, TCK m.102 ve devamında düzenleme altına alınmıştır. Bunlar;

-Cinsel saldırı suçu. (TCK m.102)

-Cinsel istismar suçu. (TCK m.103)

-Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu. (TCK m.104)

-Cinsel taciz suçu. (TCK m.105)

 

Ceza yargılamasının esas amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu bakımdan hakim davayı muhakeme kuralları gereğince huzurunda görecek, olayı ilk günkü haline götürecek bu konuda yüz yüzelik ilkeleri gereğince sanık ile mağduru dinleyecek ve gözlemleyecek, elde ettiği delillerle vicdani kanaati ile hüküm kuracaktır. Delil tüm davalarda hükme ulaştıracak kurucu unsurdur. Bu bakımdan en hassas suçlar cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarıdır. Cinsel suçlar, niteliği gereği ispatında güçlüklerle karşılaşılmaya en müsait suç tipleridir. Zira çoğunlukla olayın tanıkları söz konusu olmadığı gibi teknik araçların (ses-video kaydı) dosyada delil olarak bulunması da sıklıkla rastlanılan durumlardan değildir.

Bu suçlarda mağdur ile sanık arasında geçen eylem genellikle yapısı gereği tanık olmadan ve bariz delil bırakılmadan işlenen suçlardır. Bundan dolayı Yargıtay uygulamasında fiilin ispatı aşamasında birtakım kriterler esas alınarak belirli delilleri, diğer delillerden üstün tutma yoluna gidilmektedir Bu açıdan davanın temelini oluşturan delillerden en önemlileri, Yargıtay’ca mağdur beyanı, doktor raporları, psikolojik inceleme evrakları, sanık ve mağdurun bulundukları çevre, aralarındaki yakınlık ve husumet incelemeleri olarak kabul edilmiştir. Aşağıda, ilgili Yargıtay’ca kabul edilen söz konusu kriterleri yine Yargıtay kararları ışığında aktarmaya çalışacağız.

 

  • Mağdur beyanı.

 

YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ E. 2021/24864 K. 2021/9809 T. 7.12.2021

“…Mağdurenin aşamalardaki samimi beyanları, olayın hemen akabinde durumu anlattığı tanıklar … ile …’in iddiayı doğrulayan ifadeleri, söz konusu hadiseyi öğrenen mağdurenin akrabası tanık …’in bu nedenle sanık eşine boşanma davası açması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın olay günü misafir bulundukları evde gördüğü reşit mağdurenin kalçasını sıkmak suretiyle sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçunu işlediği anlaşıldığından, müsnet suçtan mahkumiyeti yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek beraatine karar verilmesi…”

 

 

  • Mağdurun sanığı tanıyıp tanımadığı.

 

YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ E. 2012/10570 K. 2014/7982 T. 12.6.2014

“…Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan beraat hükmünün incelemesinde;

Olaydan önce tanımadığı sanığa kendi onur ve namusunu ilgilendiren bir konuda iftira atması için geçerli sebep bulunmayan mağdurenin, özünde değişmeyen samimi anlatımları, teşhis tutanağı, tanık … ve müşteki … aşamalarda değişmeyen, tanık … olayın sıcaklığı ile alınan samimi beyanları ve tüm dosya kapsamı karşısında; sanığın olay günü okuldan çıkıp yürümekte olan mağdurenin karşısına çıkarak bacaklarını okşamak şeklinde gerçekleşen eylemi sebebiyle TCK.nın 103/1. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken oluşa uygun olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi…”

 

  • Mağdurla sanık arasında önceden husumet bulunup bulunmadığı.

 

YARGITAY 14. Ceza Dairesi 2016/7182 E.  2019/11339 K.

 

“…İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Mağdureler ile sanık arasında husumet bulunduğunun ve tarafsız tanığın görgüye ilişkin herhangi bir beyanının olmadığının tüm dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, katılanın soyut iddiası dışında sanığın mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde hüküm tesisi…”

 

YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ E. 2011/10722 K. 2012/9346 T. 2.10.2012

 

“…Cinsel taciz suçunda; lise öğrencisi olan mağdurenin kendi onur ve namusunu ilgilendiren bir konuda, kendisinden 42 yaş daha büyük olan sanığa iftira atmasını gerektirir, sanık ile aralarında önceye dayalı herhangi bir husumetlerinin bulunmadığı gibi, mağdure ve annesinin aşamalardaki tutarlı ve samimi görülen anlatımlarına, tanığın beyanları ve dosya içeriğine göre; okula gidip gelmek için sanığın evinin önünden geçen mağdureye, bu geçişleri sırasında yaklaşık bir yıl boyunca evin camının iç kısmından pijamasını indirip cinsel organını gösterme biçiminde gerçekleşen eylemlerinin zincirleme şekilde cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmelidir…”

 

 

  • Mağdur beyanının tutarlı, hayatın olağan akışına uygun olup olmadığı.

Cinsel suçların gizli işlenmesi, faillerinin tenha yerleri seçmesi, mağdurlarının büyük çoğunluğunun akıl hastası veya çocuk olması delil elde etmeyi ve ispatlamayı güçleştirse bile beyanın delil olarak kullanılabilmesi için ilk olarak soruşturma veya kovuşturmada elde edilmesi mümkün her delil azami gayret ve titizlikle araştırılmalıdır. Bu çabanın sonuçsuz kalması ve mağdur beyanı dışında hiçbir delil elde edilememesi halinde ise sınamalar yapılarak ifade, sağlamlık, gerçeklik ve güvenilirlik testlerine tabi tutulmalı, inandırıcı bulunmalıdır. Mağdur beyanın yeterli uzunlukta olması, bütünlüklü olarak olayı ifade etmesi, açık bir ifade olması, ayrıntıları yeterince göstermesi, tutarlı olması gerekir. Ayrıca beyanın, açıklaması zor bir konu içermemesi, fiziki imkânsızlık veya tezatlık taşımaması, abartılı olmaması, zayıf kalan noktalarda makul bir açıklama getirmesi yanında, hâkimde kişisel yaşanmış bir tecrübenin ürünü olduğu izlenimini vermesi şartlarını taşımalıdır. Mağdur beyanı alınırken mağdurun ciddi, düşünceli, kendiliğinden, güvenilir jest ve yüz ifadesiyle (mimik) vermesi ve samimi olmasına bakılmalıdır.

 

YARGITAY 14. Ceza Dairesi 2015/8542 E.  2019/11684 K.

“…İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Yargılama sırasında şikayetinden vazgeçen mağdurenin çelişkili ve tutarsız beyanları, savunma, mağdure tarafından kovuşturma evresinde kabul edilen yazışma içerikleriyle sanık müdafisinin temyiz dilekçesi ekinde yer alan yazışma muhtevasının mağdurenin soruşturma evresindeki beyanına aykırı oluşu ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında sanığın, mağdurenin rızası dışında konutuna girerek cinsel ilişkide bulunduğuna dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle mağdureye gönderdiği tespit edilen mesaj içerikleri nedeniyle eyleminin kül halinde tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyeti hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi…”

 

 

# Cinsel Suçlarda İspat – Mağdur Beyanı

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim