Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Çekin Devir Türleri

Çek, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun üçüncü kitabı ile 5941 sayılı Çek Kanunu ve bu kanun uyarınca çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. Çek, kanunen emre yazılı kıymetli evrak olmasının yanında, nama veya hamiline yazılı olarak düzenlenebilir. Farklı şekillerde düzenlenen çeklerin devirleri de farklılık gösterecektir. Nama yazılı çek alacağın temliki, emre yazılı çek ciro ve teslim ile hamiline yazılı çek ise sadece teslim yoluyla devredilebilmektedir.

Çek bir ödeme aracı olarak düzenlenir ve kabul yasağı vardır. Bu nedenle çek muhatap bankaya ödeme amacı ile ibraz edilir ve karşılığının olması halinde muhatap bankaca ödenir. Bu nedenle çek için ibraz edildiği anda ödeneceği kuralı benimsenmiş olup çek üzerinde bu kurala aykırı olarak yazılmış tüm kayıtların da yazılmamış sayılacağı kabul edilmiştir. (1)

Çek hamili olan kişinin, zaman kaybetmeden çeki muhatap bankaya ibraz etmesi ve muhatap tarafından ödeme yapılmaması halinde hamile tanınmış olan yasal müracaat haklarını kullanması beklendiğinden, çekin tahsili için tahsil cirosu ile muhatap bankaya devredilmesi gündeme gelebilir. Bunun yanında çek için belirlenen ibraz süresi içinde bile devredilebilme kabiliyeti ortadan kaldırılmamış aksine bununla ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Hukuk düzenimizde ileri tarihli çek kullanımının oldukça fazla olması sebebiyle bu tür çeklerde belirtilen tanzim tarihlerine kadar çok defa el değiştirdikleri bilinmektedir. (2)

Çek iradi olarak devredilebileceği gibi miras, cebri icra, birleşme ve mahkeme kararı gibi irade dışı nedenler ile de devredilebilir.

Kanunen emre yazılı bir kıymetli evrak olan çek, ayrıca nama ve hamiline yazılı şekilde de keşide edilebileceğinden bu yazıda devir açısından da her bir çek türü ayrı ayrı ele alınacaktır.

                         Nama Yazılı Çekin Devri

Kanunen emre yazılı kıymetli evraktan biri olan çekin nama yazılı hale getirilebilmesi ancak çek üzerine “menfi emre” kaydı konularak, yani TTK m. 788/II hükmünde belirtildiği gibi, “emre yazılı değildir” kaydı ile ya da bunun benzeri bir kayıt ile belirli bir kimse lehine ödeme yapılması koşuluyla mümkün olur.

Nama yazılı senetler ancak alacağın temliki yoluyla devredilebilir. Bu devrin yapılabilmesi için yazılı bir temlik beyanı ve senedin teslimi gerekir. (3) Bu durumda hem devrin nasıl yapılacağı, hem de devir sonucunda oluşan hukukî durum hakkında alacağın temlikinin düzenlendiği Borçlar Kanunu m. 183 vd. hükümler uygulanır. Bundan ötürü kural olarak çeki devredenin, çekte belirtilen bedelin karşılığının olmaması halinde çek hamiline karşı bir teminat yükümlülüğünün olmadığı gibi, düzenleyende devredene karşı sahip olduğu bütün kişisel def’ilerini, devralana karşı hiçbir sınırlandırma olmaksızın ileri sürebilecektir.

Nama yazılı çekin ciro edilerek devredilmesi mümkün olmayıp, bu devir işlemi geçersiz olur. (4) TTK m. 647/2’ye göre nama yazılı çeklerde devir beyanı, senet üzerine veya herhangi bir kâğıt üzerine yazılabilir. Fakat bu beyanının hukukî sonuç doğurması için devredenin kendi el yazısı ile imzalaması gerekir.

                         Emre Yazılı Çeklerin Devri

Emre yazılı çeklerin devir şekli ve bu devrin sonuçları ciroya ilişkin hükümler çerçevesinde olur. Bu devrin geçerli olabilmesi için ciro ile birlikte çekin teslimi gereklidir. Bu durum TTK m. 788/I’de zilyetliğin geçirilmesi şeklinde düzenlenmiştir.

Cironun hüküm ve sonuç doğurması için çekin ön veya arka yüzüne yazılması ve ciranta tarafından el yazısı ile imzalanması zorunludur. Senedin arka yüzü veya senette yer bulunmaması durumunda senede ilave edilecek bir kâğıt (alonj) üzerine yazılarak da cironun yapılması mümkündür.

Ciro tüzel kişiler tarafından yapılıyorsa statüye göre yetkili organ tarafından yapılır. Cirodaki imza yetkili organın veya temsilcisinin imzası değilse bu ciro tüzel kişiyi bağlamaz.

Tedavüle çıkmış çekin kaç kez ciro edilebileceği hususunda herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Çeki düzenleyende de dâhil olmak üzere çek sebebiyle kambiyo ilişkisine girmiş herhangi bir kimseye ciro edilebileceği gibi çeki ciro ile devralan kişilerin de çeki yeniden ciro ederek devretmeleri mümkündür. (5)

            Cironun Zamanı

Emre yazılı çeklerde ibraz süresi içerisinde yapılan devir kural olarak ciro hükmünde sayılır. İbraz süresinden sonra yapılan ciro alacağın devri hükmündedir ve bu şekildeki bir devrin hüküm ve sonuçlarını doğurur (TTK.md.793/1)

            Ciro Türleri

Çekte ciro, ya çekten doğan hakkı bir başkasına devretmek suretiyle temlik cirosu şeklinde ya da çek üzerinde yazan tutarın tahsil edilmesi amacıyla bir kimseye yetki verilmesini sağlayan tahsil cirosu şeklinde yapılır. Kanunda çekin temlik veya tahsil cirosu şeklinde yapılması açıkça kabul edilmekle beraber, poliçe ve bonoda izin verilen rehin cirosuna çekte izin verilmemiştir.

Temlik Cirosu

Temlik cirosunda çekte yer alan hak bir başkasına devredilir. Tam veya beyaz ciro şeklinde yapılabilen bu ciro türünün geçerli bir ciro olabilmesi için senet üzerinde herhangi bir kayda, yapılan cironun temlik cirosu olduğu şeklinde bir açıklamaya ihtiyaç bulunmamaktadır. Bundan dolayı hiçbir kayıt içermeyen veya sadece “Bedelini ödeyiniz” şeklinde bir kayıt bulunduran ciro temlik cirosu hükmündedir.

Temlik cirosun yapıldığı zaman ciro ve çekin teslimiyle çekten kaynaklı bütün haklar kayıtsız şartsız ciro edilen kişiye geçer.

Tahsil Cirosu

Çek hamili, çek bedelinin bir başkası tarafından kendi namına tahsilini isteyebilir. Bu takdirde, temlik cirosu yerine tahsil cirosu yaparak senedi tahsil etmesini istediği kişiye vermelidir. Ciro beyanında mevcut, “bedeli tahsil içindir”, “kabz içindir”, “vekaleten” ya da tahsili anlatan diğer ifadeler cironun sadece tahsil amacıyla yapıldığını gösterir. Bu nedenle tahsil cirosu yapmak isteyen hamilin mutlaka bu veya benzeri ifadeleri ciro şerhinde belirtmek zorundadır. Aksi takdirde bu ve benzeri ifadeyi ihtiva etmeyen ciro temlik cirosu hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır.

Rehin Cirosu

Uygulamada çeklerin borçlularca alacaklılarına teminat vermek amacıyla “gizli (örtülü) rehin cirosu” ya da “teminat amacıyla temlik cirosu (inançlı temlik)” ile devredildiği görülmektedir. Özellikle çeklerin ileri tarihli olarak (vadeli çek) düzenlenmesi imkânının bulunması bu senetlerin bu şekilde teminat olarak kullanılmalarına da fırsat yaratmaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki bu şekilde rehin veya teminat amacıyla yapılan cirolar geçersiz olacaktır. Bu durum Yargıtay tarafından da kabul edilmektedir. (6)

                         Hamiline Yazılı Çekin Devri

Hamiline veya hamile yazılı senetler, senet metninden veya şeklinden, hamil kim ise o kişinin hak sahibi kabul edileceği kıymetli evraktır. Poliçe ve bono hamiline düzenlenemezken çekler hamiline düzenlenebilir. “Hamiline” veya “Belirli bir kimse lehine” ya da hamiline sözcüğüne benzer bir sözcüğün kullanılmasıyla çek hamiline yazılabilir. Çekin kimin lehine düzenlendiği anlaşılmıyorsa veya ilgili kısım boş bırakılmışsa çek hamiline kabul edilir.

Hamiline yazılı çekin devrinin şartı; çekin teslimi yani çek üzerindeki zilyetliğin devridir. Bunun yanında ciroya veya bir yazılı devir beyanına ihtiyaç yoktur. Çekin teslim edildiği yeni zilyet çekin malikidir ve çekten kaynaklı bütün hakları kullanmaya yetkili kabul edilir.

Hamiline yazılı çeklerin hamilin isteğine bağlı olarak ciro ve teslim ile devredilmeleri de mümkündür. Bu durumda hamile yazılı çek üzerine yapılan ciro, geçerli bir cironun hüküm ve sonuçlarını doğurur ve söz konusu çekin muhatap banka tarafından ödenmemesi halinde ciroyu yapan ciranta müracaat borçlusu olarak sorumluluk taşır.  Üzerine emre yazılı senetlere mahsus bir devir işlemi olan ciro yapılmış olsa bile TTK.md.791 uyarınca hamile yazılı çek emre yazılı çek haline gelmez.

            Sonuç olarak;

Çek, kanunen emre yazılı kıymetli evrak olmasının yanında, nama veya hamiline yazılı olarak düzenlenebilir. Dolayısıyla emre, nama ve hamiline yazılı şekilde düzenlenmiş çeklerin devir farklılıkları bulunmaktadır.Nama yazılı çek alacağın temliki, emre yazılı çek ciro ve teslim ile hamiline yazılı çek ise sadece teslim yoluyla devredilebilmektedir. Çekin ekonomi ve ticaret hayatındaki rolünün çok önemli olduğu göz önünde bulundurulursa öncelikle çekin tedavülü ve devrinin düzgün biçimde yapılmış olması gerekmektedir.

 

(1)Abuzer Kendigelen, Çek Hukuku, Arıkan Yayınları, İstanbul 2007, 144.

(2)Kendigelen, 145.

(3)İsmail Kayar, Ticaret hukuku, Detay Yayıncılık, Ankara 2011, 367.

(4)Celal Göle, Çek Hukuku, Ankara 1989, 105; Seza Reisoğlu, Çek Hukuku, Ankara 2011, 67.

(5)Kendigelen, 159.

(6)Yargıtay HGK, E. 2017/19-817, K. 2018/1145, T. 30.5.2018

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim