Çek iptali davası konusu ticari hayatın akışı itibariyle sıkça gündeme gelmektedir. Kambiyo senedi olarak düzenlenen çek, tıpkı bono ve poliçe gibi bir çeşit kıymetli evraktır. Kambiyo senetlerinden biri olan çek Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenme alanı bulmuştur. Türk Ticaret Kanunu’nun yazıldığı dönemde kanun koyucu uygulamada esas olarak poliçenin kullanılacağını öngörmüş ve bu nedenle ayrıntılı olarak poliçeyi düzenlemiştir. Bilindiği üzere bu öngörü hatalı çıkmıştır. Günümüzde en yaygın kullanım alanı bulunan kambiyo senedi çektir. Bu nedenle temel anlamda poliçenin düzenlenmiş olmasına rağmen poliçeye ilişkin hükümler kıyasen çek içinde uygulanır. Bu nedenle yazımızda belirttiğimiz bazı kanun maddelerinde geçen “poliçe” ibaresi, çek olarak yorumlanabilmektedir. Bu yazımızda çek iptali ile alakalı sorularınıza yanıt vermeye çalıştık.
Çekin zayi olması kelime anlamı olarak “Çekin kullanılamaz hale gelmesi” ve “Çek sahibinin elinden rızası dışında çıkması” durumlarını kapsar. Deprem, sel gibi doğal afetlerin sonucunda çekin yok olup kullanılamaz hale gelmesi, çalınması veya okunamayacak ölçüde tahrip olması çek zayine ilişkin verilebilecek başlıca örnekler arasındadır.
Uygulamada sıklıkla karşımıza çıkan bu durum yeni Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden önce daha sık karşımıza çıkmaktaydı. Yeni düzenlemelerle çeklerin hamiline yazılması yasaklanmış ve kişi emrine yazılmaya başlanmıştır. Bu düzenlemelerden sonra çek zayi davaları daha az görülmeye başlamıştır.
Yukarıda da belirtildiği üzere Kıymetli Evrak olarak düzenlenmiş çekin öncelikle zayi olması gerekmektedir. Bu zayiat çekin çalınması, kaybolması, yırtılması, yanması kısaca herhangi bir şekilde kullanılamaz hale gelmesi durumlarında gerçekleşmektedir. Çekten ayrı olarak ileri sürülemeyen hakkın yeniden tesisi ve zararın doğmasını engellemek amacıyla Türk Ticaret Kanunu Madde 757 bize temel anlamda iki yol göstermiştir.
Kanunda bahsedilen ifadelerden de anlaşılacağı üzere çekin zıyaı halinde başvurulması gereken hukuki yol öncelikli olarak dava yoludur. Bu yol temelde iki ana başlık altında düzenlenip incelenmelidir. Bu iki ana başlık Çek İptali ve Çekin İadesidir.
Çek iptal davası Türk Ticaret Kanunu Madde 651’de düzenlenmiştir. Kanuna göre çek iptali davası açılabilmesi için birtakım şartlar gerekmektedir.
Maddi Şartlar
Şekli Şartlar
Çekte yetkili mahkeme ödeme yeri veya hamilin yeri mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Asliye Ticaret Mahkemesidir.
Çek İade davası Türk Ticaret Kanunu madde 758’de düzenlenmiştir. Elindeki senedi zayi eden kişinin ilk yapacağı iş Mahkemeye başvurarak ödemeden men kararı almak olur. Çek iade davası açılmasının ilk şartı poliçenin kimin elinde olduğunun bilinmesidir.
Eğer çekin veya poliçenin kimin elinde olduğu bilinmiyorsa bu durumda İptal Davası açılacaktır. İptal davası sonucu yapılan ilanda çeki elinde bulunduran üçüncü kişi, çeki mahkemeye ibra ederse Türk Ticaret Kanunu Madde 758/1 uyarınca iade davası açılması gerekir.
Çek iade davası açılabilmesinin ikincil şartı ise, çeki ele geçiren kişinin kötü niyetli veya ağır kusurlu olmasıdır.
Çek iptali önemli sonuçları olan, ciddiyetle ve hızlı şekilde işletilmesi gereken bir süreçtir. Kimi durumlarda çek iptali davası devam ederken çekin kimde olduğu ortaya çıkarsa davanın istirdat davasına dönüşme ihtimali vardır. Bu nedenle çek iptali ile ilgili hukuki sürece girişmeden önce avukat yardımı alınması önemlidir.
Yukarıda Çek İptali ve Çek İade Davası hakkında bilinmesi gerekenleri özet mahiyetinde anlattık. Metinden de anlaşılacağı üzere son derece önemli ve ayrıntılı bir süreçtir. Bu nedenle anlatılanlar ve daha fazlası hakkında bilgi almak için bizimle iletişim kurabilirsiniz.