Hafta İçi : 09:00-18:00
·

AYIPLI MAL NEDİR ?

Ayıplı mal, malın tüketiciye teslimi sırasında, taraflarca anlaşılmış olan kriterlere uygun olmaması veya sahip olması gereken objektif özellikleri taşımaması sebebiyle sözleşmeye aykırı olan maldır.  Satıcı sözleşmeye uygun olarak satış konusu malı teslim etmekle yükümlüdür.

Aynı zamanda; etiketinde, ambalajında, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında, veya reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilmektedir  (TKHK m.8).

HANGİ DURUMLAR SÖZLEŞMEYE AYKIRI İFA OLARAK DEĞERLENDİRİLİR?

Tüketici sözleşmeye aykırı olan ifa durumunda ayıplı mala ilişkin hükümlerden faydalanacaktır. Malın montajının tüketici tarafından yapılması karalaştırıldığı durumda, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik sebebiyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olacaktır ve bu durumda montajın hatalı veya gereği gibi yapılmaması ayıplı ifa olarak değerlendirilmektedir. Sözleşmeye konu malın; sözleşmede kararlaştırılan süre zarfında teslim edilmemesi, montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi, durumlarında sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olur.

Malın tüketiciye tesliminden sonraki 6 ay içinde ayyuka çıkan ayıplar teslim tarihinde ortaya çıktığı kabul edilir. Bu noktada malın ayıplı olmadığının ispat külfeti satıcıya ait olacaktır.

MALIN AYIPLI OLMASI HALİNDE TÜKETİCİNİN SEÇİMLİK HAKLARI NELERDİR?

Ayıplı olduğunu bilmediği bir malı satın alan tüketicinin kullanabileceği seçimlik haklar 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiştir. Tüketici bu seçimlik hakları serbestçe belirleyebilecektir. Satıcı ise tüketicinin tercih ettiği hakkı yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketicinin ayıplı mal dolayısıyla tercih edeceği dört seçimlik hakkı vardır. Bunlar:

  • Satılan malı geri vermeye hazır olduğunu bildirip sözleşmeden dönme hakkı,
  • Satılan mal alıkonulup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme hakkı,
  • Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılan malın ücretsiz onarılmasını isteme hakkı,
  • İmkân varsa, satılan malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme hakkı, şeklinde dört seçimlik hakkı vardır.

Tüketici hakları içerisinde “ücretsiz onarım” ve “malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi” talepleri üretici veya ithalatçıya karşı da yöneltebilmektedir. Bu noktada satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsil sorumlu olacaklardır.

Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değişimi satıcı için orantısız güçlük oluşturmaması gerekmektedir. Satıcı için orantısız güçlük oluşturduğu durumda tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilir.

Orantısız güçlük noktasında nelerin kriter sayılacağı noktasında 1999/44 sayılı AB Yönergesi  çerçevesinde üç kriter belirlenmiş olup bunlar;

-Malın ayıpsız değerinin ne olduğu

-Ayıbın Önemi

-Kanunda sayılan diğer seçimlik haklara başvurma durumunda tüketici açısından sorun çıkıp çıkmayacağıdır. Bu noktada ayıplı malın tamiri ile ayıpsız malın verilmesi karşılaştırıldığında satıcı için çok masraflı olacağı durumunda tüketici tamir noktasında diretemeyecektir.

TÜKETİCİNİN AYIPLI MALDAN DOĞAN SEÇİMLİK HAKLARINDAN BİRİNİ KULLANMAK İSTEMESİ HALİNDE TÜKETİCİNİN BU TALEBİ NE KADAR SÜREDE YERİNE GETİRİLMEK ZORUNDADIR?

Tüketicinin ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik haklarından birini seçmesi akabinde talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren 30 iş günü içerisinde bu talebin yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda 60 iş günüdür. 6502 sayılı Kanunun 58. maddesi gereğince çıkartılan yönetmelik ekinde yer alan mallar noktasında bu süre farklılık göstermektedir. Bu noktadaki mallar için tüketicinin ücretsiz onarım talebi, 20 iş günü içerisinde yerine getirilmesi gerekmektedir.

Ayıplı malın kanun gereği belirlenen tamir süreleri içerisinde tamir edilmemesi durumunda tüketici, sözleşmeden dönme hakkı, malı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme hakkı veya satılan malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme yönündeki seçimlik haklarından birini kullanacaktır. Tüketici sözleşmeden dönme veya ayıp oranında satış bedelinden indirim haklarından birini kullandığı varsayımında, satıcı tarafından tüketicinin ödemiş olduğu satış bedelinin tamamının ya da satış bedelinden yapılan indirim tutarı tüketiciye iade edilecektir.

Tüketici seçimlik hakkını kullanması sonucunda yapmış olduğu masrafları seçmiş olduğu seçimlik hakkı yerine getiren tarafça karşılanması gerekmektedir.

TÜKETİCİ SATIN ALDIĞI MALDAKİ AYIPTAN HABERDAR OLDUĞU DURUMLARDA SEÇİMLİK HAKLARINDAN FAYDALANABİLİR Mİ?

Tüketici eğer malın ayıplı olduğunu bilerek satın almışsa veya malın ayıplı olmasından haberdar olması kendisinden bekleniyorsa, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmayacaktır. Bu noktada tüketici seçimlik haklarını kullanamayacaktır.

 

AYIPLI MALLARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR?

Sözleşmede kararlaştırılmamış olup aynı zamanda özel kanunlar gereği belirlenmediği taktirde ayıplı maldan sorumluluk, ayıplı malın tesliminden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabidir. Konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda bu süre 5 yıldır. 4077 sayılı Tüketicilerin Korunması Hakkında Kanun md.4/4  “… ayıplı malın neden olduğu her tülü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise 3 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak 10 yıl sonra ortadan kalkar. Ancak satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.”

 

AYIPLI MAL İÇİN İHTARNAME ŞART MI?

TBK m. 223’e göre“Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılan malda satıcının sorumluluğu gereken bir ayıp gördüğü takdirde, bunu uygun sürede satıcıya bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirme ve bildirim külfetini yerine getirmezse, satılanı aynen kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp olması durumunda, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklindedir.

4077 S. TKHK m.4“Tüketici malın tesliminden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür” hükmü ile tüketicinin uymak zorunda olduğu külfet olarak bildirim külfetine yer vermiştir.

Açık ayıplar yönünden kanun 30 günlük ihbar süresi öngörmüştür. Gizli ayıp noktasında ise kanunda açık hüküm olmadığı için T.B.K. 223/2. maddesi gereğince bu ayıbın hemen bildirimi zorunludur.

Tacirler arasındaki ticari satışlarda satıcının ayıplı ifadan sorumluluğu TBK Madde 219 vd. hükümlerine tâbi olacaktır fakat tacirler arasındaki ticari satışlar sebebiyle ayıplı ifa durumunda alıcının muayene ve ihbar külfetlerinin süresi TTK Madde 23’de “Ticari satış ve mal değişimi” başlığı altında düzenlemiştir.

TTK md 23/1-c gereğince; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223. maddesinin ikinci fıkrası uygulanır” şeklindedir.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim