Bilindiği üzere yılları aşan yargılama süreci ve yargılama sonrası icra yolu ile tahsil edilemeyen alacaklar nedeniyle yargılama sonucunun tarafları memnun etmediği bilinen bir gerçektir. Ne yazık ki avukatın yetkilerinin hak ettiği düzeyde olmayan yargı sisteminde ve dava kazanılsa bile uygulama kabiliyeti sorunu içeren icra sisteminde yaşanan sorunların kaynağı da avukatlar olarak gösterilmektedir. Mevcut yargı sisteminde işlevsizleştirilen avukatların yargı sistemi öncesinde bir hukuki süreçte hukuki ihtilaf çözümünde baş aktör olarak yer alması zaruridir.
Arabuluculuk yolunun tartışılması yerine arabuluculuk sürecine avukatın işlevsel katılımının sağlanması gerekmektedir. Bu yolla avukatın etkin rolü ile yargı sisteminde yaşanan aksaklıklar yaşanmayacak ve arabuluculuk meslek alanı başka meslek gruplarını kapsamayacaktır. Aksi durumda hukukilikten çok menfaat ve çözüm odaklı müvekkil başka alternatiflere yönelecektir ve avukatlık mesleği yok olma tehlikesi ile baş başa kalacaktır.
Avukatların arabuluculuk müzakeresi öncesinde çözüm önerileri yaratmaları, arabuluculuk müzakeresine işlevsel katılım sağlamaları ve arabuluculuk tutanağının icra dışı yollardan uygulanmasının sağlanmasını takip etmeleri ile arabuluculuk sisteminde avukat belirleyici aktör olacaktır. Şu halde dava kazanmaya odaklanan müvekkillere çeşitli alternatif çözüm yollarını sunan avukatlara, bu çözüm yollarının taraflarca uygulanabilmesine uygunluk konusunda hukuki sınırlar nezdinde iletişim teknikleri ile arabulucular katkı sunacaktır. Ayrıca müvekkillerini temsil eden avukatların müvekkillerinin kabullenmek istemediği ve uygulanabilirlik kabiliyeti içermeyen arabuluculuk anlaşmaları şartlarının aydınlatılması için de tarafsız olan arabulucular denge oluşturacaktır. Arabuluculuk yerine avukatın uzlaştırma yetkisine başvurulması ihtimalinde ise avukatların tarafsız olmaması nedeni ile çeşitli ihtilaflar doğurabilecektir. Tarafların avukatlarla temsil edilmeden arabuluculuğa başvurulması durumunda da arabuluculuk yolu iletişim teknikleri ile işlevsel olmayacak, yasal düzenleme ile planlanan çözüm önerisi getirmesi durumunda ise tarafsızlığını yitirecektir. Arabuluculuk sürecinin sonlanması ile görevi biten arabulucuların tutanağının uygulanması imkanını da hukuki takip yetkisi ile avukatlar gerçekleştirecektir. Hem tarafların isteklerinin gerçekleştiği, kısa sürede alınan hukuki bir karar mevcut olacak; hem de kararın uygulanması ile ihtilaflı taraflarda memnuniyet yaratılacaktır.
Bahsi geçen nedenlerden ötürü avukatların, realist bir bakış açısıyla Batı’da aktif uygulanan arabuluculuk sistemine sahip çıkmaları ve arabuluculukta doğabilecek sakıncaların giderilmesini mesleki kabiliyetleri ile gerçekleştirmeleri gereği belirmiştir.
Avukatların çözüm önerileri getirir risk analizi yapmalarına yönelik eğitim almaları, barolar tarafından dava yolundan önce avukatla arabuluculuğa zorunlu başvurulması yönünde çalışma yapılması, arabuluculuk tutanağının icra dışı yollardan uygulanmasının sağlanmasına yönelik avukatların özel kurumlardan destek alarak icra alternatifi olan bir uygulama yaratmaları şarttır.
Sonuç olarak yargı sisteminin işlevsizleştiği ve tarafları tatminsiz bıraktığı gerçeği ile yüzleşerek yargıya olumsuz bakan kamuoyunun hukuka ve hukukçulara güvenmesini sağlamak için Barolar tarafından arabuluculuk sistemine avukatların etkin ve işlevsel yetkilerle entegre olmaları sağlanmalıdır. Aksi halde hukukçu arabulucuların üstlendiği arabuluculuk sistemi çözüm odaklı hareket edilmesi yöntemi ile diğer meslek gruplarına teslim edilecek ve hukuk dalına ait meslekler tarihe gömülecektir.
Kamu Hukuku Uzmanı Betül ASLAN
hukukihaber.net