Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Avukatlar mevzuat hükümleri gereği, kamu görevlisi sayılırlar. Bu kapsamda gerçekleştirdikleri fiillerde, bir devlet memuru hassasiyetini taşımaları ve ona göre faaliyette bulunmaları gerekir. Hukuki işlemler vasıtasıyla üçüncü kişilere yönelik edindikleri kişisel verilerin ise veri sorumlusu olarak hukuka aykırı şekilde erişilmesini önlemek, muhafaza altına alınıp işlenmesinin önüne geçmekle yükümlüdürler. bu kapsamda avukatın borçlunun yakınlarını araması sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur.

Bazı durumlarda  farklı saiklerle, borçlu tarafı veya hukuki ilişkiye taraf olmayan borçlunun yakınlarını aranmaktadır. Avukatın borçlunun yakınlarını araması Yargıtay kararları ve uygulamalar uyarınca hukuka aykırıdır.

İlgili makalemizde, söz konusu hukuka aykırılığı, Yargıtay Kararları ve İlgili kurumlarca tesis edilen disiplin cezaları kapsamında ele alacağız.

Kişisel verilerin veri sorumlusu bir avukat tarafından kısa mesaj yoluyla üçüncü kişilere ifşa edilmesi hakkında Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 14.02.2020 Tarihli ve 2020/26 Sayılı kararı aşağıda ki şekilde özetlenebilir:

‘’Kanun hükümleri gereğince açık rıza aranmaksızın işlenecek kişisel veriler borçluya ait olmak zorundadır. Bu kapsamda ne banka ile ne de avukat ile bağı olan herhangi bir hukuksal işleme konu kişisel verisi bulunmayan ilgili kişinin (eş, kardeş vs.) telefon numarasının kanuna aykırı olarak aranması, mesaj gönderilmesi akabinde ilgili kişiye ait kişisel verilerin üçüncü bir kişiye ifşasının kanunun 12. Maddesindeki veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklere aykırı olduğu açıktır.’’

Veri güvenliğine ilişkin yükümlülükler

MADDE 12- (1) Veri sorumlusu;

  1. Kişisel verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini önlemek,
  2. Kişisel verilere hukuka aykırı olarak erişilmesini önlemek,
  3. Kişisel verilerin muhafazasını sağlamak,

amacıyla uygun güvenlik düzeyini temin etmeye yönelik gerekli her türlü teknik ve idari tedbirleri almak zorundadır.

  • Veri sorumlusu, kişisel verilerin kendi adına başka bir gerçek veya tüzel kişi tarafından işlenmesi hâlinde, birinci fıkrada belirtilen tedbirlerin alınması hususunda bu kişilerle birlikte müştereken
  • Veri sorumlusu, kendi kurum veya kuruluşunda, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasını sağlamak amacıyla gerekli denetimleri yapmak veya yaptırmak zorundadır.
  • Veri sorumluları ile veri işleyen kişiler, öğrendikleri kişisel verileri bu Kanun hükümlerine aykırı olarak başkasına açıklayamaz ve işleme amacı dışında Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam eder.
  • İşlenen kişisel verilerin kanuni olmayan yollarla başkaları tarafından elde edilmesi hâlinde, veri sorumlusu bu durumu en kısa sürede ilgilisine ve Kurula Kurul, gerekmesi hâlinde bu durumu, kendi internet sitesinde ya da uygun göreceği başka bir yöntemle ilan edebilir.

‘’Veri sorumlusu avukat tarafından her ne kadar ilgili kişinin kardeşine, eşine ait telefon numarasının büroya gelen ve kimliği bilinmeyen bir kişi tarafından verildiği, numaranın sonradan silindiği gibi savunmalar ileri sürülebilse bile sair mevzuat gereğince ilgili kişiye ait olup olmadığı bilinmeyen bir numaranın yine kimliği bilinmeyen bir kişi vasıtasıyla edinilmesi üzerine, ilgili kişiye ait verinin bu numarayla paylaşılması kanun hükmüne aykırılık teşkil edecektir.’’

Bazı durumlarda ise borçlu, kendisine ulaşılamama ihtimaline karşı tedbir olarak başka bir yakınının telefon numarasını vermektedir. Fakat bu da yine ilgili yakının rızası dışında gerçekleştirilmiş bir işlem olduğundan yine mevzuat hükümlerine aykırı olacağı aşikardır.

Konuyla ilişkin aşağıda yer alan Yargıtay 12. Ceza Dairesi E. 2019/3534 K. 2019/5452 kararında da ifade edildiği üzere,

‘’…Belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, başkasına verilmesi, yayılması ya da ele geçirilmesi, TCK’nın 136. maddesinde “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında suç olarak tanımlanmış olup, eylemin; kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak ya da belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle gerçekleşmesi hali, aynı Kanun’un 137. maddesinde cezada artırım nedeni olarak öngörülmüştür’’

‘…Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunun maddi konusunu oluşturan “kişisel veri” kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı nüfus bilgileri ( T.C. kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı gibi ), adli sicil kaydı, yerleşim yeri, eğitim durumu, mesleği, banka hesap bilgileri, telefon numarası, elektronik posta adresi, kan grubu, medeni hali, parmak izi, DNA’sı, saç, tükürük, tırnak gibi biyolojik örnekleri, cinsel ve ahlaki eğilimi, sağlık bilgileri, etnik kökeni, siyasi, felsefi ve dini görüşü, sendikal bağlantıları gibi kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerekir.”

”…TCK’nın 135 ve 136. maddelerindeki kişisel verilerin korunmasına ilişkin düzenlemelerde sadece sır niteliğinde kişisel verilerin korunacağına ilişkin bir hükmün bulunmaması ve aksine 135. maddenin gerekçesinde gerçek kişiyle ilgili her türlü bilginin kişisel veri olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, her türlü kişisel verinin hukuka aykırı olarak başkasına verilmesi, yayılması ve ele geçirilmesi fiilleri TCK’nın 136. maddesindeki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturur. Bu nedenle herkes tarafından bilinen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olan kişisel bilgiler de, yasal anlamda “kişisel veri” olarak kabul edilmektedir.

…Kişilerin, özel yaşam alanına ilişkin olmayan ve kolaylıkla ulaşılması mümkün olan kişisel veri niteliğindeki fotoğrafının, hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmamasından dolayı hukuka aykırı olduğunda tereddüt bulunmayan bir yöntemle başkalarının görgüsüne sunulması eyleminin, TCK’nın maddesinde “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” başlığı altında suç olarak

tanımlandığı gözetilerek…”

Ayrıca söylemek gerekir ki Avukatlık Kanununun 1. Maddesi, avukatların yargının kurucu unsuru olduğu kabul edildiği ve bu bağlamda mesleki faaliyetleri gereği elde edilen bilgilerin kişisel verilerin işlenmesi olarak tanımlanmasının hukuken mümkün olmadığı ileri sürülse de, istisnadan bahsedebilmek için veri işlemenin yargı makamları veya infaz mercilerince işlenmesi gerektiğinden, avukatın bu kapsamda yükümlülüğü devam etmektedir. Avukatın borçlunun yakınlarını aramasının ise, kanunun 28. Maddesinde sayılan soruşturma, kovuşturma, yargılama ve infaz işlemlerine ilişkin bir işlem olarak kabul edilmesi de mümkün olmayıp, tereddüte mahal vermeyecek şekilde, avukatın fiili, KVKK kapsamında 17. Maddenin yollamasıyla, TCK md. 135-140. Maddeler uyarınca suç teşkil etmektedir.

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme

TCK Madde 136- (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

 Madde 137- (1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;

  1. a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,

…Verilecek ceza yarı oranda artırılır.

 

 KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA SUÇU KAPSAMINDA

Avukatın borçlunun yakınlarını araması taciz boyutuna ulaşabilir. Bunun huzur ve sükunu bozma maksadı taşıması haline evrilmesi ise yine TCK kapsamında yer edinmiş ‘Kişilerin huzur ve sükununu bozma’ suçunu gündeme getirebilecek ve avukatın fiilleri, bu suç içerisine yerleştirilebilecektir.

Kişilerin huzur ve sükununu bozma

Madde 123- (1) Sırf huzur ve sükûnunu bozmak maksadıyla bir kimseye ısrarla; telefon edilmesi, gürültü yapılması ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde, mağdurun şikayeti üzerine faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

TBB DİSİPLİN KURULU KARARI; Borçlu yararına olduğu düşünülse dahi takip sonrasında yapılacak bütün yazışmaların İcra Müdürlüğü aracılığı ve karşı taraf vekili ile yapılması, uyarının taciz boyutlarına varmaması gerekir.

whatsappdestek iletişim iletişim