Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Türk Ceza Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu, alkollü araç kullanma fiilini kanuna aykırı davranış biçimi olarak saptamıştır. Buna göre, hususi otomobil sürücülerinin 0,50 promil, diğer araç sürücülerinin 0,20 promil olarak belirlenmiş sınır üzerinde alkollü olması halinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma fiili gerçekleşir.

Alkollü olduğu yapılan ölçümlerle tespit edilen sürücünün ehliyeti 6 ay süreyle alıkonur, aracı trafikten men edilir ve 700,00 TL idari para cezası verilir. Sürücünün alkollü araç kullanmayı tekrar etmesi halinde idari para cezasının miktarında ve ehliyetin alıkonulduğu sürede artış öngörülmüştür. Buna göre; alkollü olarak araç kullanma nedeniyle sürücü belgesi geri alınan kişiye, son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; ikinci defasında 877,00 TL idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri iki yıl süreyle, üç veya üçten fazlasında ise, 1.407,00 TL idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır.  

Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesine göre ise, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Eğer fail, yapılan ölçümler sonucunda 1.00 promil ve üstü oranda alkollü ise hem Karayolları Trafik Kanunu uyarınca idari para cezası ödeyecek hem de Türk Ceza Kanunu uyarınca hakkında adli süreç işletilerek 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla karşılaşacaktır.

Gündelik hayatta en sık karşılaşılan durumlar ise, ölçümlerin sıhhatli biçimde yapılmamasıdır. Örneğin, promil ölçen cihazın kalibrasyonunun yapılmamış olması, ölçüm cihazının olmadığı hallerde sürücünün hal ve hareketlerinden alkollü olduğunun düşünülüp tutanağa geçirilmesi hallerinde geçerli bir promil ölçümünden söz edilemez. Bu durumlarda yapılan ölçüm ve gözlemlerin doğruluğuna güven duyulamayacağından, Türk Ceza Hukuku ilkelerinden şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince kişi hakkında ceza hükmü kurulamaz.

Alkollü araç kullanımının ortaya çıkardığı bir sorun da yaralamalı veya ölümlü trafik kazalarının meydana gelmesidir. Alkollü araç kullanan kişi, bir kimsenin yaralanmasına ya da ölmesine sebep olursa yalnızca yaralamadan veya ölümden dolayı cezalandırılır. Başka bir deyişle kişi, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ayrıca cezalandırılmaz.

Meydana gelen kazada alkollü araç kullanan kişinin kusuru önem arz etmektedir. Örneğin, park halindeki aracını çalıştırırken arkadan kendisine çarpılan alkollü kişinin meydana gelen kazada bir kusuru bulunmamaktadır. Bu durumda, alkollü olan kişinin yerinde dikkatli ve özenli bir sürücü olsaydı yine aynı sonuç yaşanacağından ve bu sonuç kaçınılmaz olduğundan bu kişi bakımından hapis cezasına hükmedilmeyecektir.

Önemle belirtmek gerekir ki, at arabası dahi trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun işlenebileceği bir araçtır. Dolayısıyla elektrikli motosiklet, bisiklet, scooter gibi araçlar da trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşmasına elverişlidir.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılanan sanık hakkında, gerekli nörolojik incelemeler yapılmadan hapis cezası hükmü verilemez. Özellikle sürücünün yasal sınırın az bir miktar üzerinde alkollü olduğu hallerde, derhal en yakın sağlık kuruluşuna başvurularak nörolojik motor beceri muayenesinin yapılması gerekmektedir. Aksi halde, alkollü sürücünün motor becerilerinin yerinde olduğu, kaza anında idrak gücünün yerinde olduğu, “gözüne güneş geldiği”, “önüne köpek çıktığı” gibi iddialarına karşı kesin ve net bir delil sunulamayacaktır. Bu halde de sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması mümkün değildir. Yukarıda tırnak işareti ile sayılan iddialar Yargıtay kararlarında mevcut sanık iddialarıdır.

Alkollü araç kullanma fiili dolayısıyla trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun işlenmiş olması halinde, şikayete bağlı olmaksızın Cumhuriyet Savcısı tarafından soruşturma açılır ve kamu adına süreç yürütülür. İddianame hazırlanıp kovuşturma aşamasına geçildiğinde, yargılama Asliye Ceza Mahkemelerinde yürütülecektir.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokan sürücü hakkında verilecek hapis cezası kararı hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Kişinin denetimlilik süresi içerisinde kasıtlı olarak başkaca suç işlememesi halinde hakkında verilen hapis cezası adli sicil kaydından silinir. Yine bu suçun cezasının ertelenmesi de mümkündür. Öngörülen denetim süresi içerisinde mahkemece belirlenen denetimlere uygun davranan kişinin hapis cezası infaz edilmiş sayılır. Ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında olduğu gibi ceza adli sicil kaydından silinmez.

 

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim