Aile Konutu Şerhi ve Eşlerin Aile Konutu Üzerinde ki Tasarruf Hakkı
1.) Aile Konutu Nedir?
Aile Konutu kavramına TMK’nun 194. Maddesinin gerekçesinde yer verilmiştir. Madde metninin gerekçesinde aile konutu ‘ eşlerin bütün yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirdiği yaşantısını buna göre şekillendirdiği, kötü ve iyi günlerini evin içerisinde yaşadığı, anı ve paylaşımlarla dolu bir alan olarak tanımlamıştır.
Aile konutu kavramı hakkında doktrinde birçok görüş bulunmaktadır. Bir görüşe göre ‘“Aile konutu, eşlerin evlilik birliğinin devamı sırasında ortak yaşamı sürdürmenin gerekli kıldığı ‘bir yerde ortak olarak oturma ihtiyacının’ giderilmesinde kullanılmak üzere sürekli olarak seçecekleri konut olarak kullanılmaya elverişli taşınır veya taşınmaz yerdir”
İkinci bir görüşe göre aile konutu “Evlilik birliğinin devamı sırasında ortak hayatı sürdürmek için seçilen, aile hayatının merkezi olan bir konuttur’’ şeklinde tanımlanmaktadır.
Aile Konutu kavramına ilişkin kanaatimiz ise eşlerin ortak iradesiyle, geçerli bir hukuki sebebe dayanılarak kullanılan, aile yaşamının merkezi olan, anne, baba ve çocukların yaşamsal faaliyetlerini sürdürdüğü meskendir.
Tapu ve Kadastro Müdürlüğünün yürürlükte bulunan 11.06.2014 tarihli 1756 (2014/4) sayılı genelgesinde aile konutu ‘’Yargı kararlarına göre, aile konutu, eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri mekandır. Eşler, evlilik birliğini beraberce yürütür ve yönetirler. Oturdukları konutu da birlikte seçerler. Aile konutu tektir. ‘’Şeklinde tanımlanmıştır.
2. Eşlerin Aile Konutu Üzerindeki Tasarruf Hakkı
Eşlerin aile konutu üzerindeki tasarruf hakkının sınırlandırılması TMK madde 194 ün 1. Fıkrasında düzenlemiştir. Madde metninde; Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz şeklinde düzenlenmiştir. Eşlerin aile konutu üzerindeki tasarruf yetkisine şu şekilde bir sınırlama getirilmiştir: Eşlerden her biri;
• Aile konutu ile alakalı kira sözleşmesini feshetme,
• Aile konutunu devir etme
• Aile konutu üzerine ki hakları kısıtlama ( intifa hakkı tesisi gibi)
İşlemleri diğer eşin açık rızası olmadan gerçekleştiremez. Açık rıza için herhangi bir şekli usul düzenlenmemiş olup, sözlü veya yazılı olarak, tartışmaya mahal vermeyecek şekilde iradenin karşı tarafa açıkça bildirilmesi yeterli olmaktadır.
TMK 194. Maddenin 2. Fıkrasında: ‘Rıza vermeyen veya kötü niyetli davranılarak kendisine rıza verilmeyen eşin mahkemeye başvurma hakkı haizdir.’ Şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre hakim yapacağı inceleme doğrultusunda diğer eş adına izin vermemekte ya da hak sahibi eşi, tasarruf işleminin gerçekleşmesi için yetkili kılmaktadır.
Sadece eşlerden biri kira sözleşmesinin tarafı olup, diğer eş kira sözleşmesinin tarafı değilse kiralayana yapacağı bildirim ile sözleşmenin tarafı haline gelebilmektedir.
Aile konutu eşlerden birinin mülkiyeti dahilinde ise diğer eşe tapu kütüğüne aile konutu şerhin konulmasını talep etme hakkı verilmiştir.
3. Aile Konutu Üzerinde ki Şerhin Hukuki Etkisi
Eşlerden biri aile konutu üzerinde diğer eşin açık rızası olmaksızın bir devir işlemi, kira sözleşmesi feshi veya aile konutu üzerinde ki hakları sınırlayacak şekilde bir işlem gerçekleştirdiği takdirde söz konusu işlem geçerli olmayıp, işlemin tarafı olan eşi ve 3. Kişiyi bağlamamaktadır. Fakat diğer eşin makul bir sürede açık şekilde verdiği icazet tasarruf işlemini başından beri geçerli kılacaktır.
Eşlerden birinin diğer eşin rızasını almadan ve sonrasında yapılan tasarruf işlemine de diğer eş tarafından icazet verilmemesi halinde;
• Kira sözleşmesi, diğer eşin rızası olmadan fesih edildiyse açılacak dava ile kira sözleşmesinin feshinin geçersizliğine
• Aile konutunun devri halinde devrin iptali ve tapu kaydının hak sahibi olan eş adına tescil edilmesi
• İntifa veya ipotek hakkı gibi bir hak tesisi durumunda bu hakkın ortadan kaldırılması talep edilebilmektedir.
Hak sahibi olan eşin, üçüncü kişiyle gerçekleştirdiği bir tasarruf işleminde üçüncü kişinin iyi niyeti korunmamaktadır Hak sahibi olmayan eşin açık rızası olmadan veya hakimin yetkilendirmesi olmaksızın gerçekleşen mülkiyet hakkının tescili yolsuz bir tescil olup, üçüncü kişiye karşı açılacak olan tapu tescil iptal davası ile yolsuz tescil düzeltilebilmektedir.
Ancak üçüncü kişinin başka bir kişiyle gerçekleştireceği tasarruf işleminde, üçüncü kişi ile tasarruf işlemi gerçekleştiren diğer kişinin iyi niyeti korunmakta olup tapu kütüğünün düzeltilmesi davası açılamamaktadır.
4. Aile Konutu Şerhi Korumasının Sona Ermesi
TMK kanununun 194. Maddesinin getirdiği korumadan faydalanabilmek için eşlerin hukuka uygun bir şekilde evlenmiş olması ve aile bireylerinin yaşamsal faaliyetlerini sürdürebildiği bir mesken gerekmektedir. Aynı zamanda TMK madde 194 ün korumasından faydalanabilmek için tasarruf işleminin gerçekleştiği sırada o meskenin aile konutu özelliklerini taşıyor olması gerekmektedir aksi halde hak sahibi olmayan eşin aile konutu şerhinden faydalanma imkanı bulunmayacaktır. Evliliğinin ölüm, boşanma, mutlak butlan sebepleriyle sona ermedi durumunda, meskenin aile konutu vasfını yitirdiğinden dolayı TMK madde 194 ‘nün getirmiş olduğu korumadan da faydalanılamamaktadır.