Hafta İçi : 09:00-18:00
·

25.10.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak bazı maddeleri hariç yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile İş Hukuku alanında birçok değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklerin arasında yer alan “dava şartı olarak arabuluculuk” kurumundan daha önceki yazılarımızda bahsetmiştik. Bu yazımızda ise söz konusu kanunla İş Hukuku alanına getirilen diğer değişikliklerden bahsedeceğiz.

Kanun’un 7.maddesinde yer alan “12.01.2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır. Kanun yoluna başvuru süresi, ilamın taraflara tebliğinden itibaren işlemeye başlar.” hükmü düzenlenmiştir. Bu doğrultuda daha önce tefhimden yani kararın yüze karşı okunmasından itibaren 8 gün içerisinde kanun yollarına başvurulması gerekirken, yeni düzenleme ile artık kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde kanun yollarına başvuru hakkının kullanılması gerekmektedir. Bu sayede sürenin tefhimden mi yoksa tebliğden itibaren mi başlayacağı yönündeki karışıklıklar giderilmiştir.

Kanun’un 20.maddesindeki değişiklik ile birlikte feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile açılan davaları da içeren bazı dava ve işlerde verilen kararlara ilişkin olarak sadece istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Yani Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olacak artık temyiz edilemeyecektir. Bu düzenleme ile işe iade davaları sonucunda verilen yerel mahkeme kararları Yargıtay denetiminden çıkarılmıştır. Böylelikle işe iade davalarının kesinleşmesinin gecikmesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. İş bu düzenleme Kanunun yayımı tarihinden yani 25.10.2017 tarihinden itibaren uygulanacaktır, bu tarihten önce ilk derece mahkemelerinde verilen ilgili kararlar eski düzenlemeye göre tebliğ edilebilecektir.

Yapılan değişikliklerde yer alan diğer bir önemli husus zamanaşımı sürelerine ilişkin. Öncelikle zamanaşımı; alacağın istenebilirliğini ortadan kaldıran, ilgili tarafça ileri sürülmedikçe hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmayan bir savunma aracıdır. Eski düzenleme zamanında yıllık izin ücreti, kıdem, ihbar, kötü niyet ve ayrımcılık tazminatında zamanaşımı süresi 10 yıl olarak düzenlenmişti.  Yeni düzenleme ile iş sözleşmesinden kaynaklanması kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat (ihbar tazminatı), kötü niyet tazminatı ve iş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat için zamanaşımı süresi 5 yıl olacaktır. Söz konusu zamanaşımı süresi değişikliği 25.10.2017 tarihinden sonra sona eren iş sözleşmelerinden doğan yıllık izin ve söz konusu tazminatlar hakkında uygulanır.

İş Hukuku ve diğer tüm alanlardaki hukuki yardım ve destek ihtiyaçlarınız için her zaman Büromuzun uzman ekibiyle iletişime geçebilirsiniz.

Önceki Yazı

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim