Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Soybağının Reddi Davası

 

Soybağı terimi, çocuklarla ana ve babaları arasındaki nesepsel bağlantıyı ifade etmektedir. Soybağının reddi davası ise babalık karinesi sebebiyle biyolojik babası olmayan kişiyle çocuk arasında kurulan soybağının ortadan kaldırılması amacıyla açılan bir davadır. Soybağının kurulması ve soybağının reddi davasına ilişkin hükümler Türk Medeni Kanunu’nun 282. ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir. Bu yazımızda soybağının reddi davasını Türk Medeni Kanunundaki ilgili maddeler çerçevesinde açıklayacağız.

 

Babalık Karinesi:

TMK madde 285’te düzenlendiği üzere evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu karine gereğince kurulan soybağı ilişkin maddi gerçekliğe aykırı olduğu takdirde soybağının reddi davası açılmalıdır.

 

Soybağının Reddi Davası ve Dava Açabilecek Olanlar:

Babalık karinesi sebebiyle çocukla soybağı kurulmasına rağmen çocuğun babası biyolojik babası olmadığı takdirde TMK m.286 uyarınca;

  • Koca, soybağının reddi davasını açarak babalık karinesini çürütebilir. Bu dava ana ve çocuğa karşı açılır.
  • Bunun dışında çocuğun da dava hakkı vardır. Çocuk tarafından dava açıldığı takdirde ana ve kocaya karşı açılır.

Koca ve çocuk dışındaki diğer ilgililerin dava hakkı ise TMK m. 291’de düzenlenmiştir. İlgili madde hükmü şu şekildedir:

  • Madde 291: Dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi ya da sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu, anası, babası veya baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybettiğini veya hakkında gaiplik kararı alındığını öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açabilir.

Ergin olmayan çocuğa atanacak kayyım, atama kararının kendisine tebliğinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davasını açar.”

 

Soybağının Reddi Davasında İspat:

Kanun koyucu tarafından davanın ispatı 2 farklı duruma göre ayrıca düzenlenmiştir. Bunlar çocuğun evlilik içinde ana rahmine düşmesi ve evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmesi durumlarıdır.

  1. Evlilik İçinde Ana Rahmine Düşme:

Söz konusu durum TMK m.287’de düzenlenmiş olup, ilgili madde hükmü şu şekildedir:

  • Madde 287: Çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüşse davacı, kocanın baba olmadığını ispat etmek zorundadır. Evlenmeden başlayarak en az yüzseksen gün geçtikten sonra ve evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla üçyüz gün içinde doğan çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüş sayılır.”

Görüldüğü üzere çocuğun evlilik içinde ana rahmine düşmesi durumunda ispat yükü davacıdadır ve kocanın baba olmadığı somut delillerle kesin bir şekilde ispatlanmalıdır.

  1. Evlenmeden Önce Veya Ayrı Yaşama Sırasında Ana Rahmine Düşme:

Söz konusu durum TMK m.288’de düzenlenmiş olup, ilgili madde hükmü şu şekildedir:

  • Madde 288: Çocuk, evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse, davacının başka bir kanıt getirmesi gerekmez. Ancak, gebe kalma döneminde kocanın karısı ile cinsel ilişkide bulunduğu konusunda inandırıcı kanıtlar varsa, kocanın babalığına ilişkin karine geçerliliğini korur.”

Görüldüğü üzere çocuğun evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düştüğü ortaya konulduğu takdirde başkaca kanıt gerekmemektedir. Ancak bunun için de koca ile karısının cinsel ilişkide bulunduğuna ilişkin inandırıcı bir kanıt olmamalıdır.

 

Hak Düşürücü Süreler:

Soybağının reddi davasının açılmasına ilişkin hak düşürücü süreler TMK madde 289’te düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorundadır.
  • Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır.

 

Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim