Hafta İçi : 09:00-18:00
·

Aval; çek, poliçe veya bono üzerinde bulunan kambiyo taahhüdüdür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 700-702. maddeleri arasında düzenlenmiş, kambiyo senetlerine özgü bir müessesedir. Aval veren kişiye avalist adı verilir. Avalist, borcun ödeneceğini taahhüt etmektedir. Örneğin çek keşide eden, çekte yazılı borcunu ödemezse avalist asıl borçlu gibi çek borcundan sorumlu olacaktır.

Avale ilişkin taahhüt; kambiyo senedinin ön yüzünde, arka yüzünde veya arka yüzde yer kalmaması halinde alonj üzerinde de yer alabilir. Avale ilişkin taahhüdün, kural olarak “aval içindir” şeklinde bir ibare ile birlikte senet üzerinde yer alması gerekmektedir. Avalin geçerlilik şartları veya avalin hangi durumlarda geçerli olarak taahhüdü sağladığı hususlarına ayrıntılı olarak değinmek gerekirse;

 

1-) Aval, senette borçlu olarak yer alan kişi için verilmiş olmalıdır. Eğer kimin için verilmiş olduğu anlaşılamıyorsa senedi keşide eden kişi için aval verildiği kabul edilir.

2-) Senet üzerinde aval verildiğine ilişkin “aval içindir” şeklinde bir ibare yer almalıdır. Yahut senet üzerine yazılmış “temin ettim, taahhüt ettim, teminattır, teminat olarak, tekeffül ettim” şeklindeki ibareler de  aval olarak nitelendirilecektir. Kambiyo senedi üzerine atılan imzanın senedi keşide eden veya muhataba ait olmaması gerekmektedir. Bu durumda geçerli bir avalden bahsedilmesi mümkün değildir.

3-) Avale ilişkin ibarenin çevresinde aval veren kişinin imzası bulunmalıdır. İmza bulunmaması halinde avalin geçerli olarak yapıldığı bir durumdan söz edilemez.

 

Aval verilen borç ilişkisi, şekli noksanlıklar dışında herhangi bir sebepten dolayı batıl olsa da avalistin sorumluluğu devam etmektedir. Daha farklı biçimde ifade etmek gerekirse, keşidecinin, borcunu ifa etmemek üzerinde herhangi bir hakkı bulunsa dahi avalistin bu hakka dayanarak borcu ifa etmemek gibi bir seçeneği bulunmamaktadır. Bu durumun tek istisnası kambiyo senedinin şekli unsurlarında eksiklik bulunmasıdır. Eğer senet şekli geçerlilik şartlarını taşımıyorsa geçerli bir avalden de bahsetmek mümkün olmayacaktır.

Aval, günlük yaşantıda kefalet müessesesi ile karıştırılmaktadır. Bu iki müessese arasında birtakım ayırt edici farklılıklar bulunmaktadır. Farklılıkları sırayla incelemek gerekirse;

 

  • Aval, senet üzerinde veya alonj üzerinde yapılabilmektedir. Kefalet ise taraflar arasında yazılı bir sözleşme olarak düzenlenmek zorundadır.
  • Avalistin borçtan doğan sorumluluğu, asıl borçtan bağımsızdır. Şekli noksanlıklar hariç olmak üzere borç sona erinceye dek devam etmektedir. Kefilin sorumluluğu ise asıl borca bağlıdır. Kefil, asıl borçlunun öne sürebileceği tüm itirazlardan ve def’ilerden yararlanabilirken, Avalist yalnızca senedin şekle aykırılığına ilişkin itirazlarını öne sürebilir.
  • Avalistin sorumluluğu, kambiyo senedinin devredilmesi halinde de devam edecektir. Senedin borcunu, senedi keşide eden gibi üstlenmektedir.
  • Borcun ödenmemesi halinde, kefile başvurulabilmesi için öncelikle asıl borçluya başvurulmuş olması gerekmektedir. Ancak avaliste yapılacak başvuru için öncelikle asıl borçluya başvurulması gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Avalistin borçtan sorumluluğu “müteselsil sorumluluk”tur.
  • Kefil, taahhüt ettiği borcu alacaklısına ödemek durumunda kalır ise, alacaklının halefi olacağından alacaklının öne sürebileceği tüm def’ileri öne sürebilecektir. Ancak avalist, taahhüt ettiği borcu ödemiş olsa dahi yalnızca kambiyo senedinden doğan alacak hakkına halef olacaktır.

 

 

 

 

 

 

whatsappdestek iletişim iletişim