Hafta İçi : 09:00-18:00
·

İpoteğin Kaldırılması Davası

 

İpotek, mevcut veya doğması muhtemel olan bir alacak ödenmediği takdirde hak sahibine rehin konusu taşınmazı sattırarak bedelinden alacağını elde etme yetkisi veren bir tür taşınmaz rehnidir. Bazı durumların varlığı halinde ipotek hükümsüz olacaktır veya ipoteği doğuran sebep son bulduğunda ipoteğin kaldırılması mümkün olabilecektir.

 

1- İpoteğin Kaldırılma Nedenleri:

a- Yolsuz Tescil: TMK. m.1024/II uyarınca hukukî sebebi bulunmayan, geçersiz bir hukukî sebebe dayanan veya usulüne göre yapılmayan her türlü tescil yolsuzdur. İpotek hakkının yolsuz tescil edildiğinin ispatı da ipoteğin kaldırılması için yeterlidir.

b- İpotek Sözleşmesinin Geçersiz Olması: İpotek sözleşmesinin geçerliliği, resmî şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Aksi takdirde, ipotek sözleşmesi kesin hükümsüzdür. Şekle aykırı bir sözleşmeye istinaden yapılan tescil de ipotek hakkının kazanılmasını sağlamaz. Taşınmaz maliki mahkemeden tapu sicilinin düzeltilmesini talep edebilir.

Bunun yanı sıra ipotek sözleşmesinin taraflarının TBK’da belirtilen irade sakatlığı hallerinden birine maruz kalmış olması, ayırt etme gücüne sahip olmaması durumlarında da ipotek sözleşmesi iptal edilebileceğinden ipoteğin de kaldırılabilmesi mümkün olabilecektir.

c- Güvence Altına Alınan Alacağın Sona Ermesi: Alacağın sona ermesi halinde ipotek hakkı da kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Borcun ifası yani ödenmesi veya benzer şekilde alacağın son bulduğu bir durumda ipotek tapu kütüğünden terkin edilinceye kadar sadece şeklî nitelik arz eder. Bununla birlikte sicildeki şerhin kaldırılması için ipotek hakkı sahibinin terkin talep etmesi veya terkinden kaçınma durumunda taşınmaz malikinin ipoteğin kaldırılması davasını açması gerekmektedir.

 

 2- Davanın Tarafları:

  1. a) Davacı: İpoteğin fekkini talep etme hakkı olan kişi kural olarak rehinli taşınmazın maliki/malikleridir. Paylı mülkiyet halinde her bir malikin dava hakkı olmasına karşın el birliği mülkiyet halinde tüm maliklerin dava açması gerekmektedir.

Bununla birlikte borçlu ile rehinli taşınmaz malikinin farklı kişiler olması durumunda borçlunun da dava hakkı olduğu Yargıtayca kabul edilmektedir.

  1. b) Davalı: İpoteğin kaldırılması davasında davalı, tapuda ipotek hakkı sahibi görünen kişi, yani rehinli alacaklıdır.

 

3- Hak Düşürücü Süre veya Zamanaşımı: İpoteğin fekki davası bakımından herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi de bulunmamaktadır.

 

4- Yetkili ve Görevli Mahkeme: HMK. m.12/I uyarınca ipoteğin kaldırılması davası, taşınmazın aynına ilişkin olduğu için, yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Kesin yetki kuralı söz konusu olduğundan taraflarca değiştirilmesi söz konusu olmamaktadır ve mahkeme tarafından re’sen dikkate alınmalıdır.

İpoteğin kaldırılması davasındaki görevli mahkeme taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre değişiklik gösterecektir. Bu sebeple asliye hukuk mahkemesi, aile mahkemesi, tüketici mahkemesi veya asliye ticaret mahkemesinin görev alanına girmesi söz konusu olabilecektir.

İlgili Yazılar

whatsappdestek iletişim iletişim