Hafta İçi : 09:00-18:00
·

İntifa hakkı (intifa hakkının haczi için açıklanması gerekmektedir.), bir eşya üzerinde, kullanma ve yararlanma haklarının malik dışındaki bir kişiye tanınmasıdır. İntifa hakkı, sınırlı ayni haklardandır. Bir malın intifa hakkının malik dışında bir başkasına tanınmış olması halinde malik, yalnızca kuru mülkiyet hakkına sahiptir. Başka bir deyişle, maldan yararlanamaz, malı kullanamaz ancak malın sahibidir.

İntifa hakları, İcra İflas Kanunu’nun 83. maddesinde düzenlendiği üzere haczi kısmen caiz mallardandır. Düzenlemeye göre, intifa hakkı uyarınca borçlunun elde ettiği gelirin ¼’ünden az olmamak kaydıyla, ancak ailesinin ve kendisinin geçinmesi için gerekli miktar düşülerek haczedilebilir. Örnek olarak bir hesaplama yapmak gerekirse, 5.000,00 TL kira geliri bulunan bir taşınmazın intifa hakkının haczedilmiş olması halinde, borçlunun ailesi ve kendisinin geçim masraflarının 1.000,00 TL olduğunu varsayarsak bu tutar indirildiğinde geriye kalan 4.000 TL’nin en az ¼’ü olacak şekilde icra müdürünün tespit ettiği oranda kira alacağı doğrudan icra müdürlüğüne ödenecektir.

İntifa hakkının haczi, malın kendisinin haczinden farklıdır. Örneğin taşınmaz üzerindeki intifa hakkının haczi talep edildiğinde, mal üzerine haciz şerhi işlenmez. Yalnızca tapu kaydında bulunan intifa hakkı şerhinin üzerine haciz şerhi işlenecektir. Uygulamada tapu müdürlükleri ile icra müdürlükleri arasında bazı yanlış anlaşılmalar dolayısıyla işlemler hatalı olarak yapılabilmektedir. Ancak kanunun öngördüğü, intifa hakkının üzerine haciz şerhinin işlenmesidir.

İntifa hakkının haczedilmesi ile birlikte, alacağın tamamının tahsiline kadar kullanma ve yararlanmadan kaynaklanan alacaklar, icra müdürlüğüne ödenecektir. Başka bir deyişle alacaklı, intifa hakkından doğan alacaklardan tatmin edilecektir. İntifa hakkının kişinin ölümü ile sona erdiği bilgisi dikkate alındığında haczin de kişinin ölümüne dek süreceği şeklinde fikir yürütülmesi hatalıdır. Nitekim ölümle sonlanacak olan intifa hakkıdır. Haciz, icra müdürlüğü tarafından fekk yazısının gönderilmesi ile birlikte sona erecektir.

Yargıtay içtihatları, doktrin ve kanun lafzında intifa hakkının haczinin mümkün olduğu yönünde açık ve net bir bilgi bulunuyor olmasına karşın, intifa hakkının haczi uygulamada pek sık karşılaşılan bir durum değildir.

 

İNTİFA HAKKININ SATIŞI

İcra İflas Kanunu’nun 121. maddesine göre, intifa hakkının satılmasına karar verilmesi halinde, satışın hangi usullerde gerçekleştirileceği icra mahkemesince takdir edilir. İcra mahkemesi, intifa hakkının açık artırma yoluyla satılmasına, satışın bir memur tarafından yapılmasına veya icra mahkemesince takdir edilecek başkaca bir usulde satışına karar verebilir.

Açık artırma yoluyla satış, icra kanalıyla en çok yapılan satış türüdür. Özellikle günümüzde e-satış portalı üzerinden girilebilen satış ihaleleri bu türden satışlardır. Açık artırma yoluyla satışta malın ederinden düşük bedel ile satılma ihtimali bulunduğundan hem alacaklı hem de borçlu için zararlı sonuçlar doğabilmektedir.

İcra mahkemesi tarafından takdir edilebilecek bir diğer satış yolu, pazarlık yoluyla satıştır. Pazarlık yoluyla satış, İcra İflas Kanunu’nun 119. Maddesinde düzenlenmiştir. Kanuna göre aşağıdaki hallerden birinin varlığı halinde pazarlık yoluyla satış yapılabilecektir.

1 – Bütün alakadarlar isterse,

2 – Borsa veya piyasada fiyatı bulunan kıymetli evrak veya diğer mallar için o günün piyasasında mukarrer fiyat teklif edilirse,

3 – Artırmada maden kıymetini bulmamış olan altın ve gümüş eşyaya bu kıymet verilirse,

4 – Malın kıymetinin süratle düşmesi veya muhafazasının çok masraflı olması halinde,

5 – Mahcuz malın tahmin edilen değeri bir milyar lirayı geçmezse.

İcra mahkemesince takdir edilecek usulde satış ise uygulamada sıklıkla görülen bir durumdur. Genellikle bu durumda, intifa hakkının haczini açıklarken kullandığımız hesaplama usulüne göre malın getirisinin alacaklıya ödenmesi söz konusudur.

whatsappdestek iletişim iletişim